Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, pandeminin seyrinin olumlu yönde ilerlediği ve küresel likiditenin bol kılındığı bir dönemde makul düzeyde uzun vadeli yurtdışı kaynak girişinin işlerini kolaylaştıracağını belirterek, "Dengeleri bozmayacak bir döviz arzına ihtiyaç bulunmaktadır" dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bankacılık Zirvesi'nde bir konuşma yapan Aydın, "Artması muhtemel kamu borçlanma ihtiyacının ekonominin ihtiyaç duyacağı kredi büyümesine baskısının sınırlı kalacağı politikaların uygulanması ile daha sürdürülebilir bir büyüme menziline gireceğimizi düşünüyoruz" diye konuştu.
“Sürdürülebilir değil”
Son dönemde bankacılık sektöründeki gelişmeleri rakamsal olarak ortaya koyan TBB Başkanı Aydın, yaşanabilecek risklere şu şekilde dikkat çekti:
“Bilanço toplamı 6 trilyon TL’yi geçti. Gelişmekte olan ülkelerde ve ülkemizde ortalama yüzde 105 olan toplam aktiflerin milli gelire oranı, son 9 yılda 21 puan artarken, ülkemizde son 9 ayda 24 puan artarak yüzde 129’a ulaştı.
Kredilerin milli gelire oranı 2019’a göre 15 puan artarak yüzde 77’ye yükseldi. Bilançoda, kredilerin payı yüzde 59, mevduatın payı yüzde 57’dir. Menkul değerler portföyü de dikkate alındığında ekonomiye sağlanan finansmanın bilanço içindeki payı yüzde 76’ya ulaşmaktadır.
Mevduatın yüzde 46’sı, kredilerin yüzde 64’ü TL cinsindendir. Yani TL finansman ihtiyacı yüksektir. Uluslararası para ve sermaye piyasalarından temin edilen kaynaklar, nette swap yoluyla TL finansmanında kullanılmakta olmakla birlikte küresel kriz ve salgının etkin olduğu dönemlerde bu kaynaklara olan bağımlılığın finansmanın sürdürülebilir olması önünde zorluklara neden olduğu görülmüştür.
Kredilerdeki hızlı büyüme yanında, salgının etkisiyle kamunun borçlanma ihtiyacının artması çerçevesinde borç çevirme oranının yüzde 100’ün üzerine çıkması finansman üzerinde sınırlı bir baskıya neden olmuştur.
TL krediler ile TL mevduat arasındaki fark ekim sonunda 700 milyar TL’yi aştı. Finansman önemli ölçüde çok kısa vadeli repo yoluyla veya swap yoluyla Merkez Bankası’ndan sağlandı. Özellikle swap dahil Merkez Bankası’nın piyasa fonlamasının 550-600 milyar TL’ye ulaştığı görüldü. Bu durum, sağlıklı ve sürdürülebilir değildir”
Kontrollü normalleşme dönemi
Aydın, “Ağustos ayından itibaren Hükümet, normalleşme sürecinin başladığını belirterek, ekonomi politikası araçlarında değişikliklere gitti. Değişiklikler ile finansman-kaynak dengesinin sağlanması, piyasalarda istikrarın tesis edilmesi, öngörülebilirliğin arttırılması ve büyümenin sürdürülmesi amaçlanmaktadır.
Beklentimiz, makro dengelerin sağlıklı olarak kurulması, bilançoda TL’nin payının artışını destekleyecek şekilde TL tasarruf araçlarının özendirilmesi ve bu sayede Merkez Bankası fonlamasına daha az ihtiyaç duyulacak bir finansman yapısına ulaşılmasıdır” şeklinde konuştu.
Dünya, Independent Türkçe