Suudi Arabistan, 2030 yılına kadar askeri sanayisinin yüzde 50'sinden fazlasını yerelleştirmek amacıyla sektörü geliştirmeye çalışıyor. Suudi Arabistan Askeri Endüstrileri Şirketi (SAMI), bu çerçevede önemli bir rol oynamaya hazırlanıyor. SAMI aynı zamanda en büyük 25 küresel askeri sanayi şirketi arasında yer almayı planlıyor.
SAMI CEO'su Mühendis Velid Abdulmacid Ebu Halid, şirketin, Suudi Arabistan’da tam bir askeri sanayi sektörünün kurulmasında rol oynadığını açıkladı. Ebu Halid, çeşitli ortaklıkların ve satın almaların bu rolü destekleyeceğinin altını çizdi.
Şirketin önümüzdeki dönemde askeri denizcilik endüstrileri için bir sektör oluşturmaya çalıştığını açıklayan Ebu Halid, SAMI'nin yeni satın almalar ve ileride duyurulacak yeni ortaklıklar ile yoluna devam edeceğini belirtti. SAMI CEO’su aynı zamanda, askeri sanayi sektörünün ileride ihtiyaç duyacağı eksiksiz tedarik zincirlerine sahip olmanın önemini vurguladı.
Küçük tesisler için altyapının geliştirilmesi, dış ihracatın zamanlaması ve askeri sanayinin karşılaştığı en önemli iki zorluk başta olmak üzere askeri sanayi sektöründeki birçok konuya değinen SAMI CEO'su Mühendis Velid Abdulmacid Ebu Halid röportajının tam metni:
-Öncelikle SAMI, dünyanın askeri sanayi sektöründeki en iyi 25 şirketinden biri olma hedefine ulaşmak için nasıl bir strateji uyguluyor?
Suudi Arabistan’ın 2030 vizyonunun temel amacı, gelir kaynaklarını çeşitlendirilmesi ve petrol sektörü dışında birkaç farklı sektörün daha gelir kaynağı haline getirilmesidir. Genel anlamda sanayinin yerelleşmesine, özelde ise askeri endüstrilerin yerelleşmesine baktığımızda, bunun 2030 Vizyonu’nun önemli bir parçası olduğunu görürüz. 2030 Vizyonu’nun baş mimarı Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Veliaht Prens Muhammed bin Selman 2017 yılında vizyonu duyurduğunda, ‘Suudi Arabistan'ın dünyada güvenlik ve savunmaya en fazla harcama yapan ilk beş ülkeden biri olarak yurt içi askeri sektörlere yönelik harcamaların ise bu sektördeki genel harcamaların yüzde 4 ila 5'ini geçmediğini, bunun kabul edilemez olduğunu ve askeri sanayileri yerelleştirmek için net bir program uygulanması gerektiğini’ söyledi. Veliaht Prens bu doğrultuda SAMI’nin ilk temellerini attı. Bu gelişmeyi Askeri Endüstriler Genel Müdürlüğü'nün (GAMI) kurulması izledi. SAMI ve GAMI’nin rolleri tamamen farklıdır. GAMI, askeri endüstrilerin yerelleşmesine yönelik düzenlemeleri yapan ve yasaları çıkaran bir devlet kurumudur. SAMI ise projeleri hayata geçirir. Fakat ilk kez, yüzde 100 devlete ait bir şirket kurduk. Bu da ‘askeri endüstrilerin yerelleştirilmesinde lider ortak’ adlandırılıyor. Ancak bu adımlar, çok büyük bir sorumluluk getiriyor. SAMI için belirlenen hedefler zorluklarla dolu olmanın yanı sıra Suudi Arabistan için önemli hedeflerdir. Bu hedeflerden biri, dünyadaki en büyük 25 askeri sanayi şirketi arasında yer almaktır. 2030'dan önce bu hedefe ulaşmamızı sağlayacak doğru bir yolda olduğumuzdan çok eminim. Bunun yanı sıra vatandaşların üst düzey iş seviyelerinde ve belirli uzmanlık alanlarında istihdamını desteklemek gibi başka birçok hedefimiz de var. Ayrıca Suudi Arabistan'da gayri safi yurtiçi hasılayı (GSYİH) destekleme, askeri sistemlerde araştırma ve geliştirme alanına girme gibi hedeflerimiz bulunuyor.
SAMI'nin stratejisine gelince, dünyadaki en iyi savunma ve havacılık şirketlerini bulmak ve onlarla ortaklık kurmak gibi bir stratejimiz var. Örneğin şirket, Abu Dabi’de düzenlenen Uluslararası Savunma Fuarı ve Deniz Savunma Fuarı (IDEX) sırasında ABD’li savunma sanayi şirketi Lockheed Martin ile stratejik bir ortaklığa imza attı. Aynı şekilde L3Harris, Navantia ve CMA gibi önde gelen uluslararası şirketlerle birçok başka ortaklığa imza attık. Bu ortaklıkların önemi olma nedenlerinden biri de sizi askeri sistemler alanında önde gelen küresel şirketlere yaklaştırmalarıdır.
Öte yandan SAMI’nin bazı ihtiyaç duyulan ürünlerin geliştirmek, standartlaştırmak ve daha fazla etkinlik yaratmak amacıyla, Suudi Arabistan'da bazı şirketler satın aldık. Tüm bu adımlar, SAMI’nin küresel ortaklıklar oluşturmak ve ilk iç satın almaları tamamlamak amacıyla oluşturduğu genel çerçevede atıldı. Ancak asıl mesele, Suudi Arabistan'da etkinleştirmek istediğimiz yerel tedarik zincirlerinin desteklenmesidir.
Güvenilir tedarik zincirleri olmazsa SAMI de başarılı olamaz. Örneğin, SAMI askeri giyisi imalatına dahil olmayacak. Askeri sanayi sektöründe birçok alan var ve bu yüzden sırtımızı yerel ve ulusal şirketlere dayamak istiyoruz. Şirket, askeri endüstriler ekosisteminde ana yüklenici olacak ve ardından tedarik zincirlerine güveneceğiz.
-Yani böylece askeri sanayi için küçük, orta ve büyük tesislerden entegre bir askeri sektör inşa etmek istiyorsunuz, doğru mu?
Kesinlikle. Bu geçmişte mevcut değildi. Ayrıca GAMI ve SAMI gibi önde gelen bir ulusal ortak da yoktu. Ama şimdi askeri endüstriler sektörü var. Fakat askeri sistemler alanında küçük ve orta ölçekli işletmeler için altyapının geliştirilmesi üzerinde çalışılması gerekiyor. Eğer bu alt yapı mevcut olsaydı, dünyadaki en iyi 25 askeri sanayi şirketi listesine ulaşma hedefimizi gerçekleştirmek daha kolay olurdu.
-Neden SAMI hava ve kara sistemleri, dijital savunma sistemleri, silahlar, füzeler ve yeni teknolojileri gibi bir dizi birime bölündü?
SAMI kurulmadan önce Silahlı Kuvvetlerin gereksinimlerine göre derinlemesine bir çalışma yapıldı. Çalışma, savunma sistemlerinden sorumlu ulusal bir ortak olarak hareket edecek ve sektörün tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir askeri sanayi şirketine sahip olmanın önemini ortaya çıkardı. Zırhlı ve dört tekerlekten çekişli araçlara çok fazla talep olduğu için Kara Sistemleri Birimi'ni kurduk. Hava Sistemleri Birimi ise savaş uçakları veya helikopterleri ve insansız hava araçlarıyla (İHA) ilgili tüm gereksinimleri karşılayacak şekilde tasarlanmıştır. Silah ve füze birimi, Suudi Arabistan’ın bu yöndeki ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor. Tüm askeri sistemlerin beyni olan Dijital Savunma Birimi’ne gelince bu sektöre güçlü bir şekilde girmek zorunda kaldık. Modern Teknolojiler Birimi de askeri sistemlerdeki her ileri teknolojiye ayak uydurmamıza ve bunlara hazır olmamıza yardımcı olmaktadır.
Ayrıca askeri sanayilerde önemli bir sektör daha var. O da kendi birimini kurmaya çalıştığımız askeri denizcilik endüstrileridir. Bunun nedeni, bu sektörde geliştirilmesi gereken çok sayıda sistem olması ve her zaman yeni gereksinimler doğmasıdır. Yani, SAMI'nin bu sektörde de var olması gerekiyordu. Bu nedenle, silahlı kuvvetlerin tüm gereksinimlerini karşılamak için çalışan diğer tüm küresel savunma şirketleri gibiyiz.
-SAMI çatısı altındaki bu birimler arasında yüksek iş verimliliği için nasıl koordinasyon sağlanıyor?
SAMI’nin yönetim yapısı dikkatlice ve derinlemesine incelenerek oluşturulmuştur. Şirketteki tüm çalışma birimleri ve sektörler CEO tarafından takip ediyor. Ayrıca bir strateji ve iş geliştirme departmanımız ve bir operasyon departmanımız var. Tüm birimler arasında büyük etkinlik elde etmeye çalışıyoruz. Birçok ortak projemiz var. Sistemler ile bunlardan yararlanan birimler arasındaki bağlantıyı sağlayan belirli bir departman olması gerekiyor.
-Peki, SAMI’nin güçlü yönleri neler?
SAMI'nin güçlü yönleri, gençlerin milli kadromuzda bir araya gelmesidir. Bu seçkin kadrolar, beyinler ve yetenekler dünyanın her yerindeki en iyi uluslararası şirketlerde çalışabilir ve oralarda başarılı olabilirler. Çalışanlarımızı başarımızın sırrı ve gurur duyduğumuz bir hazine olarak görüyoruz. Yeteneklerini geliştirmek istiyoruz. Çünkü onlar gelecekte askeri sistemlerdeki ilerlemelere öncülük edecekler.
-SAMI tarafından geçtiğimiz dönemde sektörün önde gelen firmalarıyla yapılan satın almalar ve ortaklıklar nasıl gerçekleşiyor?
İki şekilde yapılıyor. Bunlardan ilki, uluslararası şirketlerle ortaklıkların önünü açmaktır. Bu adım, ileri bilgi ve teknolojilerin transferine katkıda bulunur. Milli kadroların söz konusu teknolojileri daha iyi anlamasına, küresel deneyimlerden nasıl yararlanması gerektiğini daha iyi kavramasına ve öğrenmesine yardımcı olur. Diğer yol ise yerel şirketleri satın almaktır. Bu da yetenekleri doğrudan sahada geliştirmeye katkıda bulunur. Satın alınan bu yerel şirketler, uluslararası şirketlerin yerel şirketlerle iş birliği içinde çalışmalarına yardımcı olacaktır. İki yöntemi bir araya getirerek, ulaşmak istediğimiz hedefe ulaşacağız. Yani SAMI’nin dünyadaki en büyük 25 askeri sanayi şirketi arasına girmesini sağlayacağız.
-Yerel şirketlerin satın alınmasının sektör için altyapı hazırlığı, uluslararası ortaklıkların ise üstyapı için olduğunu söyleyebilir miyiz?
Evet, kesinlikle. Modern bilgi ve teknolojilerin transferini sağlayacak ve silahlı kuvvetlerin bazı gereksinimlerini karşılayacak uluslararası şirketlerle ortaklıklar kuruyoruz. Satın almalar ise bu yetenekleri barındıracak ve üzerlerinde çalışacak altyapıyı hazırlayan ve çalışma ortamını geleceğe hazırlayan adımdır.
- Önümüzdeki dönemde yeni satın almalar için çalışmalarınız var mı?
Elbette. Şirketin yönetim kurulu tarafından belirlenen stratejimizle uyumlu olarak sürekli satın almalar yapıyoruz. Savunma sistemi ve tamamlayıcı çevresi göz önüne alındığında, yerel askeri sektörün bakım, paketleme ve geliştirme hizmetlerine ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Bu durum, tüm sektörler için önemlidir. Ancak hem uçak hem de araç motorlarında motor bakım endüstrisinin desteklenmesi gerekiyor. Bakım, paketleme ve geliştirmeyle ilgili her türlü satın almaların gerçekleşmesi koşuluyla, şuan bu endüstriyi gözden geçiriyor. Gerek hava, gerek deniz gerekse kara olsun tüm askeri sektörlerin mühendisliğe ihtiyacı vardır. Askeri savunmalar için özel sistemler geliştirmek için mühendislik sistemleri alanına girme sürecindeyiz.
-SAMI, doğrudan veya yan kuruluşları aracılığıyla kaç ürün üretiyor?
Çeşitli askeri sistemlerde yüksek yeteneklere sahip küresel ortaklarımız sayesinde ana yüklenici seviyesinde, birçok sistemimiz ve ürünümüz var. İştiraklerimiz arasında Advanced Electronics Company (AEC) ve Aircraft Accessories and Components Company (AACC) yer alıyor. Dünyadaki herhangi bir sistemle baş edebileceğimizi düşünüyorum. Şu anda sistemleri tasarlayıp geliştiremeyeceğimiz doğru, çünkü bu iş zaman almaktadır. Fakat herhangi bir sistemi edinebilir, işleyicine ilişkin gelişmeleri sağlayıp, silahlı kuvvetleri bu sistemi kullanmaları için eğitebiliriz.
-Faaliyetlerinizde Dördüncü Sanayi Devrimi (Endüstri 4.0) kavramını kullanıyor musunuz?
Şuan yapay zeka (AI) ve dijitalleşmeyi kullanacak bazı tesisler inşa etmeye çalışıyoruz. Bunların etkinliği çok yüksek olacak. Bu da tesislerin sadece bölgenin değil, dünyanın en iyi tesisleri arasına girmelerini sağlayacak. Kavramdan tam olarak bunu anlıyorum.
-Küresel askeri sanayi sektöründeki büyük oyuncularla yeni ortaklıklar kurma konusunda niyetler var mı?
Yeni ortaklıklar, şirketin çalışma stratejisinin bir parçasıdır. Bu bağlamda, Suudi Arabistan'da edinilmesi veya inşa edilmesi mümkün olabilecek yetenekleri belirledik. Suudi Arabistan’da ortaklıklar kurmak için temas halinde olduğumuz bir dizi uluslararası şirketin bir listesini çıkardık. Suudi Arabistan pazarının çok cazip olduğunu burada belirtmeliyiz. Tüm uluslararası şirketler bu cazip pazarda var olmak için bir birleriyle rekabet ediyorlar. Özellikle, şuan birçok büyük uluslararası şirketin, Suudi Arabistan'da SAMI ile stratejik ortaklıklar kurmaya hazır olduğunu ve bunun için yarıştığını söylemeliyiz.
-Peki, bu, Suudi Arabistan’a yabancı yatırımları çekme çabalarınız kapsamında mı?
Bizimle ortaklık kuran yabancı şirketlerin çoğu yatırımlarını da yanlarında getirecekler. Suudi Arabistan'da SAMI ile iş birliği içinde olan firmalar kuracaklar. Böylece 2030 vizyonunun desteklenmesine katkıda bulunan Silahlı Kuvvetlere hizmet edecekler. Bir yandan Suudi Arabistan ekonomisini ve gelir kaynaklarını çeşitlendirirken diğer yandan birçok alana hizmet verilecek
-Sizce SAMI ihracat sözleşmelerini ne zaman imzalar?
Şu anda hedefimiz Silahlı Kuvvetlerin ihtiyaçlarına hizmet etmek ve bunları karşılamaktır. Odak noktamız Suudi Arabistan iç pazarıdır. Silahlı Kuvvetlerinin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek aşamaya geldiğimizde ise dış pazarlara yöneleceğiz. Dünya genelindeki savunma bütçelerine baktığımızda listenin başında ABD, ardından Çin ve ardından dünyanın en büyük pazarlarından biri olan Suudi Arabistan geliyor. Ancak SAMI olarak, Suudi Arabistan'da ortak girişimlerde bulunmak için uluslararası şirketlerle yaptığımız tüm anlaşmalara, Suudi Arabistan’da üretilen bir ürünü veya sistemin yabancı şirketlerin uluslararası tedarik zincirlerine dahil etmesi gerektiğini belirten özel bir madde eklemeyi istiyoruz. Örneğin, L3Harris ile yaptığımız ortaklıkta şifreli bir iletişim cihazı geliştirdiğimizde, bu şirketin bu ürünü pazarlamasını ve küresel anlaşmalarında kullanmasını istiyoruz. Mümkün olan en kısa sürede küresel tedarik zincirlerinin bir parçası olacağımıza sizi temin ederim.
-O halde askeri sektörde yerli ürünler üretmeye yöneldiğiniz söylenebilir mi?
Evet, kesinlikle. Suudi Arabistan'da üretilecek ve ardından dünya çapında kullanılmak üzere yurt dışına ihraç edilecek belirli sistemlerin ürünleri, bileşenleri veya parçaları olacak.
-Buna yönelik planlarınız var mı?
Evet, bu konuda net planlarımız var. AEC'yi satın almamız bunun en iyi kanıtıdır. Bu dev şirketin farklı yetenekleri var. 500'ü askeri sistemler alanında uzmanlaşmış mühendis olmak üzere 2 bin 200 çalışanı bulunuyor. Suudi Arabistan dışında kullanılan bazı sistemler üzerinde çalışıyorlar.
-Daha önce bahsettiğiniz, SAMI'nin 2030 yılına kadar 5 milyar dolarlık tahmini gelir hedefi ne olacak?
Dünyanın en iyi 25 askeri sanayi şirketi arasına girmek isteyen bir şirketin satışlarının 20 milyar riyal (5,3 milyar dolar) barajını aşması gerekiyor. Bu 25 şirketin yer aldığı listeye baktığımızda, 25’inci sıradaki şirketin satışlarının neredeyse 5 milyar dolara ulaştığını görüyoruz. Dünyadaki en iyi 25 askeri sanayi şirketi listesine girmek bir zorluk değil, başarmaya tamamen hazır olduğumuz bir hedeftir. SAMI olarak, askeri sanayilerin millileştirilmesinin ana destekçisi olan Silahlı Kuvvetler ve GAMI dahil olmak üzere herkesin desteği ve dayanışmasıyla bu aşamaya ulaşmaya hazır olduğumuzu teyit ediyoruz.
-Suudi Arabistan'daki altyapı, hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olabilir mi?
Askeri sistemler için yeterli altyapı oluşturmaya çalışıyoruz. Bu da Silahlı Kuvvetlerin büyük gereksinimlerini karşılamamıza yardımcı olacaktır. Bahsettiğimiz gibi Suudi Arabistan iç pazarı yatırımcılar için oldukça cazip bir pazardır. Ancak şuan tedarik zincirlerini iyileştirmeye ve askeri sistemler üzerinde çalışabilecek uzman teknisyenler bulmaya ihtiyacımız var.
-Peki, bunları nasıl bulabiliriz?
Üzerinde çalıştığımız sistemlerle ilgilenebilecek belli bir kapasiteye sahip genç teknisyenler yetiştirmek konusunda uzmanlaşmış bir akademi kurulması önemli bir konu. Teknisyen yetiştiren bazı eğitim kurumları var, ama biz genel uzmanlık alanlarında askeri sistemlere odaklanmak istiyoruz. GAMI bu konuda öncülük etti ve biz de SAMI olarak bunu mümkün olan her şekilde destekleyeceğiz.
-Askeri savun endüstrisinin karşılaştığı zorluklar nelerdir?
Karşılaştığı ilk zorluk, geleceğe yatırım yapma fikri ile rekabetçi fiyatlar sağlama arasında bir denge kurabilmektir. İkinci zorluk, daha önce de bahsettiğimiz gibi, ikincil alanları olanlar da dahil olmak üzere birçok mühendisimiz olduğunu bilen ulusal bir teknisyen kadrosunun oluşturulmasıdır. Aynı zamanda daha büyük sistemleri destekleyen küçük ve orta ölçekli işletmeler de dahil olmak üzere üretim faaliyetlerinde güvenilecek tedarik zincirlerini genişletmemiz gerekiyor.
-SAMI'de bunu gerçekleştirmek için neler yapıyorsunuz?
Bu konuda, SAMI ile sözleşme yapmayı düşünen, bu yönde faaliyet gösterme yeteneğine sahip veya şirketimizi desteklemek için yeteneklerini geliştirmek isteyen herhangi bir şirketin, ilgisini teyit edebileceği bir başvuru platformu oluşturduk. SAMI’yi desteklemek için yeteneklerini nasıl geliştirecekleri konusunda bilgi topluyoruz ve küresel iş ortaklarımızla iletişim kuruyoruz. Yeteneklerini geliştirmeleri kendilerine fayda sağlarken biz de şirket olarak bundan yararlanacağız. Çünkü eskisinden daha kaliteli ve gelişmiş çalışmalar olacak.
-Önümüzdeki dönemle ilgili düşünceleriniz neler?
Suudi Arabistan'da çok büyük bir iyimserliğimiz ve önümüzdeki on yıl için yönümüzü netleştiren bir vizyonumuz var. SAMI uzun bir yol kat etti ve önünde seçkin bir yol var. 2020, Kovid-19 salgını nedeniyle tüm dünya için zor geçse de SAMI için özel bir yıldı. Birçok önemli anlaşmaya imza attık, Silahlı Kuvvetlerle uzun vadeli iş fırsatları elde ettik ve sıfırdan ürün geliştirmek için sözleşmeler yaptık. Suudi Arabistan'ın en iyi savunma şirketi olan AEC’yi de satın alarak yeni merkezimize taşındık. Bize göre bu gelişmeler, Suudi Arabistan’ın içinde bulunduğumuz yıl ve sonrası için arzuladığı harika bir başlangıca zemin hazırladı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Şarku'l Avsat