Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi (PM), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantı basına kapalı olarak gerçekleştirilirken, PM'ye sunulan MYK raporunda Kılıçdaroğlu'nun gündeme ilişkin değerlendirmelerine yer verildi.
25-26 Temmuz'da tarihi bir kurultay gerçekleştirdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, "2023'te cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırma azim ve kararlılığımızı hep birlikte gösterdik ve 2. Yüzyıla Çağrı Beyannamemiz ile bugün saray rejiminin ülkemizi içine sürüklediği sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik buhrandan çıkışın yol haritasını ortaya koyduk" ifadesini kullandı.
Tarihin kendilerine "alçakgönüllü bir uygarlığı inşa sorumluluğu" yüklediğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Bu bilinçle yoksulluğu, adaletsizliği, liyakatsizliği, kayırmacılığı ve umutsuzluğu nasıl ortadan kaldıracağımızın reçetesidir 2. Yüzyıla Çağrı Beyannamemiz. Egemenliğimizi hiçbir surette, hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakmayacağımızı vurguladığımız beyannamemizde Türkiye’yi çağdaş uygarlığa ulaştırma ve onu aşma kararlılığını ortaya koyan irademizi dünyaya ve Türkiye’ye de ilan ettik" değerlendirmesini yaptı.
"Meclisin denge ve denetleme mekanizmaları tamamen felç"
Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı beş temel sorunla ilgili açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, ülkenin ağır bir demokrasi buhranı yaşadığını, demokrasinin ise sadece kağıt üstünde kaldığını belirtti.
Halkın bütçe hakkının gasp edildiğini ve meclisin bütçe yetkisinin fiilen elinden alındığını ifade eden Kılıçdaroğlu, denge ve denetleme mekanizmalarının tamamen felç edildiği görüşünü savundu.
Demokrasilerde seçimle gelenin seçimle gittiğini ve meşruiyetin kaynağının halk olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
Halkın oyunu alan seçilmişleri halkın iradesini yok sayarak makamdan alıp yerine kayyum atamak demokrasinin yok olduğunun en somut göstergesidir. Adaletin ve demokrasinin çifte standardı olamaz, kime karşı yapılmışsa ona karşı itirazımızı yükseltmeliyiz. Gazeteciler, sivil toplum örgütlerinin yöneticileri, siyasetçiler, askeri öğrenciler haksızca hapisteler. Tüm bunlar göz önüne alındığında maalesef ağır bir demokrasi krizimiz olduğu açığa çıkmaktadır.
"Cumhuriyeti yeniden ayağa kaldıracağız"
Türkiye'nin demokrasi buhranının yanı sıra ağır bir ekonomi buhranı, dış politika, eğitim ve toplumsal barış krizi yaşadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, bu gelinen noktada bu beş temel sorunun çözümünün, öngörülen ekonomik-siyasal- toplumsal dönüşümü sağlayacak, güven veren bir siyasal birliktelik kapasitesini oluşturmaya bağlı olduğunu ifade etti.
Hedeflerinin Cumhuriyeti yeniden ayağa kaldırmak olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
Hedefimiz bu sene yüzüncü yılını kutladığımız TBMM’nin açılışında ortaya koyduğumuz 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' diyen irademizi yinelemek ve güçlendirmektir. Hedefimiz üreten, üretici güçlerden yana olan, liyakat ve eşitlik hedefini temeline alan güçlü bir sosyal devletle bir kez daha ekonomik ve siyasal bağımsızlığımızı tüm dünyaya ilan ederek Cumhuriyetimizi yeniden ayağa kaldırmaktır.
"Pandemi bir baskı unsuruna dönüştürüldü"
Uzmanların günlük koronavirüs vaka istatistiklerinin inandırıcılıktan uzak olduğunu başından beri söylediklerini aktaran Kılıçdaroğlu, verilerin doğru bir şekilde açıklanması gerektiğini aktardı.
Sağlık, eğitim, ekonomi başta olmak üzere Türkiye’nin baş başa bırakıldığı beş temel sorun alanında, sorunların günden güne derinleştiğini Kılıçdaroğlu, pandeminin bir baskı unsuruna dönüştürüldüğünü savundu. Sorunların çok olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, hiçbirinin çözümsüz olmadığını ifade etti
Independent Türkçe