Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün 2. duruşması görülen davada yeni bir bilimsel rapor ortaya çıktı. Çet ailesinin avukatlarının talebi üzerine Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Öğretim Üyesi Çağlar Özdemir tarafından hazırlanan “Şule Çet’in ölümüyle sonuçlanan dava konusu olayın meydana geliş şekli” konulu bilimsel mütalaada, olay günü çekilen fotoğraflara da yer verildi.
Raporda olayın sanıkların iddia ettiği gibi dinlenme odasında değil, müdahil avukatlarının sürekli dile getirdiği salonda meydana gelmiş olabileceği vurgulanarak şöyle denildi:
“Olayın meydana geldiği iddia edilen odada tespit edilen bulgular, cam, pencere aralığı, cam önünde duran sehpa, sehpa ile cam arasındaki mesafe, sehpa üzerinde duran tavla, nesnelerin birbiriyle olan ilişkisi ve düzeni yanında, olay yeri incelemesi sırasında bu cam ve pencere üzerinde ve kenarlarında Şule Çet’e ya da sanıklara ait herhangi bir parmak izi saptanmaması; olayın bu odada gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında bir şüphe doğmasına neden olmaktadır.”
Raporda ayrıca “Şule Çet’in düşmesi (atlaması/atılması) sonrasında olay yerinin düzenlenmiş/silinmiş olması ya da Şule Çet’in makam odası olarak kullanılan diğer odada açık bulunan olay yeri odaya komşu bulunan camdan düşmesi (atlaması/atılması) olasılık dahilindedir” tespiti yapıldı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Sol ayakkabısı Çet’ten önce yere düşmüş
Raporda Çet düştükten sonra polis tarafından çekilen fotoğraflar da incelendi. Şu tespitlere yer verildi:
Bu düşme pozisyonunda yerle temas ile sol ayaktan fırlayan ayakkabının sağ dirsek altında kalma olasılığı bulunmadığından, Şule Çet’in sol ayakkabısının, Çet’in vücudundan önce yere düştüğü açıktır. Sağ ayakkabının Şule Çet’in yerle teması sırasında ayağında olduğu ve yere çarpma ile olay yeri incelemesi sırasında kayıt edilen lokalizasyonuna fırladığı ya da Şule Çet’in düşmesi (atlaması/atılması) sonrasında atılmış olduğu rahatlıkla ifade edilebilir… Olay yeri incelemesi sırasında Şule Çet’in diğer çorabının (muhtemelen sağ çorabı) olay yeri ofis ve zeminde olduğuna yönelik bir tespitte bulunulmamıştır.
Şule Çet’in düştüğü zeminde bir çorap bulunmadığı, hayatın olağan akışında Şule Çet’in her iki çorabının da ayaklarında olduğu kabul edildiğinde, diğer çorabın içki şişelerinin toplanarak bir kutu içerisine konulduğu olay yeri ofiste saklı kaldığı öngörülebilir. Çet’in sol ayakkabısı düşüş pozisyonuna (baş aşağıda / yerle ilk temas baş ile olacak şekilde) rağmen kendisinden önce, sağ ayakkabısı ise kendisi ile birlikte (düştüğü sırada ayağında olacak şekilde) ya da kendisinden sonra (yukarıdan sonradan atılması şeklinde) düşmüştür.
“Pencereye tutunma çabası var, düşmemek için çırpındı”
Sanık Çağatay Aksu’nun, “Şule Çet intihar etme, aşağıya atlama amacı ile kafası ve elleri aşağıda olacak şekilde pencereden sarktı. Çağatay Aksu’nun tutma çabasına rağmen aşağıya düştü” şeklindeki ifadesine değinilen raporda şöyle denildi:
İfade teorik olarak ‘Şule Çet’in sol ayakkabısını aşağı attıktan sonra sağ ayakkabısı ayağındayken aşağı atlama çabası içerisinde olduğu’ gibi dolaylı bir sonuç doğurmaktadır ki, bu durum olağan bir intihar davranış örüntüsüne ve sürecin olağan akışına aykırıdır. Şule Çet’in vücut ölçüleri, parmak izi bırakmadan söz konusu cam açıklığından sarkabilme kabiliyeti, bu şekilde atlaması ile mevcut pozisyonu ile düşüp düşemeyeceği vb. hususlara daha sonra düzenlenecek olan kapsamlı raporda yer verilecek olmakla birlikte; olay yeri inceleme ekiplerince olay yerinde saptanan, kayıt altına alınan, bir bölümü de yukarıda alıntılanan bulgular ve fiili durumun; ayaklar aşağı sarkmış şekilde elleri ile sanıklara ya da cam çerçeve bileşenlerine tutunma çabası sırasında, ayakların da hareketi/çırpınması ile sol ayakkabısının ayağından çıkması ve aşağı düşmesi ile ortaya çıkması yüksek olasılık dahilindedir.”
Raporda bu tespit “Zira, gerek Y-STR DNA analizi ile Şule Çet’in tırnak örneklerinde saptanan erkeğe ait biyolojik doku örnekleri, gerekse olay yerinde Şule Çet’in sol elinde yolunmuş olarak bulunan kendi saçları da, böyle bir mekanizma (yukarıda bulunan bir şeyi tutma/bir şeye tutunma çabası sırasında saçların elinde kalması, vb.) ile açıklanabilir” ifadesiyle desteklendi.
"Sanık ifadeleri uyumsuz"
Ön raporun sonuç bölümünde mevcut bulguların, sanık Çağatay Aksu’nun ifade ve anlatımlarıyla uyumsuz olduğu vurgulanarak şu değerlendirme yapıldı:
Özetlenen bulgu, tespit ve gerekçeler dikkate alındığında; olay yeri inceleme ekiplerince olay yerinde saptanan, kayıt altına alınan, bir bölümü de yukarıda alıntılanan bulgular ve fiili durumun; Şule Çet’in, ayakları aşağı sarkmış şekilde elleri ile sanıklara ya da cam çerçeve bileşenlerine tutunma çabası sırasında, ayakların da hareketi/çırpınması ile sol ayakkabısının ayağından çıkması ve aşağı düşmesi ile ortaya çıkmasının daha yüksek olasılık dahilinde olduğu… bilim ve fenne uygun olarak, tarafsız bir biçimde, bilimsel inceleme ve değerlendirmeler sonucunda ulaşılan kanaatler kayıt altına alınmıştır.”
3. duruşması 10 Temmuz'a ertelenen davanın iddianamesinde, sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand hakkında "cinayet", "nitelikli cinsel saldırı" ve "hürriyeti tahdit" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39'ar yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs'ta Ankara'daki bir plazanın 20'nci katından düşerek yaşamını yitirmiş, olayla ilgili Aksu ve Akand tutuklanmıştı.
© The Independentturkish