İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Açıklanan üçüncü çeyrek kalkınma rakamlarını değerlendiren Tatlıoğlu, TÜİK’in bu konudaki verileri sağlıklı yorumlama ve hesaplama tartışmaların bir kenara bırakarak 6.7’lik büyüme verisini olumlu bulduklarını söyledi.
Tatlıoğlu şöyle devam etti:
Rakamların büyüklüğüne bakmadan olumlu her gelişme gerçekten ihtiyacımız olduğu bir çerçevede iyimser bir hava için gerekli diye düşünüyoruz. Bu büyümenin özellikle dikkat çektiğimiz yönü finansman ve iletişim ağırlıklı bir gelişme olması. Türkiye’de son çeyrekteki büyümenin temelinde kredi genişlemesinin özellikle varlığı ve istihdam yaratmayan bir büyümenin olması dikkat çekicidir. Kalitesiz büyüme dediğimiz bir büyümedir. Bu gelişmeye rağmen Ocak Ekim dış ticaret rakamlarında ihracatımızın 9.1’lik bir düşüş ithalatımızın 2.2’lik artış gösterdiğini, dolayısıyla dış ticaret açığının büyüdüğünü görüyoruz. 26.8 milyar dolar cari açığımız var, dış ticaret açığımız da 40.2 milyar dolar. 10 aylık dış ticaret açığımızdan kalan 26.8 milyar dolarlık cari açık çerçevesine baktığımızda genel olarak büyüme dönemlerinde cari açıkla karşılaşan Türkiye’nin büyümenin olmadığı bir dönemde bu cari açıkla karşılaşması ödemeler bilançosu açısından olumsuz bir gelişmedir.
"Bakanlık toplumu gerçek rakamlarla bilgilendirseydi, vaka sayısı daha az olurdu"
Sağlık Bakanlığı'nın vaka sayılarını açıklamaya başlamasını geçikmiş bir doğru olarak gördüklerini belirten Tatlıoğlu, "Gerçek vakaların kamuoyu ila paylaşılması toplumun daha ciddi tedbirler almasını açısından önemli oranda belirleyen şey. Her zaman gerçek daha etkilidir. Kovid sürecinin başından itibaren Sağlık Bakanlığı toplumu gerçek rakamlarla bilgilendirseydi bugünkü rakamların daha düşük olacağı kanaatindeyiz" dedi.
"Kapalı satın almalar otoriter rejimlerin ürünüdür"
Türkiye ile Katar arasında yapılan anlaşmalara ilişkin gelen bir soruya cevap veren Tatlıoğlu şunları kaydetti:
Katar ile Türkiye arasındaki ilişkiler uzun bir süredir yüksek bir çizgide devam etmekte ve özellikle Saray ve Katar Sarayı arasındaki yakınlık bilinmektedir. Buradaki temel sorun bilgilerin ortada olmamasıdır. Benzer bir fon başka bir ülkeden gelseydi bilgiler böyle gizli olur muydu? Bu tür fonlar gizli bir bilgilendirme yapmazlar. Kapalı satın almalar otoriter rejimlerin ürünüdür. Bu satın almaları herkesin bilme hakkı var özellikle de parlamentonun bilme hakkı var. Türkiye’deki önemli gelişmelerin büyük bir kısmı bilgi dışında. Türkiye’yi savaşa sokma yetkisine sahip parlamentonun Türkiye’de yapılan bir köprü yatırımının, yol yatırımının veya bir başka ülkeden doğalgaz alımı bilgisine ulaşamaması ne kadar manidar bir konu.
Independent Türkçe