Türkiye'de ucuz ekmek kuyrukları her geçen gün daha da uzuyor. Hâl böyleyken İstanbul Ekmek Üreticileri Derneği, geçtiğimiz günlerde İstanbul Valiliği’ne dilekçe vererek Halk Ekmek'ten şikayetçi olmuştu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Dilekçe hakkında Tükenmez Haber'den Denizcan Akar’a konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Özgen Nama, "3-5 fırıncı, 4 pastacı, 30-40 akraba ve fırın çalışanıyla bir araya gelip dernek ismini alıp kendini sivil toplum olarak görüyor. Bir siyasi partinin arka bahçesi olan arkadaşların yapmak istediği karalama çalışmasını dikkate almıyor ve önümüze bakıyoruz" dedi.
Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı ise Mansur Yavaş'ın projesini örnek vererek "'Market açacağım ve ihtiyaç sahiplerine kart dağıtacağım' diyor. Bu yolu seçmek lazım" diye konuştu.
Valiliğe ‘haksız rekabet’ şikayeti
İstanbul Ekmek Üreticileri Derneği (EKÜDER)Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zeki Sarıhan, İstanbul Valiliği İdare ve Denetim Müdürlüğü'ne dilekçe vererek, ucuz ekmek satan İstanbul Halk Ekmek (İHE) Anonim Şirketi'nin yaptığı faaliyetlerle fırınlara karşı haksız rekabet oluşturduğunu, belediyenin 'ekmeği siyasete alet ettiğini' savunarak şikayetçi olmuştu.
Sarıhan ayrıca, Halk Ekmek tarafından ihtiyaç sahiplerine yönelik ücretsiz ekmek dağıtılması için “şova yönelik” diyerek uygulamaya son verilmesini de istedi.
“Ciddiye almıyoruz”
Halk Ekmek A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Özgen Nama, dilekçeyi veren Sarıhan için "Çok ciddiye almıyoruz. İstanbul'da üç bin civarında fırıncı var. Bu arkadaş bunların yüzde birini bile temsil etmiyor. 3-5 fırıncı, 4 pastacı, 30-40 akraba ve fırın çalışanıyla bir araya gelip dernek ismini alıp kendini sivil toplum olarak gören arkadaşın önce şunu bilmesi lazım; Haksız rekabetin olabilmesi için Halk Ekmek'in makul bir pazar payına sahip olması lazım. Oysa İstanbul'da Halk Ekmek'in İstanbul'daki pazar payı yüzde 6'ya tekabül ediyor. Yüzde 94'ünü fırıncı esnafımız üretiyor. Bundan memnunuz ve hiç gocunmuyoruz" dedi.
“Derin yoksulluğun fotoğrafı”
Büfelerin önünde oluşan kuyrukları "Türkiye'de oluşan derin yoksulluğun fotoğrafı" olarak gördüklerini belirten Nama "Bu fotoğraftan rahatsız olan siyasal anlayış, o siyasi anlayışın arka bahçesi olan böyle bir dernek algı yapmaya çalışıyor. Bunu da dikkate almıyoruz" diye konuştu.
“150 metre koşulu var”
Ucuza ekmek satılan bazı noktalardaki fırınlarda israfa yol açtığı yönündeki eleştirileri de yanıtlayan Nama, şunları kaydetti:
"İstanbul'un 960 mahallesinde belki birinde böyle örnek vardır, bilmiyorum. Ama Halk Ekmek büfeleri konumlandırırken bir fırına en az 100-150 metre uzak olma koşulu var. Çok dikkat ettiğimiz şeydir. Halka sağlıklı ekmeği en uygun fiyata ulaştırmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Halkın ekmeği bizim için kutsal bir davadır. Halkın ekmek davasına sahip çıkacağız. Yoksul halkın yanında olacağız "
“Halk Ekmek büfelerini kapatmak istiyorlar”
Dilekçedeki 'ekmeği siyasete alet etmek' sözleriyle ilgili de konuşan Nama, "Bunlar çirkin ve siyasi ifadeler. Ekmek büfelerinin önündeki kuyruklar 18 yıldır ülkeyi yönetenlerin ülkeyi getirdiği yerin sonuç fotoğraflarıdır. Yoksulluğun resmidir ve bu resimden rahatsız oluyorlar. Bu kuyrukları yaratan sebepleri araştırmak yerine 'bu kuyrukları görmek istemiyoruz' diyerek büfeleri kapatmak istiyorlar" dedi.
Fırıncılar Federasyonu Başkanı: Bu konuda herkes hassas davranmalı
Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı da EKÜDER'in dilekçesi hakkında yaptığı değerlendirmede "Burada Valiliğe şikayet edecek bir şey yok. Uzun yıllardır dar gelirli vatandaşlara ekmek veriliyor. Ama pandemi var, oluşan kalabalıklar konusunda dikkatli olunmalı. Bu konuda herkes hassas davranmalı" dedi.
Balcı, Halk Ekmek'in haksız rekabete yol açtığına yönelik eleştiriye ilişkin düşüncelerini ise şöyle aktardı:
"Esnaf kardeşimiz ekmek yaptığında o gün gelip bedava ekmek dağıtılıyorsa belki bin tane ekmek kalacaktır. Bir mağduriyet, bir israf meydana gelmiş olabilir. Bunu dile getirmiş olabilirler. Türkiye'de günde 5 milyon adet ekmek israf ediliyor. Onu öyle rastgele dağıtılmasındansa mağdurları tespit edip büfelerden ücretsiz ekmek vermek çok daha doğru. Yani büfeler ucuz satıyor ya, o semtte oturanlara kart verir belediye ve ücretsiz ekmeklerini alırlar. Doğru olan bu”
“’Mahallede dağıtacağım’ demek şova yönelik”
Halk Ekmek’in mahallelerde araçla ekmek dağıtılmasını ise doğru bulmadığını belirten Balcı, “Ama 'Yok ben mahallelerde dağıtacağım' demek şova yönelik olur. O zaman da arkadaşlar çıkıyor "Ekmeği siyasete alet ediyor" diyor. Mesela Mansur Başkan'ın bir projesi var. Çok güzel bir proje. 'Market açacağım ve ihtiyaç sahiplerine kart dağıtacağım' diyor. Bu yolu seçmek lazım. Lokantacı da gelip 30-40 ekmek alıyor o zaman fırıncı esnafı da mağdur oluyor" diye konuştu.
Balcı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, yeni Halk Ekmek büfeleri yerine konduğunda arabaların kaldırılacağını kendisine aktardığını da belirtti.
İmamoğlu: İstanbul’da ekmeğin yüzde 6’sı Halk Ekmek tarafından üretiliyor
Öte yandan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise söz konusu dilekçe hakkında gazetecilerin sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Olabilir, insanların bir takım duyguları. Ama şunu bilsinler; İstanbul’da ekmeğin yüzde 6’sı Halk Ekmek tarafından üretiliyor. Yüzde 94’ü hala fırınlar tarafından üretiliyor. Yüzde 6 için bu kadar gürültü kopartmanın arkasında ne yazık ki, başka şeyler hissediyorum. Üzüntü ile de takip ediyorum. Biz, ihtiyacı olan vatandaşlarımızı, Halk Ekmek bünyesinde neredeyse 1.5 milyona çıkmış günlük üretimimizle desteklemeye ve onların yanında olmaya devam edeceğiz. Benim dileğim hiç kimsenin 1 liralık ekmeğe ihtiyaç duymaması"
Tükenmez Haber