Avrupa Birliği (AB) liderleri, dün gerçekleştirilen zirvede Türkiye'nin Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'yle enerji araştırması konusunda yaşadığı anlaşmazlıktan dolayı bazı Türk şahıslara kısıtlı yaptırım getirme konusunda anlaşırken, daha ciddi adımları ise mart ayına kadar ertelediler. Avrupa Birliği, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerini gerekçe göstererek halihazırda iki TPAO yetkilisine yönelik kısıtlayıcı tedbir içeren listeye ekleme yapılmasını kararlaştırdı.

Daha büyük ekonomik tedbirler getirme konusunda ekim ayında yaptıkları tehditleri tam olarak hayata geçirmekten kaçınan AB liderleri, Güney Kıbrıs açıklarında izinsiz doğalgaz sondaj faaliyetlerini planlayan ve gerçekleştiren kişileri cezalandırmanın önünü açtılar.

Almanya, İtalya ve İspanya diplomasi için daha fazla zaman verilmesi için çabalarken, Yunanistan ise AB'nin hidrokarbon anlaşmazlığı konusunda Türk ekonomisini hedef almakta tereddüt etmesinden ötürü hayal kırıklığına uğradı.

Öte yandan, Türkiye'nin Suriye ve Libya'daki dış politikasından rahatsızlık duyan Fransa ise AB'nin Türk ekonomisine yönelik sektörel yaptırımlar getirmesi için çabaladı fakat yeterli desteği arkasında bulamadı.

Türkiye, kendi kıta sahanlığı ya da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne ait sularda faaliyet gösterdiğini belirtiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise dünkü açıklamasında AB'nin getireceği hiçbir yaptırımdan endişelenmediğini belirtmişti.

Reuters'ın edinmiş olduğu bilgiye göre, AB henüz ismi açıklanmayan kişi ve kurumların mal varlıklarını donduracak.

Bildiride, AB'nin Türkiye ile karşılıklı çıkara ve iş birliğine dayalı ilişki geliştirilmesinde stratejik çıkarı bulunduğu tekrarlanarak, şunlar kaydedildi:

"Türkiye'nin AB ve üyeleriyle gerçek bir ortaklığı desteklemek, farklılıkları diyalog ve uluslararası hukuka uygun şekilde çözmek için hazır olduğunu göstermesi halinde pozitif Türkiye-AB gündemi hala masadadır. Bu tür bir gündem ekonomi ve ticaret alanlarını, halklar arasında teması, yüksek düzeyli diyaloğu ve göç konusunda devamlı işbirliğini kapsayabilecektir. AB Konseyi, AB ile Türkiye arasındaki iletişim kanallarının açık tutulmasının önemini vurgulamaktadır"

Suriyeli mültecilere yardım

AB'nin Türkiye'deki Suriyelilere finansal yardım sağlamaya devam etmek için ve göç yönetimi konusunda hazır olacağı bildirildi.

Ayrıca AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile AB Komisyonu'nun, Mart 2021'de yapılacak zirveye kadar Türkiye-AB siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerin durumunun yanı sıra listeye ek yapılması kararının kapsamının genişletilmesini de içerecek şekilde nasıl yol alınacağına dair araçlar ve seçeneklerle ilgili rapor sunması istendi.

Maraş'ın açılması

Bildiride aynı zamanda kapalı Maraş'ın bir kısmının açılması kınandı ve BM Güvenlik Konseyi kararlarına saygı gösterilmesi gerektiği savunuldu. 

AB'nin Kıbrıs sorununun BM çerçevesinde çözümüne yönelik müzakerelerin BM himayesinde yeniden hızla başlamasını desteklediği belirtilen bildiride, "aynısının Türkiye'den de beklendiği" ifade edildi.

AB Konseyi ayrıca AB Yüksek Temsilcisi Borrell'den Doğu Akdeniz konulu çok taraflı konferans teklifini ileriye taşımasını istedi. 

Bildiride son olarak, "AB, Türkiye ve Doğu Akdeniz'deki durumla ilgili konularda ABD ile koordinasyon içinde olmayı amaçlayacaktır" denildi.

Merkel'den açıklama

Almanya Başbakanı Angele Merkel zirvenin ardından yaptığı açıklamada Avrupa Birliği liderlerinin Türkiye'ye silah ihracatı sorununun NATO üyeleri arasında ve bir sonraki ABD yönetimi ile koordineli olarak ele alınması gerektiği konusunda anlaştıklarını söyledi.

Merkel, liderlerin AB üst düzey temsilcisinden bir sonraki zirve için Türkiye ve AB işbirliği konusunda bir rapor hazırlamasını istediklerini ve Libya ve Dağlık Karabağ'ın ele alınması gereken konular arasında olduğunu ifade etti.

Merkel, "Bunun ışığında, bir yandan stratejik bağımlılıklarla - çoğumuz NATO üyesiyiz - diğer yandan gerginliklerle ilerleyen Türkiye ile ilişkilerimizden daha fazla bahsedeceğiz" dedi.

Independent Türkçe, Reuters, AA