Şengal'de bal ticareti yapan işadamı 55 yaşındaki Abdullah Abbas Helef, IŞİD'in Şengal'e 2014'te saldırısının ardından kendi imkânlarıyla altı yılda 399 kadın ve çocuğu örgütten kurtardı.
Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) Ezidi İşleri Genel Müdürlüğü son verilerine göre, Irak ve IKB'de yaklaşık 500 bin Ezidi topluluğu bulunuyor.
Ezidilerin 310 bini yerinden edilerek, farklı ülkelere göç etmek zorunda kaldı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
IŞİD saldırısı sırasında bin 293 Ezidi öldürüldü ve 2 bin 745 ebeveynlerinden birini veya her ikisini kaybetti.
100 binden fazla Ezidi yurtdışına göç etti. Ayrıca 3 bin 548'i erkek, 2 bin 869'u kadın olmak üzere toplam 6 bin 417 kişi kaçırıldı.
Bin 184'ü kadın, 339'u erkek ve bin 997 çocuk olmak üzere 3 bin 537 kişi kurtarıldı.
Bal ticaretinden Ezidi kadın ve çocukların kurtarıcılığına
Şengalli Ezidi aileler arasında "Abdullah Şirem" olarak tanınan 55 yaşındaki Abdullah Abbas Helef'te, IŞİD'e kurban veren Ezidi Kürtlerden biri.
2014'te örgüt mensuplarının Şengal'e saldırısı sırasında 4 erkek kardeşinin yanı sıra 50 akrabasını kaybetti, 6 kız kardeşi de örgüt tarafından kaçırıldı.
2'si kız, 4 çocuk babası olan Abdullah Abbas Helef, 2005'ten itibaren Şengal ve Suriye arasında bal ticareti yapmasıyla tanınıyor.
Bu süre içinde bölgedeki birçok tüccar tarafından tanınan ve güçlü ilişkiler kuran Helef, geçen zaman zarfında kurduğu ilişkiler sayesinde IŞİD'in kaçırdığı Ezidi kadın ve çocukları kurtardı.
Bal ticaretiyle uğraşan ve servetini, 399 kadın ve çocuğu örgütten kurtarmak için kullanan Abdullah Abbas Helef, hikayesini Independent Türkçe'ye anlattı.
IŞİD, Şengal'e saldırdığında Helef, annesi, eşi ve çocuklarını alarak Şengal Dağı'na gitmeye karar verir.
Ancak 4 erkek kardeşi, 6 kız kardeşi ve amcaları Suriye'ye gitmenin daha güvenilir olduğunu söyleyerek, yollarını ayırırlar.
Helef ise, ailesiyle Şengal Dağı'nda oradan da Irak Kürdistan Bölgesi'ndeki (IKB) Duhok'taki göçmen kampına ulaşır.
Diğer kardeş ve amcaları Suriye yolunda IŞİD mensupları tarafından yakalanır. Örgüt, Abdullah Helef'in 4 erkek kardeşini öldürür, 6 kız kardeşini de kaçırır.
Ailesinin büyük bölümünü kaybeden Abdullah Helef, derin bir sarsıntı yaşadığı dönemde, bir öğle vakti telefonu çalar ve arayanın ağabeyinin kızı, yeğeni Merwa olduğunu görür.
IŞİD'li bir emir ile evlendirilen Merwa'ya evlendirildiği IŞİD'li ona bir gün "Ne istiyorsun?" diye sorduğunda, hayatta olan bir amcası olduğunu ve onunla konuşmak istediğini söyler.
IŞİD'li, Merwa'nın amcasıyla sadece Arapça ve sesli konuşması halinde ona izin vereceğini söyler. Merwa da kabul eder ve amcasını telefondan arar.
Amca Abdullah Helef, olay gününü şöyle anlattı:
Merwa'nın sesini duyunca şok oldum. Çünkü bizden ayrılan akrabalarımın öldürüldüğünü sandım. Oysa ki arayan Merwa idi ve benimle Arapça konuşuyordu. Sesi çok kötü ve her an intihar etmeye meyilliydi. IŞİD'li ile zorla evlendirilmişti. Bende telefonda ona sadece Kürtçe tek bir kelime ile 'Bireve' (Kaçın) dedim. Biraz daha hal hatır sorduktan sonra telefonu kesildi.
"Halep'te uzun yıllar ticaret yaptım"
Merwa'nın, IŞİD'in o dönemdeki lideri Ebubekir Bağdadi'nin halifelerinden biriyle evlendirildiğini söyleyen Helef, şunları söyledi:
"Telefonda Merwa ile konuştuğum o sırada 'neden kaçmasın' diye düşündüm ve bu nedenle de ona 'Bazda' dedim. Sabaha karşı saat 05.00'te IŞİD'li emir namaz kılmak için kalktığı sırada Merwa anahtarı çalıp, evden kaçmayı başarıyor. Taksi durduruyor ancak taksi şoförü 'Sabahın köründe tek başına taksiye binmesine izin vermem. Haramdır' diyerek karşılık veriyor. Şoföre, bulunduğu bölgeden onu uzaklaştırması için ağlayarak yalvarıyor, ısrarı karşısında onu sadece göçmenlerin ağırlıkta olduğu bir mahalleye götürebileceğini söylüyor."
Merwa kabul ediyor ve önüne çıkan büyük bir kapıyı çalıyor, kadının biri kapıyı açıp onu içeri davet ediyor; ancak evin erkeği IŞİD mensuplarından korktukları için onu dışarı atıyor. Daha sonra eski bir sokağa bir evin kapısını çalan Merwa, Ezidi olduğunu ve alıkonulduğu evden kaçtığını söylüyor. Evin sahibi olan Hasekili Kürt kadın onu içeri alıyor. Ve sonrasında Merwa, kaldığı evde beni aradı ve adresi bana verdi.
"IŞİD'in bölgesine sigara satıcıları rahat giriyor"
Görüşmeden sonra, Halep ve Rakka'da ticaret yaptığı sırada tanıştığı kişilerle iletişime geçen Helef, "Arkadaşlarım, IŞİD'in kontrolündeki bölgelere sigara satıcılarının rahat girdiğini ve onlardan biriyle iletişime geçmemin daha iyi olacağını söyledi. Onlardan biriyle iletişime geçtim ve her yolculukta 500 dolar kazanıyordu, ben ona 2000 dolar ödeyeceğimi söyledim. Kabul ettikten sonra adres bilgilerini verdim. Kaldığı aile, komşularından birinin IŞİD'li olduğunu ve öğrenirlerse kendi hayatlarının tehlikeye gireceğini söylediği için, aileye de 7 bin 500 dolar ödedim. Merwa'yı güvenli bölgeye ve oradan da Duhok'a getirmeyi başardım. Merwa'yı kurtarmak için toplam 9 bin 500 dolar ödedim" diyor.
Merwa'nın kurtarıldığını duyan tüm Ezidiler, Helef'in kendilerine de yardım etmesini talep ediyor. O süre de 6 kız kardeşini de yine fidye karşılığında kurtarıyor.
Öyle ki IŞİD'in bulunduğu bölgede fırın alıyor ve tespit ettiği kadın ve çocukları fırında iletişime geçmek için kullanıyor.
Helef, 6 yılda ulaşabildiklerine ulaştı, kurtarmak istediği Ezidilerin bir kısmı kaçmaktan korktukları için IŞİD'in tutsağında kaldı.
"Merwa'yı kurtarmakla başladık, Neçirvan Barzani de sonra ofis açtı"
8'i Irak'ta, 391'i Suriye'de olmak üzere toplam 399 kişi kadın ve çocuğu kurtaran Helef, "Benim Suriye ve Rojava'da ilişkilerim daha iyiydi. Bu yolla daha fazla Ezidi'yi, Suriye'de kurtarabildim. Hiç kimseden tek kuruş para almadım. Merwa'nın kurtarılmasıyla başladığımız bu yoldan sonra Neçirvan Barzani, Duhok'ta Ezidileri Kurtarma Ofisi'ni kurdu. Bu ofis de diğer Ezidileri kurtardı. Ancak bu ofisin çalışmaları daha uzun sürüyor ve mali açıdan da gerçekten destek verdi" dedi.
Kurtarılanların yüzde 40'ının Almanya, Kanada, Avustralya ve Fransa gibi ülkelere gittiğini söyleyen Helef, bazılarının yurtdışına gitme başvurularının kabul edildiğini, bazılarının da vatanlarını terk etmek istemediğini söyledi.
"Kızlarımızın, kadınlarımızın döktüğü her gözyaşına kurban oluruz"
Ezidi kadın ve çocukların kurtarılmasında 2 Ekim'de yaşamını yitiren Ezidi Ruhani Meclisi Lideri Baba Şeyh'in büyük etkisi olduğunu belirten Abdullah Şirem,"Baba Şeyh'in, 'IŞİD tarafından kaçırılan kadın ve kızlarımız, eskisinden daha temizdir' sözleri, Ezidi toplumu için etkisi oldu. Kurtarılan her çocuk ve kadın bizler için hayata dair bir umut olarak doğuyordu" ifadelerini kullandı.
Yurt dışına gitme fırsatı olmasına rağmen, Duhok'ta kalmayı tercih etme nedenini ise Abdullah Helef, şöyle açıkladı:
Evet, Duhok'tan gitmek için birçok fırsatım oldu. Ancak yardımıma ihtiyacı olan çok sayıda aile var. Onları yüzüstü bırakamazdım. Halkım bu denli kötü durumdayken, gidip güzel yerlerde yaşayamazdım, umursamaz olmam mümkün değil.
Ne kadar şahsımı önemsesem de, kurtardığım 400 kişi benden kıymetliler. Toplumları ve insanlık için daha değerlidir. Kurtarılan 10 kişi benden de hayatımdan da değerlidir. Kızlarımızın, kadınlarımızın döktüğü her gözyaşına kurban oluruz. İmkânı olanın mağdurlara daha fazla destek verebilir.
Şengal Dağı'nda yaşanan felakete tanıklık ettim. Birçok kişi susuzluk ve açlıktan öldü. Bir bardak suyu o insanlar içseydi ölmeyebilirdi. IŞİD'in eline düşen birçok çocuk öldürüldü. Kısacası muhtaçlara yardım elini uzatmak benim için çok önemliydi.
Fotoğrafı IŞİD'in Halep emirinin masasında
Duhok'ta aracının yanına IŞİD'liler tarafından 4 kez fotoğrafını bırakarak tehdit ettiğini söyleyen Helef, bu süre için asayişin kendisine koruma görevlisi verdiğini söyledi.
Menbiç'te kurtardığı Ezidi'nin kendisini uyararak, IŞİD'in Halep emirinin masasında fotoğrafının olduğunu, gördükleri ilk yerde öldürülmesi emri verdiğini söyledi.
"Arılar kendinden olanı bırakmazken biz insanoğlu niye bırakalım!"
"Kurtardığım Ezidilerin hiçbiri öz ailemden farksız değildir. Özel günlerinde beni çağırır dualarını ve saygılarını üzerimden eksik etmezler. Bu bana yeter" diyen Helef:
Bilir misiniz? Arılar sürekli çalışır ve arkasına bakmaz. Çalıştığı sırada ölen arıları, hayatta olan arılar kovandan çıkartıp başka bir yere koyduktan sonra tekrar işine devam eder. Biz insanlar kendi toplumumuzdan olanlara neden yardım etmeyelim? Arılar kendinden olanı bırakmazken biz insanoğlu niye bırakalım?!.
© The Independentturkish
