Vatan Partisi basın bürosu tarafından Genel Başkan Doğu Perinçek’in 'Atina Roma ve Washington’un eşcinsel tanrıları Doğu Akdeniz sularında' başlıklı yazısı paylaşıldı.
Doğu Akdeniz’deki yabancı güçlere tepki gösteren Perinçek, "Atina Roma ve Washington’un eşcinsel tanrıları Doğu Akdeniz sularında" nitelemesinde bulundu.
Perinçek, “Atina ve Roma’nın köle sahipleri, Tanrılarını niçin eşcinsel yapmışlar, hiç araştırdınız mı? Bu soru şöyle de dile getirilebilir: Eşcinsel tanrıları kimler yarattı ve gökyüzüne çıkarttı? Belki şöyle yanıtlayacaksınız bu soruyu, “Atina ve Roma’nın efendiler sınıfı mı Tanrıları eşcinsel yaptı, yoksa Tanrılar mı Atina ve Roma aristokrasisini eşcinsel yaptı?” ifadelerini kullandı.
Bilimin bugüne kadar ihmal ettiği başka sorular da olduğunu kaydeden Perinçek, "Örneğin, Atina, Roma ve bugünkü Washington ve Paris’in tanrıları eşcinsel de, örneğin Türklerin Tengri’si ve Cermenlerin Odin’i niçin eşcinsel değil? Eski Atina, Roma ve günümüzde Washington merkezli toplumların ortak yönleri nedir? Eşcinsel tanrılar hangi sınıfsal ilişkilerin ürünüdür?" diye yazdı.
"Eşcinselliğin gökten yere indirilmesinin hikâyesi burada başlıyor"
"Washington tanrılarının ne ilgisi var Atina ve Roma tanrılarıyla diye sorabilirsiniz" diyen Perinçek şunları kaydetti:
İlgisi var! İlgi, köleci toplumların aşırı sınıfsal sömürü ve baskı sistemleri ile emperyalist-kapitalist toplumların çürüme dönemindeki küresel ve ulusal sömürü sistemleri arasındaki benzerlikte. Daha önemlisi, aşırı sınıfsal eşitsizliklerin cinsel eşitsizliklere yansıması. Eşcinselliğin gökten yere indirilmesinin hikâyesi burada başlıyor. Konu, eşcinselliğin doğal olduğu safsatası ile ideolojik olduğu gerçekliği arasındaki tartışmaya kadar uzanıyor.
"Doğu Akdeniz’de dayatılan model Washington tanrılarının programıdır"
"Doğu Akdeniz’de sular ısınırken, bu soruların ne önemi var?" diye kaydeden Perinçek, "Önemi var. Çünkü Doğu Akdeniz’den ABD-İsrail-Fransa-Yunanistan-Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin namlularının dayattığı toplum modeli de, Washington tanrılarının programıdır" ifadelerini kullandı.
Perinçek şöyle devam etti:
Türkiye’ye yalnız milletçe boyun eğme değil, kadını kafeslere tıkmaya hizmet eden bir toplum modeli dayatılıyor. Eşcinsellikten kadının payına düşen, kafeslerde sevişmek oluyor! Yalnız Türkiye mi bu dayatmayla karşı karşıya? Hayır, bütün yeryüzü!
"Eşcinsel Tanrıların gökten indirdikleri sözleşmeleri: İstanbul Sözleşmesi"
Söz konusu dayatmanın merkezlerinin Washington, Paris, Londra, Berlin, Amsterdam olduğunu ifade eden Perinçek, "Cilası da var: Özgürlük! Cinsel tercih özgürlüğü! Toplumsal cinsiyet" ifadelerini kullandı.
İstanbul Sözleşmesi’ne de atıfta bulunan Perinçek, şöyle devam etti:
Eşcinsel Tanrıların gökten indirdikleri sözleşmeleri de var: İstanbul Sözleşmesi! Atina, Roma ve Washington’un eşcinsel tanrıları, kadına aşık olmuyorlar. Ama kadını doğurma aracı olarak kullanıyorlar ve bu suretle peydahladıkları hayırsız evlâtlarına "İstanbul" adını veriyorlar. 1950’lerde bir şarkı vardı: İstanbul not Constantinopel!
Perinçek ayrıca okurlarına, Teori dergisinin eylül sayısını incelemeyi ve görüşlerini belirtmeyi önerdi.
Independent Türkçe, Aydınlık