Anayasa Mahkemesi, Büyükada davasında 1 yıl 13 ay hapis cezası verilen Yurttaşlık Derneği Üyesi Özlem Dalkıran'ın başvurusu hakkında hak ihlali kararı verdi.
5 Temmuz 2017'de Büyükada'da bir otelde "İnsan hakları savunucularının korunması dijital güvenliği" başlıklı toplantı yaparken düzenlenen baskınla gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanan 10 kişi, 25 Ekim 2017'de yapılan ilk duruşmada tahliye edildi.
3 Temmuz 2020'de İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada ise, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Onursal Başkanı Taner Kılıç'a 6 yıl 3 ay, toplantıya katılan Günal Kuşun, İdil Eser, Özlem Dalkıran'a 1 yıl 13 ay hapis cezası verildi, 7 kişi ise beraat etti.
Kişi güvenliği ve hürriyeti, adil yargılanma, masumiyet karinesi, şeref ve itibar hakkı
Özlem Dalkıran, tutuklu olduğu dönemde Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuruyla, kişi güvenliği ve hürriyeti hakkının, adil yargılanma hakkının, masumiyet karinesinin, şeref ve itibar hakkının ihlal edildiğini iddia etti.
Yüksek mahkeme, Dalkıran'ın başvurusunda, gözaltı işleminin hukuka aykırı olması ve gözaltı süresinin aşılması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasını, başvuru yollarının tüketilmemesi sebebiyle oybirliğiyle kabul edilemez buldu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Selahaddin Menteş'ten karşı oy
Tutuklamanın hukuki olmamasında dolayı kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasını, oy çokluğuyla kabul edilebilir bulunurken, AYM üyesi Selahaddin Menteş karşı oy kullandı.
Soruşturma dosyasına erişimin kısıtlanmasından dolayı kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği ve masumiyet karinesinin ihlal edildiği iddialarını açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edilemez bulan Anayasa Mahkemesi, şeref ve itibar hakkının ihlal edildiği iddiası ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasını da başvuru yollarının tüketilmemesi sebebiyle kabul edilemez buldu.
40 bin lira tazminat
Yüksek mahkeme, kişi güvenliği ve hürriyeti hakkının ihlal edildiğini tespit ettiği Dalkıran'a 40 bin lira tazminat ödenmesine de hükmetti.
"Tutuklama için suç işlendiğine dair kuvvetli belirtir yeterince ortaya konulamadı"
Anayasa Mahkemesi'nin kişi güvenliği ve hürriyeti hakkının ihlal edildiğine yönelik iddiayı kabul edilebilir bulduğu kararında, Dalkıran'ın savunması ve dosya kapsamına göre somut olayda tutuklama için gerekli olan suç işlendiğine dair kuvvetli belirtinin yeterince ortaya konulamadığı kanaatine ulaşıldığını ifade edilerek, "Somut olay olağanüstü dönemlerde temel hak ve özgürlüklerin kullanımının durdurulmasını ve sınırlandırılmasını düzenleyen Anayasa'nın 15. maddesiyle birlikte değerlendirildiğinde de Anayasa'nın 19. maddesindeki güvencelere aykırı olduğu sonucuna varılmıştır" denildi.
© The Independentturkish