Araştırmacılar, gelecekte denizanalarının, nesli ciddi tehlike altındaki deniz ürünlerini koruma çabası kapsamında, balık ve patates restoranlarındaki menülerde yaygınlaşabileceğini öne sürdü.
Avustralya'daki Queensland Ünversitesi'nden akademisyenler kısa süre önce, dünya çapındaki balıkçılık kayıtları üzerine bir çalışma yürüttü.
Analizlerinin sonucunda, nesli tükenmekte olan 92 deniz ürünü türünün yanı sıra, ciddi tehlike altında diye sınıflandırılan 11 türün avlanmakta olduğunu ortaya çıkardılar.
Üniversitenin Biyo-çeşitlilik ve Koruma Bilimi Merkezi'nde doktora öğrencisi Leslie Roberson'a göre bu, yok oluşun eşiğindeki deniz ürünü türlerinin yasal kapsamda avlanıp lokanta ve restoranlarda servis edilebildiği anlamına gelebilir.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Roberson, "Bu, Avustralyalıların balık ve patates dükkanlarında sıkça sipariş ettiği 'balık,', 'balık pulu' veya 'morinanın' ciddi tehlike altında olduğu anlamına gelebilir" dedi.
Robserson, Avustralya'da servis edilen deniz ürünlerinin "tüketicilerin düşünmek istediği kadar sürdürülebilir olmadığını" söyledi ve bunun, "Avustralya'nın tehlike altındaki tür ve ekosistemleri korumak için imzaladığı büyük uluslararası koruma anlaşmalarının çoğuyla kesinlikle uyuşmadığını" ekledi.
Doktora öğrencisi, "Nesli tükenmekte olan dağ gorillerini veya filleri yemeyi kesinlikle düşünmezdik" ifadelerini kullandı.
Queensland Üniveritesi'ndeki araştırmacılar, tehlike altındaki deniz ürünü türlerini korumak için, gelecekte balık ve patates menülerinde sürdürülebilir bir alternatif olarak denizanasının kullanılabileceğini belirtti.
Roberson, "Balıkçılık faaliyetlerimizi sürdürülebilir şekilde yönetmek ve balık avının baskısına dayanabilecek türleri yemek mümkün" dedi.
Yapmamız gereken tek şey, deniz hıyarı, halibut balığı ve küçük köpekbalığı gibi tuhaf görünen yumuşak şeylere, yunuslara verdiğimiz önemi vermek.
Queensland Üniversitesi’nden kıdemli araştırma görevlisi Dr. Darissa Klein, Avustralya’nın dünya çapında “koruma ve balık çiftliği işletme politikalarında etkili bir tutum sahibi” addedilse de halkın tükettiği “deniz ürünlerinin yaklaşık yüzde 75’ini” ithal ettiğini belirtti.
Öğretim görevlisi, “Başka ülkelerden deniz ürünü ithal ederek balıkçılığa ilişkin tüm toplumsal ve çevresel sorunları, okyanuslarını sürdürülebilir şekilde işletme kapasitesi muhtemelen daha düşük olan bu ülkelere yüklüyoruz” dedi.
* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/life-style
Independent Türkçe için çeviren: Şafak Küçüksezer
© The Independent