Kıbrıs Türk halkı, önümüzdeki 5 yıl içerisinde kendisini yönetecek cumhurbaşkanını belirlemek ve anayasa değişikliği halkoylamasına katılmak için 11 Ekim Pazar günü sandığa gidiyor.
KKTC Cumhurbaşkanı olmak için tam 11 aday yarışıyor. Adayların 7'si bağımsız, 4'ü ise parti genel başkanı.
Oy pusulasındaki sıralamaya göre KKTC cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışacak isimler ise şöyle:
Ersin Tatar (Ulusal Birlik Partisi), Tufan Erhürman (Cumhuriyetçi Türk Partisi), Erhan Arıklı (Yeniden Doğuş Partisi), Fuat Çiner (Milliyetçi Demokrasi Partisi), Arif Salih Kırdağ (Bağımsız), Ahmet Boran (Bağımsız), Mustafa Ulaş (Bağımsız), Alpan Uz (Bağımsız), Kudret Özersay (Bağımsız), Mustafa Akıncı (Bağımsız), Serdar Denktaş (Bağımsız).
Birinci tur oylaması 11 Ekim Pazar günü yapılacak olan seçimin ilk turunda adayların hiçbiri salt çoğunluğu sağlayamazsa, seçim 7 gün sonra (18 Ekim Pazar günü) en çok oy alan iki aday arasında yenilenecek ve ikinci turda en çok oyu alan aday cumhurbaşkanı seçilecek.
KKTC'de 198 bin 867 seçmen 738 sandıkta oy kullanacak. Oy verme işlemi yerel saatle 08.00'da başlayacak ve 18.00'da sona erecek. Seçim sonuçlarının ise yerel saatle 22.00'ye kadar açıklanması bekleniyor.
Kuzey Kıbrıs tarihinde ilk kez bu denli hareketli bir seçim yaşanıyor
Seçime saatler kala Kuzey Kıbrıs siyasetinde daha önce alışık olunmadık bir hareketlilik yaşanıyor. Zira bu seçimi diğerlerinden ayıran birçok kritik konu var.
Kıbrıs sorunun çözümü, Doğu Akdeniz krizi ve belki de diğer seçimlerden çok daha yoğun bir şekilde konuşulan KKTC-Türkiye ilişkileri propaganda sürecinin en çok tartışılan konuların başında geliyor.
1968'den bu yana 52 yıldır çözüme kavuşturulamayan "Kıbrıs sorunu" diplomasi tarihinin en uzun müzakere süreci olarak biliniyor.
3 Haziran 1968'de Beyrut'ta başlayan Kıbrıs müzakereleri, Temmuz 2017'de İsviçre'nin Crans-Montana kentinde gerçekleştirilen ve Birleşmiş Milletler (BM) arabuluculuğunda yapılan görüşmeler herhangi bir sonuca erişilemeden sona erdi.
Kıbrıs sorunun çözümü için siyasi süreç, KKTC seçimlerinin hemen ardından yeniden başlayacak.
BM Genel Sekreteri Guterres'in, KKTC'deki seçimlerin tamamlanmasından sonra, garantörler ve Rum ve Türk taraflarının yer aldığı 5 kilit aktörle siyasi sürecin yeniden başlaması için çağrısını yinelemesi, bu seçimlerin önemini artırdı.
"Türkiye, seçimlere müdahale ediyor" tartışmaları
KKTC cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tartışmalı konularından biri, yeni seçilecek olan cumhurbaşkanının Türkiye ile kuracağı ilişki...
Kamuoyu araştırmalarına göre, seçimin ikinci turuna kalması en olası iki aday KKTC Cumhurbaşkanı ve Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Mustafa Akıncı ve KKTC Başbakanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Ersin Tatar.
Son yıllarda bazı demeçleri Türkiye hükümeti tarafından tepkiyle karşılanan Akıncı'yı destekleyenlerle Tatar taraflarını karşıya getiren seçimin en tartışmalı konularından birisi de Türkiye ile ilişkiler.
"Türkiye karşıtı" ve "Türkiye taraftarı" diye tarif edilen adanın iki kesimi arasında yaşanan tartışmalar adanın gündemini oluşturuyor.
Cumhurbaşkanı Akıncı Euronews'e verdiği röportajda, Türkiye'nin KKTC Cumhurbaşkanlığı Seçimin'nde taraf tuttuğu ve bu yönde müdahalede bulunduğunu ileri sürerek, "Buradaki bazı makamlar tarafından, seçimlere müdahale konusunda ipuçları var. Kıbrıs Türk halkı böyle bir şeyi hazmetmez" ifadelerini kullandı.
Tartışmanın büyük iki tarafı Akıncı ve Tatar seçmenleri olsa da Demokrat Parti Lefkoşa Milletvekili ve KKTC Cumhurbaşkanı Adayı Serdar Denktaş da Türkiye'nin seçimlere müdahale ettiğini ileri sürdü.
Ankara'nın seçimlere müdahalesi olduğunu savunan Denktaş, "Kıbrıs'ta bir cumhurbaşkanı seçimini Türkiye'yi sevenler, sevmeyenler ayrışımına uğratmak, Türkiye ile Kıbrıs ilişkilerine, Kıbrıs Türk'ünün gelmiş geçmiş bütün ilişkilerine yapılabilecek en büyük yanlıştır" dedi.
Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçiliği, müdahale iddialarına ilişkin, "Türkiye'nin herhangi bir şekilde seçim malzemesi yapılması kabul edilemez" açıklamasında bulundu.
Büyükelçilikten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Bu ve benzeri çalışmalar nedeniyle KKTC'ye gelen her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını seçimlere müdahale ekibi olarak ilan eden anlayışı kınıyor, takdiri Kıbrıs Türk halkının vicdanına bırakıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve onun bütün kurumları, Kuzey Kıbrıs Türk seçmeninin tercihinin kutsal bir hak olduğu bilinciyle hareket etmeye devam etmektedir ve edecektir.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Seçimde öne çıkan adaylardan eski KKTC Başbakanı ve Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin Cumhurbaşkanı Adayı Tufan Erhürman, Başbakan Yardımcısı ve Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Kudret Özersay, "müdahale" tartışmalarına katılmazken, Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Erhan Arıklı, müdahale iddialarına tepki gösterdi.
Independent Türkçe'ye verdiği röportajda, "Annan Planı döneminde Türkiye'nin irademize müdahalesini alkışlıyorlardı" diyen Arıklı, "Bu tip müdahaleler yapılıyorsa bana göre yanlıştır. Kim seçilirse seçilsin Türkiye ile ortak hareket etmek zorundadır" ifadelerini kullandı.
46 yılın ardından gelen 'Maraş açılımı', siyaseti hareketlendirdi
Şüphesiz bu seçim sürecini hareketli kılan önemli konulardan biri de 'Hayalet Şehir' olarak adlandırılan ve 46 yıldır kapalı olan Maraş bölgesinin bir bölümünün halkın kullanımına açılması.
Gazimağusa şehrinde bulunan, ülkenin dünyaca bilinen en ünlü bölgesi Maraş'ın açılması, adada Türkler ile Rumlar arasındaki en tartışmalı konu başlıklarından biri.
1974 yılında İkinci Kıbrıs Harekatı sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından ele geçirilen Maraş, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin aldığı kararla hem yerleşime hem de iskana kapatılmıştı.
KKTC Başbakanı Ersin Tatar, Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirdiği basın toplantısında Maraş bölgesinin belli bir bölümünün halkın kullanımına açılacağını açıkladı.
Cumhurbaşkanlığı seçimine 5 gün kala, 6 Ekim Perşembe günü gelen "Maraş'ın açılması" açıklaması, KKTC iç siyasetinde tartışma ve tepkilere neden oldu.
Kapalı Maraş'ın, kamuya ait olan Demokrasi Caddesi ile sahil kısmının bir bölümü 8 Ekim Perşembe günü halkın kullanımına açıldı.
Maraş bölgesinin bir bölümünün açılmasına başta Cumhurbaşkanı Akıncı ve Başbakan Yardımcısı Özersay olmak üzere birçok cumhurbaşkanı adayı tepki gösterdi.
Maraş'ın açılması adımı hükümet krizine neden oldu
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 46 yıldır kapalı olan Maraş sahil şeridini açma kararının kendinden habersiz alınmasına tepki gösterdi.
Açılma kararını "Kıbrıs Türk demokrasisi için bir yüz karası" olarak değerlendiren Akıncı, "Sırf adaylardan birine avantaj sağlamak amacıyla Ankara'da ve Kıbrıs'ta yapılan bu düzenlemeler seçimlerimize yapılan müdahalenin bir başka boyutunu oluşturmaktadır" açıklamasında bulundu.
KKTC'de koalisyon ortağı Halkın Partisi (HP) ise, Maraş'ın açılma kararının açıklandığı 6 Ekim akşamı hükümetten çekilme kararı aldı.
HP Kurucusu olan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, seçime 5 gün kala alınan bu kararın siyasi prim amacıyla yapıldığını belirterek, "Bu Maraş'ın açılması değil, Maraş'a dair açıklamadır" dedi.
KKTC iç sorunlarla boğuşuyor; pandemi koşulları ülke ekonomisini sarstı
Pandemi nedeniyle oluşan ekonomik problemlerle boğuştuğu için son iki haftaya kadar sandığı gündemine almayan Kıbrıs Türk halkı, yükselen tartışmalarla birlikte seçimi konuşmaya başladı..
KKTC'de 10 Mart'ta ilk Kovid-19 vakasının görülmesinin ardından tedbirler kapsamında, hava ve deniz yoluyla KKTC'ye geliş-gidişler durduruldu.
12 Mayıs'ta vaka sayısı sıfırladı, 5 Temmuz'dan itibaren ülkeye giriş ve çıkışlar belirli şart ve tedbirler kapsamında yeniden başladı. 75 gün sonra 2 Temmuz'da yeniden Kovid-19 vakasına rastlandı. Eylül ayının başında görülen vakalarda artış, tedbirlerin yeniden artırılmasına neden oldu. 5 Eylül'de ülkeye giriş çıkışlara karantina koşulu getirildi.
KKTC'de ülke ekonomisini ayakta tutan otel ve üniversiteler, uygulanan koronavirüs tedbirlerinden önemli ölçüde etkiledi.
Bu yaşananlar 26 Nisan'da yapılması planlanan seçimleri de etkiledi. Kovid-19 tedbirleri nedeniyle seçimler 11 Ekim'e ertelendi. Bu ertemelenin de etkisiyle uzun bir seçim dönemi yaşayan Kuzey Kıbrıslılar, daha önce görülmemiş bir propaganda sürecine tanık oldu..
Yeni cumhurbaşkanını masada birçok kriz bekliyor
İlk sırada elbette Kıbrıs sorunu geliyor. Sorunun çözümü için seçimlerin hemen ardından BM arabuluculuğunda yapılacak olan 5’li konferansın yapılması bekleniyor. Garantör konumunda olan Türkiye Cumhuriyeti Dişişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin Kıbrıs sorunun çözümü için yapılacak görüşmelerde federasyon tezini müzakere etmeyeceklerini açıkladı.
Cumhurbaşkanlığı için yarışan adayların Kıbrıs sorununun çözümüne dair farklı görüşleri var. Bağımsız cumhurbaşkanı adayı Akıncı ve CTP'nin cumhurbaşkanı adayı Erhürman federasyon tezini savunuyor. YDP adayı Arıklı ise federasyona tamamen karşı olduğunu dile getiriyor.
Bu seçim yarışında "iki devletli çözüm" gibi farklı modeller de adaylar tarafından dillendiriliyor. UBP'nin cumhurbaşkanı adayı Tatar, iki devletli çözümü destekliyor. Bağımsız cumhurbaşkanı adayı Özersay ise "iş birliğine dayalı ortaklık" vurgusu yapıyor.Bağımsız cumhurbaşkanı adayı Denktaş ise desantralize federasyonu (gevşek federasyon) savunuyor.
Seçimlerin ardından yeni cumhurbaşkanını Kıbrıs sorunun çözümüne dair zorlu bir süreç bekliyor.
Kapalı Maraş’ın bir bölümünün açılması kararına birçok ülkeden tepkiler peş peşe geldi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) Maraş'ın sahil şeridinin halka açma kararını 9 Ekim Cuma günü görüştü. BMGK, KKTC'ye bu karardan geri adım atması çağrı yaptı. Maraş’ın tamamının açılmasında söz konusu olan BMGK kararları etkin rol oynayacak.
Masadaki büyük sorunlardan birisi de pandemi nedeniyle yaşanan ekonomik kriz. Ülkenin en önemli gelir kapısı olan turizm sektörü tedbirler nedeniyle zor günler yaşıyor.
Independent Türkçe
© The Independentturkish