Anayasa Mahkemesi (AYM), Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Türkiye arasında patlak veren krizin sebebi olan Pastör Andrew Brunson'ın başvurusuyla ilgili kararını verdi. Yüksek mahkeme, Brunson'ın yaptığı başvuruyu kabul edilemez buldu.
15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından tutuklanan Pastör Andrew Brunson, 25 Temmuz 2018'de görülen duruşmada ev hapsi kararıyla tahliye edildi. İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada 'terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme' suçunu işlediği gerekçesiyle 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarpıtıldı.
Brunson'ın ev hapsi cezası, 12 Ekim 2018'de hakkında verilen hükümle sona erdi ve hakkındaki yurt dışı çıkışı yasağı da kaldırıldı. Pastör Brunson, mahkemenin kararının ardından ABD'nin kendisi için tahsis ettiği askeri uçakla ülkesine döndü.
Gerekçe: Süre aşımı ve açıkça dayanaktan yoksun olması
Brunson'ın tahliyesinden 10 gün önce avukatları aracılığıyla Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvurunun kararı, bugünkü Resmi Gazete'de yayınlandı. 18 Kasım 2020'de verilen karara göre, Anayasa Mahkemesi Brunson'ın tutuklamanın hukuki olmaması ve tutukluluğun makul süreyi aşması dolayısıyla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine yönelik başvurusunu 'süre aşımı' nedeniyle kabul edilemez buldu.
Yüksek mahkeme ayrıca, Brunson'ın konutu terk etmeme şeklindeki adli kontrol tedbirinin hukuki olmaması dolayısıyla kişi hürriyeti güvenliği hakının ihlal edildiğine yönelik başvurusunu da 'açıkça dayanaktan yoksun' bularak kabul edilemez buldu. AYM, kararı oybirliğiyle verdi.
"Başvuru 30 gün içinde yapılmalı"
AYM'nin kararında Brunson'ın tutukluluğu ile ilgili başvurusunda 'süre aşımı' olduğu belirtilerek şu değerlendirme yapıldı:
Somut olayda başvurucunun yargılandığı davada mahkeme 25.7.2018 tarihinde başvurucunun 'adli kontrol hükümleri uygulamak suretiyle' tahliyesine karar vermiş, başvurucu anılan karar uyarınca aynı gün ceza infaz kurumundan tahliye edilmiştir. BU durumda başvurucunun tutuklama tedbiriyle ilgili şikayetler bakımından tutukluluğunun sona erdirildiği 25.7.2018 tarihinden itibaren otuz gün içinde bireysel başvuruda bulunması gerekmektedir. Bu itibarla, 2.10.2018 tarihinde yapılan başvuruda tutuklamayla ilgili iddialar yönünden süre aşımı bulunduğu sonucuna varılmıştır.
"Başka bir ülkenin vatandaşı ve kaçma şüphesi var"
Yüksek mahkemenin, ev hapsiyle ilgili başvurunun 'açıkça dayanaktan yoksun' bulunmasına yönelik değerlendirmesi ise şöyle oldu:
...Somut olayın özel koşulları ile Ağır Ceza Mahkemeleri tarafından verilen kararların içeriği birlikte gözetildiğinde başka bir ülkenin vatandaşı olan ve FETÖ/PDY ile PKK terör örgütleriyle bağlantılı suçtan hakkında kovuşturma yürütülen başvurucu açısından özellikle kaçma şüphesine yönelik olarak adli kontrol tedbiri nedenlerinin olgusal temelleri olduğu sonucuna varılmıştır.
© The Independentturkish