İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıya konusunda "Bu üzücü hadise meydana geldiği andan itibaren güvenlik kuvvetlerimiz tam ve doğru bilgilere ulaşabilmek, olayı tüm yönleriyle aydınlatabilmek için yoğun bir çalışma ortaya koydular" dedi. Soylu olayın dışarıdan bir provokasyonla yapıldığına dair bulguya rastlanmadığını açıkladı.
Soylu, İçişleri Bakanlığı'nda yaptığı basın toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Çubuk'ta katıldığı şehit cenaze töreninde uğradığı saldırıya ilişkin açıklamada bulundu.
Bakanlık olarak yurt genelindeki bütün şehit cenazelerinde katılan kişiler ve olayın şartlarına göre güvenlik önlemleri aldıklarını belirten Soylu, "Şehit Yener Kırıkcı'nın cenaze merasimi, ailesinin talebi doğrultusunda Çubuk İlçesi Akkuzulu mahallesinde gerçekleştirilmek üzere gerekli hazırlıklar yapılmıştır. Cenaze törenine Milli Savunma Bakanımız, Milli Eğitim Bakanımız, Genelkurmay Başkanımız, Emniyet Genel Müdürümüz, İl Jandarma Komutanımız ve İl Emniyet Müdürümüz ile il ve ilçe protokolümüz ile yaklaşık 12 bin vatandaşımız katılmıştır" ifadelerini kullandı.
Soylu'nun açıklamasından satır başları şöyle:
"Törendeki hareketlenme başlar başlamaz, Akkuzulu Mahallesi'ne 1 jandarma komando bölüğü, 15 jandarma asayiş timi, 2 jandarma özel harekat timi, 1 TOMA, bir kobra aracı, Jandarma İstihbarat Komutanlığından 20 personel ve ayrıca Ankara İl Emniyet Müdürlüğü tarafından 300 çevik kuvvet, 9 özel harekat timi, 3 polis asayiş ve 1 polis trafik ekibi, ejder zırhlı araç da dahil olmak üzere birçok takviye gerçekleştirildi.
Neresinden bakarsanız bakın müessif bir hadisedir. Alışkanlıklarımızla, kültürümüzle, yaşantımızla örtüşmeyen bir hadisedir.
Olayın dışardan bir provokasyonla ilgili olduğuna dair herhangi bir bulguya rastlamadık.
Tepkinin bu hale dönüşmesi ne kadar yanlışsa, karşı karşıya kalınan olay üzerinden siyasal rant çıkarmak da o kadar tehlikeli ve yanlıştır.
Böyle hassas bir dönemde bir genel başkan cenazeye gelecekse, genel başkanın güvenlik ekibinin bunu güvenlik birimleriyle paylaşması esastır.
Kılıçdaroğlu'nun ve CHP'nin bu meseleye bakışı, tam da bugün ihtiyaç duyduğumuz yapıcı ve birleştirici bir bakış değildir.
Kılıçdaroğlu'nun bu cenaze merasimine geleceğine dair güvenlik birimlerimize herhangi bir bilgilendirmesi söz konusu olmamıştır. Ne kendileri ne kendi güvenlik birimleri ne de parti yetkilileri bu noktaya dikkat etmemiştir. Dolayısıyla kimsenin haberinin olmadığı bir katılıma yönelik olarak örgütlü bir organizasyon iddiasında bulunmak da hakkaniyetli ve doğru bir yaklaşım değildir.
Sayın Kılıçdaroğlu meseleyi İçişleri Bakanı'na yıkacağına, olayın nedenini siyasi ortaklarına bir kez daha sormalıdır.
Bir taraftan PKK'nın siyasi koluyla HDP ile ortaklık yapıp daha sonra çıkan olayları İçişleri Bakanı'na yıkmak, tam anlamıyla seçim zamanında aldığı tutumda hafıza kaybıdır. Sizin hafızanız unutabilir ama milletin hafızası unutmamaktadır. Bu da bir güvenlik riski oluşturmaktadır.
Memleketime, ülkeme, milletime yapmış olduğum hizmetin bedelini ödemeye hazırım. Bunun tayin edicisi ne Kılıçdaroğlu'dur, ne de avanesidir.
AA