Bileşenleri ve aktivizmi ile mobil bir savaş yaşayan Afrika Sahel bölgesine kuvvetlerini gönderen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, mayınlarla dolu Afrika kumları labirentinde kayboldu.

Macron, Çad, Nijer, Mali ve Burkina Faso arasında hareket eden aşırılık yanlısı İslami örgütlerle savaşmak için 4 binden fazla Fransız askerini bu labirente göndermişti.

Fransız ordusu, özellikle Burkina Faso, Mali ve Nijer arasındaki üçgende mobil insan mayınlarıyla savaşıyor.

İçinde bulunduğumuz ayın 15'inde Çad'ın başkenti Encemine'de Çad, Mali, Nijer, Burkina Faso ve Moritanya cumhurbaşkanlarının katıldığı bir zirve düzenlendi.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise video konferans yoluyla zirveye katıldı. Bu, Fransa'nın Sahel ve Sahra bölgesindeki radikal gruplara karşı yürüttüğü mobil savaşla ilgili geçen yıl Fransa'da düzenlenen "Pau Zirvesi"nden sonraki ikinci Fransa-Sahel zirvesiydi.

Fransa, Afrika Sahel ve Sahra ülkelerindeki mayınlı kum labirentlerinde kaybolduğunu düşünüyor. 50'den fazla Fransız askeri öldürüldü ve Fransa, sahada gerçek sonuçlar elde etmeden gittikçe artan harcamalar üstlendi.

Askeri raporlar, öldürülen her teröriste karşılık iki veya daha fazla teröristin aşırılık yanlısı gruplara katıldığını ifade ediyorlar.

Savaşların yaşandığı Sahel ülkeleri zorlu krizler yaşıyor. Yoksulluk, büyük bir boşluk yaratarak bu hareketleri saflarına katılan daha fazla gençle besliyor.

Bu ülkelerin siyasi ve askeri yapılarının zayıflığı, Afrika ülkelerinden ve kıta dışından gelen binlerce radikal unsuru içeren örgütlerle kararlı bir savaş yürütememelerine neden oluyor.

Nijerya'daki "Boko Haram" örgütü, yukarıda saydığımız 5 ülkenin daha da zayıflamasına katkıda bulunuyor.

Bu savaşa Fransız kuvvetleri ile birlikte katılan sınırlı uluslararası güçler, karadaki operasyonlarda sınırlı bir rol oynuyor.

ABD’ye gelince, sahada bir etkisi olmayan bilgiler sağlamak ve taktik operasyon desteği vermekle yetiniyor.

Encemine Zirvesi’nde katılımcı ülkelerin hayal kırıklıkları Avrupa'ya ve uluslararası topluma yönelik kınamalarla iç içe geçti.

ABD’nin zirveye katılımı ise hesaplıydı çünkü Washington, Afrika kumlarındaki savaşlara geniş bir şekilde katılma konusunda tereddütlü.

Çadlı Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Musa Faki, Encemine Zirvesi’nde sahadaki durumun Pau Zirvesi’nden bu yana iyileşmediğini açıkladı.

Mobil çatışmalarda radikal unsurlarla savaşan kuvvetlerin zayıf noktalarından bahsetti. Beş ülkenin liderleri, savaş, ülkelerinin kapasitelerini aştığı için Afrika Birliği ve uluslararası toplumdan daha geniş taahhütler talep ettiler.

Afrika kıtasında büyük bir uluslararası ekonomik ve askeri yarış var. Rusya, ABD, Avrupa ve Türkiye büyük yatırım projeleri ve askeri üsler aracılığıyla kıtada askeri ve ekonomik bir varlık gösteriyorlar.

Bununla birlikte, terör örgütlerine karşı bölgesel savaşların yükünü yalnızca çatışmaların kendi topraklarında yaşandığı ülkeler taşıyor.

Bu ülkeler ise ekonomik ve siyasi zayıflık, yaygın yolsuzluktan ve tüm bölgelerini kontrol edemeyen hükümetlerden muzdaripler.

Fransa bugün kendisini kaygan bir zemin üzerinde görüyor; sahadan tamamen çekilmesi imkânsız gibi.

Sahel ülkelerinde "Barkhane Harekâtı" başladığından beri 50’den fazla askerini kaybederken, 1300 teröristi de etkisiz hale getirdi.

Ancak ne kum tepeleri ve dağlar arasında bir zaferin müjdeleri ne de ufukta nihai bir çözüm görünüyor.

İslami Mağrip el Kaidesi ve Ensaruddin örgütleri, kabile toplumlarının kılcal damarlarına güçlü bir şekilde yerleştiler.

Çaresiz gençlerin acılarından ve umutsuzluklarından yararlandılar. Dini, bu umutsuz gençleri harekete geçiren bir araç gibi kullanıp, onları kör ölüm makinelerine dönüştürdüler.

İki örgüt de sempatizan toplamak için Fransa'nın Müslümanlara karşı dini bir savaş yürüttüğünü, bölge yöneticilerinin, amacı İslam ülkelerini kontrol etmek olan bu haçlı seferinde Fransa’nın elindeki bir araçtan ibaret olduklarını yineleyen bir propaganda yürütüyorlar.

23 Nisan 2022'de gerçekleşecek olan bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasına hazırlanan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a gelince, başlayan geri sayımda kendisini her geçen gün daha da daralan bir döngünün içinde görüyor.

En önemli rakibi Marie Le Pen, Fransa'nın, Avrupa ve uluslararası ilişkilerinin yanı sıra siyasi, sosyal ve mali konular dahil olmak üzere seçim kampanyasında kullanacağı dosyalar (ki bunlar azımsanmayacak sayıda) biriktiriyor.

Fransız kuvvetlerinin Sahel ve Sahra bölgesinde yürüttükleri savaş, sağcı Ulusal Cephe Partisi Lideri Marie Le Pen'in kullanacağı en büyük ve en tehlikeli silah olacak.

Fransız halkının büyük bir kesimi, Fransa'nın uzak çöllerde düzinelerce askerini feda etmesine, onlarcasının yaralanmasına, sonu gelmez bir savaşın maliyetiyle bütçesine aşırı yüklenmesine neden olan nesnel faktörleri bilmiyor.

Bazı Fransız medya organlarının bir macera, Macron’un liderlik hayali olarak tanımladığı bu savaş konusunda, hiç kimse Fransız vergi mükelleflerinin fikrini sormadı.

Fransız kuvvetlerinin Sahel ülkelerinde yürüttükleri “Barkhane Operasyonu”nun, zengin Fransız yatırımcıların Afrika kıtasındaki çıkarlarına hizmet etmek dışında bir amacı olmadığını söyleyen medya organları ve siyasi sesler de var.

Cumhurbaşkanı Macron ve iktidardaki partisi Cumhuriyet Yürüyüşü Hareketi, yaklaşan başkanlık kampanyasında bu dosyanın ne kadar önemli olacağının farkındalar.

Marie Le Pen'in Sahel ve Sahra ülkelerindeki Fransız askeri varlığını, Macron'un seçim sandığında geniş bir delik açmakta kullanmak için erkenden bir seferberlik hazırlığına girişmiş olduğunu biliyorlar.

Buna karşılık Cumhurbaşkanı Macron, Fransa’nın Sahel ülkelerinde içinde bulunduğu askeri pozisyonla yüzleşmek için iki plan önerdi.

Birinci plan kapsamında, Fransa’nın bu bölgede yürüttüğü operasyonu desteklemek için Avrupa’ya geniş bir askeri müdahale çağrısı yaptı.

Bölgede terörizme karşı verilen bu savaşın sadece bir Fransız savaşı olarak görülmemesi için ABD ve uluslararası askeri katılımı genişletmeye çalışma önerisinde bulundu.

İkinci planda ise, bölge ülkelerinin ordularına, belirli bir süre içinde eğitim, örgütlenme ve silah desteği verilerek sayıları artan ve hareket alanları genişleyen terör örgütleriyle kendi başlarına başa çıkabilmeleri için rehabilite edilmelerini önerdi.

Cumhurbaşkanı Macron'un Encemine Zirvesi’nde yaptığı önerilere göre, bunu başarmak için gerçek siyasi reformlara ihtiyaç var.

Bu ülkelerde yolsuzlukla mücadele edecek, devlet otoritesinin tüm topraklarını kapsamasını sağlayacak, gençlerin terör örgütlerine yönelmelerinin önüne geçmek için onlara geniş iş fırsatları ve umut kapılarını açan kalkınma programlarını başlatacak reformlara.

Afrika ve özellikle Fransız kuvvetlerinin savaştığı Sahel ülkeleri, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, sandıkta büyük bir delik açmakla tehdit eden bir seçim kozu olacak.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri için başlayan geri sayımda günler, Fransız ordusunun Sahel ülkelerinin çölleri üzerindeki kararlı adımlarından daha büyük bir hızla ilerliyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Beyan İshakoğlu

Şarku'l Avsat