Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs'ta Ankara'daki bir plazanın 20'nci katından düşerek yaşamını yitirmiş, olayla ilgili Aksu ve Akand tutuklanmıştı.
Ankara'da bir plazanın 20'nci katından şüpheli şekilde düşerek hayatını kaybeden Gazi Üniversitesi öğrencisi Şile Çet'in ölümüyle ilgili, Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan ikinci rapor da dava dosyasına girdi.
Adli tıp kurumunun 25 sayfalık raporu #SuleİcinAdalet pic.twitter.com/EK2kWxpjrZ
— Şule Çet İçin Adalet (@suleicinadalet) May 21, 2019
“İntihar ettiğini gösteren somut bir tıbbi kanıt yok”
Raporda, Şule Çet'in intihar edecek bir ruh halinde olduğunun tespit edilemediği belirtildi, sanık Çağatay Aksu'nun avukatı Levent Ekmen'in, Çet’in psikolojik tedavi gördüğü, yaşadığı sorunlar nedeniyle intihar etiği yönündeki iddiaları ile ilgili de şöyle denildi:
"Şule Çet'in ölümünden önceki dönemde, yakın çevresi tarafından fark edilen ciddi intihar planının eşlik ettiği aktif bir depresif tablo içinde olmadığı kanaati oluşmaktadır. Bir kişinin olaydan yaklaşık 1,5 yıl önce aldığı depresyon tanısından yola çıkarak olay anındaki ruhsal durumunu tahmin etmenin tıbben çok mümkün olmadığı bilinmektedir. 'Mirtazapin' isimli reçete ile satılan ilacı, bilgisi dışında almadıysa, son dönemdeki yazışmaları ve son dönemde ruhsal durumuna dair edinilen izlenimden yola çıkarak uyku problemleri için kullandığı düşünülebilir. Ancak buna dair resmi bir kayıt bulunmamaktadır. Yukarıda maddelerde vurgulanan tespit, yorum ve gerekçeler doğrultusunda, Şule Çet'in intihar için risk etmeni olan yoğun bir ümitsizlik duygusu içinde olmadığı ve sorun çözme becerisinin olduğu, yakın çevresi tarafından fark edilen ciddi intihar planının eşlik ettiği ağır bir depresif tablo içinde olmadığı, idrarında tespit edilen ilaç etken maddesinin kişinin intihar ettiğini gösteren somut bir tıbbi kanıt niteliğinde olmadığı görülmüştür"
Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım son görülen duruşmada, özel üniversitelerde uzmanlar tarafından hazırlanan raporları mahkeme sunmuş, Çet’in, iki sanığın da cinsel istismarına uğradıktan sonra pencereden atıldığını iddia etmişti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yıldırım, Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan ilk raporda birçok hususun göz ardı edildiğini, Çet’in boyun kısmında tespit edilen kırıkla ilgili raporda açıklayıcı bilgi yer almadığını, anal bölgede tükürük ve ısırık izleri tespit edildiğini, bunun da anal bölgeden cinsel istismarı kanıtladığını belirtmişti.
“Boyna bası olmuş olabilir”
Adli Tıp Kurum Başkanlığı 1. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda, Şule Çet’in boynundaki kırık ile ilgili de değerlendirme yapıldı.
"Kişide tespit edilen boyun kemik kırığının boyna bası sonucu da meydana gelmiş olabileceği cihetle kişinin ölümünün boyna basıyla bağlı mekanik asfiksi (solunum felci) sonucu meydana gelmiş ve kısa bir süre sonra (yarım saat içinde) yüksekten atılmış olabilir. Kişinin vücudunda tespit edilen boyun kemik kırığı dahil, travmatik değişimlerin tamamı yüksekten düşme ile de mümkün" ifadeleri kullanıldı."
Raporda, Çet'in ölüm nedeniyle ilgili kesin bir değerlendirme yapılmadı. Kararın adli tahkikat ile verilmesi gerektiği belirtildi:
"Yüksekten düşme nedeniyle oluşan ağır genel beden travmasına bağlı yaygın vücut kemik kırıkları ile birlikte iç organ harabiyeti yaşamış olabileceği ve yaygın yumuşak doku zedelenmesi sonucunda ölüm meydana gelmiş olabilir. Ancak tüm vücutta ağır genel beden travması bulguları olması nedeniyle düşme öncesi ayrıca travmaya maruz kalıp kalmadığı, düşme olayının kendi iradesiyle mi meydana geldiği, kazara mı oluştuğu, düşme olayının bir başkası ya da başkalarının etkisiyle mi meydana geldiği, düşme eylemi öncesinde kişinin boyna basıya bağlı mekanik asfiksi (solunum felci) sonucu ölümünün meydana gelip gelmediğinin mevcut verilerle tıbben bilinemediği, olayın adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olacağı oy birliğiyle ek mütalaa olunur."
Independent Türkçe