Prof. Dr. Başer: 3 hekimin PCR testi ikinci kez pozitif

Kovid-19 vakalarının ekim itibarıyla artabileceği uyarısını yapan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer'e göre, Ankara'daki artışın nedeni devlet daireleri. Başer, Türkiye'de de yurt dışındaki gibi post - Kovid klinikleri açılması gerektiğini savunuyor

Yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) atlatanların sağlık problemlerinin devam edebileceğine vurgu yapan Prof. Dr. Bengi Başer, kalp fonksiyonlarının zayıflayabileceğini belirtti.  Başer, "Kovid-19 atlatan Amerikan futbolu sporcularının kalp MR taramalarında yüzde 10'lara varan kalp fonksiyon kaybı görüldü" dedi / Fotoğraf: Pixabay

Türkiye'de koronavirüs vakalarındaki artış sürüyor. 

Salgın kaynaklı can kayıpları da her geçen gün yükseliyor. 

Artışın nedeni olarak ise alınan tedbirlere uymama ve bazı alanlarda getirilen yasakları ihlal gösteriliyor. 

Kadıköy Medicana Hastanesi'nden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer, 3 hekimin testinin pozitif çıktığını söyledi.

Independent Türkçe'ye açıklamalarda bulunan Başer, "Ekim ayı itibarıyla hastanelerin yükü artacak" uyarısında bulundu.

"Ankara'da vakalar, devlet daireleri nedeniyle yükseldi"

Prof. Dr. Bengi Başer, Ankara'da vaka sayısının İstanbul'dan daha yüksek olmasını, kentte devlet dairelerinin yoğun şekilde bulunmasına bağladı:

Devlet daireleri nedeniyle Ankara'da vakalar yüksek. Evden çalışma, ağırlıklı olarak İstanbul'da özel sektörde devam ediyor. Ofis yerine büyük bölüm evden çalışıyor. Ama Ankara, devlet dairelerin çok yoğun olduğu bir yer. Kişiler bir arada, devlet daireleri açıldı, vakalar arttı. Ankara'nın başkent olması nedeniyle bazı işlerin burada yapılıp dönülmesi gibi nüfus hareketliliği, vakaların çoğalmasına etki etti. 

"Ekim itibarıyla hastanelerin yükü artacak"

Salgına ilişkin dünya genelinde sonbaharın çetin geçeceği yönünde beklentilerin bulunduğunu da belirten Başer, mevsimsel gribin başlamasının işleri daha da zorlaştıracağı görüşünde.

"Başta koronavirüs enfeksiyonları, grip (influenza), bir takım ikincil bakteriyel enfeksiyonlar ve zatürre de işin içine girebilir. Tanı koymak zorlaşabilir. Ekim itibarıyla hastanelerin yükü artacak. Farklı testlerin yapılması, iş yükünü de artıracak. Kronik hastalıklar, daha ağır seyredecek" diyen Prof. Dr. Başer, sonbaharla birlikte kapalı ortamlara geçiş yapılmasıyla virüsün yayılma hızının 10 kat artabileceği gerekçesiyle vakaların da katlanabileceğini ifade etti.

"Toplu aktiviteler ve kalabalık ev oturmalarından uzak durulmalı"

Virüsün yayılma hızının düşürülmesi için neler yapılabileceğini sorduğumuz Bengi Başer, "Sonbaharda daha izole olmamız şart. Evleri, ofisleri havalandırmak önemli. Toplu alanlarda mutlaka separatörlerle alanlar ayrılmalı. Toplu aktiviteler ve kalabalık ev oturmalarından uzak durulmalı. Bunu seferberlik halinde yapmalı ve durumun ciddiyetini anlamamız gerekli" yorumunu yaptı.

"PCR testleri negatif olan, hastalığı atlatanlar yeniden geçirmeye başladı"

Yeni tip koronavirüs için "çok sinsi seyredebiliyor" nitelemesinde bulunan Kardiyoloji Uzmanı Başer, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

İkincil enfeksiyonlar görülmeye başlandı. PCR testleri negatif olan, hastalığı atlatanlar yeniden geçirmeye başladı, sağlıkçıların arasında da var, sırf 3 hekim ikinci kez pozitif!

Prof. Dr. Bengi Başer Medicana.jpg
Prof. Dr. Bengi Başer / Fotoğraf: Medicana Hastanesi

 

"Okulların 21 Eylül'de açılması sıkıntılara neden olur"

21 Eylül tarihinde okulların açılmasına yönelik beklentileri de yorumlayan Prof. Dr. Başer, mevcut vaka artış hızı göz önünde bulundurulduğunda okulların açılamayacağını, açılırsa sıkıntıların doğacağını savundu.

25 milyon civarındaki öğrenciye ek olarak öğretmenler, servis görevlileri ve diğer çalışanların sayısı göz önünde bulundurulduğunda, risk alınmaması gerektiğini ileri süren Kardiyoloji Uzmanı Başer, "Evde yaşlısı ya da kronik hastası olanlar, çocuklarını okula göndermek istemeyebilir. Diğer taraftan, bazı öğretmenlerde de kronik rahatsızlıklar olabilir. Küçük yaş grubunda hasta sayısı belki çok daha az ama onlar da hastalığı yayabiliyor. Günlük vaka sayısına göre bir kriter konularak okulların açılması gerekli ama her şehirde olamayabilir. Kontrol altına alınan şehirlerde, okullarda yüz yüze eğitime geçilebilir. Örneğin birinci, sekizinci ve on ikinci sınıflar gibi telafisi zor olan seviyelerdeki öğrencilerle başlanabilir. Matematik, fen dersi gibi derslerin okulda verilip, diğerlerinin evde yapılması da bir öneri" ifadelerini kullandı.

Düzenli şekilde öğretmen ve öğrencilerin taramasının yapılması gerektiğine de değinen Bengi Başer, önceliklle tüm detaylarıyla gerekli altyapının oluşturulmasına vurgu yaptı.

Başer, sınav tarihlerine ilişkin ise "Sağlık daha mühim. Sınavlar ertelenebilir, yaz dönemi değerlendirilebilir" yorumunu yaptı.

"Zatürre ve influenza aşısı yaptırın"

Salgını kontrol altına almanın en önemli yollarının başında aşı yaptırmanın geldiğini belirten Prof. Dr. Bengi Başer, "Zatürre ve influenza aşıları çok önemli. Dünyadaki genel kanı, bu aşıların olunması yönünde. Öncelikle 65 yaş üstü kronik hastalara, riskli gruplara yapılmalı. Şuan aşı bulunamıyor ama Sağlık Bakanlığı, çalışma başlattı, önümüzdeki haftalarda gelecek" şeklinde konuştu.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

"Kısıtlamaları bütünüyle yapamayız, ekonomik yıkımdır bu"

Sonbaharda yeniden kısıtlamalar ya da sokağa çıkma yasaklarının gündeme gelip gelmeyeceğini de sorduğumuz Bengi Başer, "Tümüyle evlere kapanmak artık çözüm olamaz. Ekonominin de çarkları dönmeli. Kısıtlamaları bütünüyle yapamayız, ekonomik yıkımdır bu. Bu saatten sonra bu durumu kaldırabilecek bir ülke kolay kolay çıkmaz" yorumunu yaptı.

Ancak Başer, ulaşımdaki kişi sayısını azaltmak, evden çalışabilecek kişileri ofislere çağırmamak ya da esnek çalışma saatleri sağlanarak toplu taşımalardaki yığılmanın önlenmesinin önemli bir hamle olacağını söyledi.

Restoran, sosyal ortam ve alışveriş merkezi (avm) gibi yerlerde dikkatli olunması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Başer'e göre, kademeli normalleşme adımları çerçevesinde 11 Mayıs'ta alışveriş merkezlerinin açılması kararı da hatalı. Havalandırmaların yeterli olmadığı ve hava sirkülasyonu sorunu yaşandığı görüşünü savunan Başer, kapalı ortamda maske ve mesafenin yeterli olmadığına ve virüsün çok daha hızlı yayıldığınına da vurgu yaptı.

Takip sisteminin de önermine değinen Başer, kurallara uymayanlara ciddi cezai yaptırımların getirilmesi gerektiğini savunarak, ABD'deki benzer uygulamayı örnek gösterdi.

"Amerikan futbolu sporcularının kalp MR taramalarında yüzde 10'lara varan kalp fonksiyon kaybı görüldü"

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer'e Kovid-19'un kalp hastalıklarına etkisini de sorduk.

Kalp tutulumuna vurgu yapan Başer, Kovid-19'un bir solunum yolları virüsü gibi görülse de uzun vadede kalp yetmezliklerini artırabileceğine değindi. Başer, "Endotel dokuyu bozuyor, pıhtılaşma sistemini de etkiliyor, organların tümüne, en çok da kalp dolaşım sistemine zarar veriyor. Kan basınçlarını yükseltebiliyor, tıpkı diyabetteki gibi tetikleyebiliyor. Tansiyon problemleri oluşturabiliyor. En önemlisi de kalp kasını tutuyor. Yurt dışındaki çalışmalarda, virüs sonrası yüzde 58-78 oranlarında kalp kasının zarar gördüğü ortaya çıktı. ABD'de, Kovid-19 atlatan Amerikan futbolu sporcularının kalp MR taramalarında yüzde 10'lara varan kalp fonksiyon kaybı görüldü. Bu kişiler sporcu, Amerikan futbolunda bu oran çok önemli" dedi.

"Yurt dışında post-Kovid klinikleri kuruluyor" 

Yeni tip koronavirüs hastalığını atlatan kişilerde sağlık problemlerinin sürebildiğini de belirten Bengi Başer, bu nedenle yurt dışında post-Kovid (Kovid sonrası) klinikleri kurularak, iyileşen bireylerin düzenli şekilde aralarında nörolog, kardiyolog ve nefrologların bulunduğu uzmanlar tarafından 25 yıla kadar takibinin gündemde olduğunu söyledi. 

"Her branştan hekim fikrini söylemeli"

Son olarak Prof. Dr. Başer, "Kimsenin bilmediği, yeni bir virüs bu. Dolayısıyla her branştan hekim fikrini söylemeli. Hep birlikte öğreniyoruz. Dünyada bu böyle" sözleriyle, multidisipliner şekilde, çok sistemli gidilmesi gerektiğini, her bakış açısına ihtiyaç duyulduğunu belirterek, virüs hakkında enfeksiyon hastalıkları ve halk sağlığı uzmanlarının dışında da pek çok branşın işin içine sokulması gerektiğini ifade etti.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU