Eskiden kölecilik "erkek işi" olarak görülmüyormuş

Beyaz kadınların daha çok hemcinslerini tercih ettiği ortaya kondu

Köleleştirilen kişileri resmeden yapbozlar artık müzelerde sergileniyor (Reuters)

Amerikalılar geçmişteki köleciliğin gerçeklerini ve sonuçlarını araştırmayı sürdürürken beyaz kadınların da bu korkunç ticarette aktif rol oynadığı ortaya çıktı. 

Bilim insanları uzun süre boyunca köleciliğin "erkek işi" olduğunu düşündü. Erkeklerin alım satım işlemlerinin çoğunu gerçekleştirdiği, köleleştirilen kişilerle kadınların iletişimininse evdeki gündelik işlerle kısıtlı olduğu savunuluyordu. 

ABD'nin güneyindeki beyaz kadınların, vahşi yanlarını görmediği için köleciliği desteklediği de iddialar arasındaydı. 

Ancak yeni araştırmalar ezberleri bozdu. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

ABD merkezli Ulusal Ekonomik Araştırmalar Bürosu (The National Bureau of Economic Research/NBER), 1856-1861'de New Orleans'taki köleleştirilen kişilerin alım satımında kadınların payının üçte bire yakın olduğunu saptadı. Bu pay, 1830'daysa yüzde 16 civarındaymış.

Kadınların kölelerini hemcinslerinden seçtiği de NBER imzalı araştırmada çıkan bir sonuç. 1856-1861'de New Orleans'taki kadın köle ticaretinin yüzde 40'a yakını beyaz kadınlardan soruluyormuş.

Bir başka analiz de 1853-1860'ta verilen kaçak köle ilanlarının yüzde 12'sinin beyaz kadınlara ait olduğunu belirtti.

NBER ve Ohio Devlet Üniversitesi adına çalışan ekonomi profesörü Trevon D. Logan, "Binlerce kadının bu endüstride yer aldığını söyleyebiliyoruz" diyor. 

Logan, beyaz kadınların siyah hemcinslerini köle olarak seçmesinin muhtemelen finansal bir tercih olduğunu düşünüyor: Siyah kadınların doğuracağı çocukların da onların malı sayılması nedeniyle, bu tercihin daha kârlı olduğu belirtiliyor.

Alabama Üniversitesi'nden Joshua D. Rothman ise başka bir mantık kuruyor: Siyah kadın köleler ev işleri yaptığı için tercih edilmiş olabilir. 

Kaliforniya Üniversitesi Berkeley Kampüsü'nden tarihçi Stephanie E. Jones-Rogers, 2019'da yayımladığı bir kitapta erkeklerin domine ettiği köle ticaretinde bir hayli aktif olan Annie Poore gibi kadınları işlemişti.

Dr. Jones-Rogers'ın araştırması, bazı kadınların erkek egemen toplumda kölecilikle ekonomik özgürlüklerine kavuştuğunu ortaya koymuştu. 

Dr. Jones-Rogers, Dr. Logan'ın kölecilikle uğraşan kadınların sayısını ortaya koyan araştırmasını övdü ve tarihçilerin uzun dönem boyunca evli kadınların mülkiyet haklarını yok sayan kanunlara ya da kadınlarla kölelerin ezilenlik paydasında birleştiğini işaret ettiğini ancak bunların gerçeği yansıtmadığını vurguladı. 

Amerikalı tarihçi, ülkenin güneyindeki pek çok eyalette evli kadınların da köle alma, satma ve kırbaçlama hakkı olduğunu söyledi. 

New York Times'a konu hakkında bir haber yazan Rachel L. Swarns, daha önce yaptığı bir araştırmada başkent Washington'daki Georgetown Visitation Preparatory School adlı Katolik okulunu incelediğini belirtti. Swarns, "köleleştirilmiş kız çocuklarına eğitim veren cömert ruhlu rahibeler" hikayesinin yanlış olduğunu tespit ettiğini söyledi. 

1800'lü yılların arşivlerine girildiğinde rahibelerin en az 107 siyahı köle olarak kullandığı ortaya çıkmış.

2018'de yayımlanan bir makale okulun genişletilmesi, yeni bir şapelin yapımı ve borçların kapatılması gibi sebeplerle kölecilik yapıldığını gün yüzüne çıkarmış. 

Artık tarihçiler, 1820'lerin sonunda Katolik rahibelerin ABD'de kurduğu tüm kurumların kölecilikle uğraştığını düşünüyor.


Independent Türkçe, New York Times, The Conversation

DAHA FAZLA HABER OKU