Ramazanda camilerde toplu ibadetin kısıtlanmaması tartışmaya yol açtı... Teravihin cemaatle kılınması şart mı? İlahiyatçılar yanıtladı

Oruç ayı ramazana sayılı günler kala merak edilen konulardan biri de teravih namazının cemaatle kılınıp kılınmayacağı oldu. Sağlık Bakanı Koca’nın verdiği bilgiye göre camiler kapanmayacak. İlahiyatçılar, toplu ibadetin yapılmamasından yana

Alınan yeni kısıtlama kararı ramazanda açık olacak camilerdeki toplu ibadeti kapsamıyor / Fotoğraf: AA

Türkiye'de Mart 2020'de ilk koronavirüs vakasının görüldüğü tarihten beri tam kapanma hiçbir zaman uygulanmadı.

Vakaların artış oranına göre kısım kısıtlama kararı alındı. Aşılamaya rağmen koronovirüs haritasının kırmızıya dönmesi ve vaka sayısının 40 binlere doğru yükselmesi üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün yeni kısıtlama kararlarını açıkladı.

Ramazanda 81 ilde hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamasının olacağını açıklayan Erdoğan, teravih namazının camilerde cemaatle kılınması konusuna ise değinmedi.

Daha önce alınan kısıtlama tedbirleri kapsamında camilerde cuma namazı dahil toplu ibadet yapılmasına birtakım kısıtlamalara gidilmişti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Hatta geçen sene koronavirüs tedbirleri nedeniyle camilerde teravih namazı kılınamamıştı.

Dün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, camilerin açık olacağını ve teravihin alınacak tedbirler çerçevesinde yerine getireceğini söyledi.

Bakan Koca'nın açıklaması tartışmalara yol açtı. "Virüs camilerde bulaşmıyor mu?", "Bu virüs Müslümanlara bulaşmıyor mu ve onların ibadet mekanlarına girmiyor mu? soruları sıkça soruldu.

Diyanet rekat indirimine gidebilir

Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan edinilen bilgiye göre önümüzdeki hafta pazartesi veya salı günü konuyla ilgili açıklama yapılacak.

Teravih namazını 20 rekattan 10'a indiren Suudi Arabistan gibi Diyanet İşleri Başkanlığı da benzer bir karara imza atabilir. 

 

Alınan yeni kısıtlama kararı ramazanda açık olacak camilerdeki toplu ibadeti kapsamıyor
Diyanet rekat indirimine gidebilir / Fotoğraf: AA

 

8 rekat için çokça talebin ulaştığı diyanette konuyla ilgili iç müzakereler devam ediyor.

Diyanetin büyük olasılıkla müzakereler sonucunda rekat indirimine gidileceği tahmin ediliyor.

Bu durum ilahiyatçılar arasında da çeşitli şekillerde dile getiriliyor. 

Konuyu Independent Türkçe'ye değerlendiren ilahiyatçıların bir kısmı teravih namazının cemaatle kılınmaması gerektiğini savunurken, kimisi de teravihin tartışma konusu yapılmasını yadırgadı.

"Teravih namazının camilerde yasaklanması gerekir"

İlahiyatçı Prof. Dr. Mehmet Azimli, teravih namazının camilerde cemaatle kılınmasını yasaklanması gerektiğini savunanlardan.

Azimli, sünnet olduğu bile tartışmalı ve Peygamber efendimizin cemaatle kılmadığı teravih namazını serbest bırakmanın doğru bir karar olmadığı görüşünde. 

 

Mehmet Azimli
Mehmet Azimli / Fotoğraf: Twitter

 

Teravihinde cuma namazı gibi yasaklanması gerektiğini savunan Azimli, "Pandeminin ilk döneminde diyanetin cuma namazı ile ilgili yaptığı uygulamanın doğru olduğunu düşünüyorum. Diyanet, ‘virüs yayılıyor camilerde namaz kılınmasına gerek yok' fetvası vermişti. Ayrıca İslam'da önemli bir farz olan cuma namazının kılınmasının da şartlar gereği doğru olmadığını belirtmiş ve bir müddet kılınmamıştı. Doğru olan oydu" diye konuştu. 

"Farz olan yasaklanabiliyorsa sünnet olan hayli hayli yasaklanabilir" diyen Azimli, şunları kaydetti:

"Farz olmayan, sünnet olması bile şüpheli ve cemaat ile kılındığına dair bir delil olmayan teravihin kılınmasını serbest bırakmak insanların sağlığıyla oynamaktan başka bir şey değildir. Doğru olan yasaklanmasıdır."

"Önce can ve sağlık sonra ibadet ve ticaret…"

Eski Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili ilahiyatçı İhsan Özkes de cemaatle teravih kılmanın riskli olduğunu düşünenlerden.

Teravihi cemaatle kılmanın şart olmadığını belirten Özkes, isteyen herkesin evinde istediği sayıda teravih kılabileceğini söyledi.

 

İhsan Özkes
İhsan Özkes / Fotoğraf: AA

 

İbadet etmek kadar canı ve sağlığı korumanın da bir dini vecibe olduğunu kaydeden Özkes, "Allah bize bir can vermiş onu korumakla mükellefiz. Cemaatle teravih kılmak risktir, isabetli bulmuyorum. Geçen sene teravih kıldırılmadı. Bakanlık tarafından açıklanan vaka sayıları da ortada. Bir yılda ne değişti de teravihi toplu kılıyoruz. Bunu düşünmek herkesin doğal hakkıdır" dedi.

Peygamber efendimizin "Bir yerde veba varsa oraya girmeyin, bulunduğunuz yerdeyse oradan çıkmayın" şeklindeki buyruğunu hatırlatan Özkes, devamında şunları söyledi:

"Salgın önlenemez ve bunun sebebi de camilerde kılınan namaz olarak değerlendirilir ve öyle bir tablo ortaya çıkarsa bu çok ciddi bir vebal olur. Bir canın yaşatılmasını tüm canların yaşatılması olarak gören bir dinin mensuplarıyız. Önce can ve sağlık sonra ibadet ve ticaret… Özellikle bunun altını çizerek söylemek istiyorum; teravihin camide ve cemaatle kılma gibi bir şartı yoktur. İlla cemaatle kılınmak isteniyorsa evde baba-oğul veya kardeşler arasında kılınabilir. Pandemi nedeniyle aylarca farz olan cumayı bile kılamadık. 

"Kurallara dikkat edilecekse teravih kılınabilir"

Araştırmacı yazar Bahadır Kurbanoğlu ise teravih tartışmasını doğru bulmayanlardan.

Kurbanoğlu, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat ederek insanların teravih namazını kılabileceği görüşünde.

 

Bahadır Kurbanoğlu
Bahadır Kurbanoğlu / Fotoğraf: Twitter

 

Uzun süreli kapanmanın yapılamadığı Türkiye'de hiç olmazsa normalleşme eşitliğinin sağlanması gerektiğine vurgu yapan Kurbanoğlu, "Siyaset seçimlere odaklanmış durumda. Öncelikle ‘yıkılmadık ayaktayız' mesajını vermek için lebalep salon görüntülerinin toplumda yarattığı eşitsizlik ve adaletsizlik meselesine bakmak lazım" dedi.

Tartışmayı laik anti-laik veya laik dindar tartışmasına katılmadığı gibi doğru da bulmadığını belirten Kurbanoğlu, "Şimdi insanlar normal namazlarını kılıyorlar. Peki teravihin ne farkı var? Kurallara dikkat edilecekse teravih de kılınabilir ki insanların buna dikkat ettiğini düşünüyorum. Çünkü canlarını düşünüyorlar" diye konuştu.

İktidarın "teravih yanlıları ve karşıtları" diye toplumu ayrıştırmak istediğini ve tartışmanın onların işine geldiğini ifade eden Kurbanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O lebalep doldurdukları insanların canlarını düşünmüyorlar. Esas bunu görmek lazım. Mesafesiz bütün salonları dolduruyor ve bununla övünüyorsunuz. Kendi tabanlarını bile düşünmeyecek duruma gelmişler. Dolayısıyla bu tartışmaya girmemek gerekir. Ülkede teravih kılma hakkı olan insanlar yok mudur? Var. Peki o insanları neden incitiyoruz? Hiç kimseye dayatma yapılmamalı, özgürlük alanına olabildiğince sahip çıkılmalı. Bununla ancak bu cendereden çıkabiliriz."
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU