Bahçeli: Yunanistan'ın denize dökülme istek ve iştahı yeniden kabarmıştır, dün gömdüklerimize bugün boyun eğmeyeceğiz

Yunanistan'a sert tepki gösteren MHP lideri Bahçeli, "Yunanistan'ın gerilim politikaları, mütecaviz ve mütehakkim arzuları Türkiye'nin sabır ve tahammül ölçülerini kırılma noktasına kadar bükmüş, nihayetinde son aşamaya getirmiştir" dedi

Devlet Bahçeli / Fotoğraf: AA

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "30 Ağustos Zafer Bayramı" dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Bahçeli, bu mesajında gündemdeki son gelişmeleri de değerlendirdi.

Bahçeli, Türkiye'nin bir yanda koronavirüs hastalığının ağırlığına, diğer yanda doğal felaketlerin acılarına direnirken, aynı anda hem kara hem de deniz sınırlarını kapsamına alan muazzam bir varoluş mücadelesiyle hükmü şahsiyetini ve egemenlik onurunu savunduğunu söyledi.

Bahçeli, "En küçük taviz, tavsama veya tereddüte açık kapı bırakmadan milli birlik ve güvenliğimiz muhatap ve muhasım ülkelere karşı cansiperane şekilde müdafaa edilmektedir" dedi.

"Nankör ve namert koalisyonu zillete bulanmıştır"

Ağustos ayının ne anlama geldiğini, korkak dedelerinin hangi pespayeliklere mahkum olduğunu en iyi bilen soytarıları bugünlerde tehlikeli bir kaşıntı tuttuğunu bildiren Bahçeli, "Şu tarihi gerçeğin hatırlatılıp altının çizilmesi çok önemlidir. 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi'nin fazilet ve fıtrat bakımından devasa bir adımı, soy ve ruh açısından dev bir ayağıdır. İki tarih arasında geçen 851 yıllık zaman diliminde Anadolu coğrafyası adımızın, acımızın ve anılarımızın maşeri vicdan potasında kaynaşıp milli karar ve kadere dönüştüğü bir vatan unvanıyla şereflenmiştir" ifadelerine yer verdi.

Boyalı medyanın, köksüz bazı siyasetçilerin "Malazgirt’i kutladılar, 30 Ağustos'u yasakladılar" iftiralarının yalnızca ecdada hakaret değil, kesif olarak vatana ve millete ihanet olduğunu ifade eden Bahçeli, "Nankör ve namert koalisyonu zillete bulanmıştır. İstanbul Barosu'nun önüne şehit savcımız M. Selim Kiraz’ın dökülen kanında parmak izi bulunan işbirlikçi teröristin paçavradan müteşekkil posterini asanlarla, tarihte husumet kazısı yapan odaklar aynı çanaktan beslenen kokuşmuşlardır" değerlendirmesinde bulundu.

"Ege’ye kadar kovaladığımız müstevliler ibret almamış"

MHP lideri Bahçeli’nin yayınladığı mesajda öne çıkan başlıklar şöyle:

Sultan Alparslan Türklüğün vatan şerefidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türklüğün kurtuluş simgesidir. Bu iki muhterem isim arasında bölücülük yapanlar, Malazgirt ile Büyük Taarruz arasına dinamit tuzaklayanlar Yunan tezlerine, Ermeni diasporasına, Rum oyunlarına, Haçlı operasyonlarına, zalim senaryolara hizmet edenler ve onlardan rezilce himmet bekleyenlerdir. 30 Ağustos Zaferi Türk milletinin diriliş ve yükseliş nişanesidir. Sonsuza kadar da böyle kalacaktır. 98 yıl önce önümüze katıp Ege'ye kadar kovaladığımız müstevlilerin bugünkü zelil kalıntıları anlaşılan tarih sayfalarında anlatılan hadiselerden ne ibret almışlar ne de sonuç çıkarmışlardır.

"Anlaşılan odur ki, Yunanistan’ın denize dökülme istek ve iştahı yeniden kabarmıştır"

Yunan zihniyetinin Türk ve İslam düşmanlığı ileri bir noktadadır. 30 Ağustos Zaferi'mizin 98'inci yıldönümünde Akdeniz ve Ege korsan dayatmaların, küstah provokasyonların, husumet gösterilerinin ana sahası olmuştur. Anlaşılan odur ki, Yunanistan'ın denize dökülme istek ve iştahı yeniden kabarmıştır. Türk milletinin sinir uçlarına basmanın şiddetli sonuçları olacağını görmeyen, göremeyen, görse bile önemsemeyen Yunanistan ve zalim destekçileri sonu çok kötü olacak bir tahrik kampanyasının orta yerindedir.

"Almanya Şansölyesi Merkel’in açıklaması Haçlı çağrısıdır"

Yunanistan ile aramızdaki sorunlar hafiflemek bir yana giderek içinden çıkılamaz hale gelmiştir. ABD ile Almanya’nın Türkiye ile Yunanistan arasında arabuluculuk yapması mutabakat kapılarını şu ana kadar aralayamamıştır. Üstelik Almanya Şansölyesi Merkel'in tüm AB ülkelerini Yunanistan’ın yanında yer almaya daveti esasen bir Haçlı çağrısıdır.

Sonuçlarına katlanmak üzere Türk milletine meydan okuyanın akıbeti ya mezar ya da mezattır. Türkiye’nin vereceği bir taviz yoktur.

Yunanistan'ın 12 deniz mili dayatması bir savaş sebebidir. Yükselen tansiyonun kanamaya ve dehşet verici bir kapışmaya yol açıp açmayacağını tayin edecek husus Yunanistan’ın bundan sonraki tavır ve tutumudur. Aksi halde günah Türk milletinden gitmiş olacaktır. Milletimizin acil beklentisi Ege'de hakim olan statükonun sorgulanması; adil, eşit ve hakkaniyetli şekilde dengelenip değiştirilmesidir. On iki Ada’nın coğrafi, siyasi ve diğer özellikleri hesaba katılarak hukuken tekraren ele alınması Ege'de barış ve istikrar umutlarına canlılık katacak, ülkemiz aleyhine teşekkül eden adaletsizliği bir nebze de olsa telafi edecektir. Ancak Yunanistan kötü niyetlidir, uluslararası hukuka, egemenlik haklarımıza ve milli güvenliğimize açıktan meydan okumaktadır.

“Dün gömdüklerimize bugün boyun eğmeyeceğiz"

Hiçbir ülke güç gösterisiyle, donanma sevkiyatıyla, kara ve deniz sularımızla birlikte kıta sahanlığımız ve münhasır ekonomik bölge alanlarımızda her tarafından tutuşacağı ateşe yaklaşmamalıdır.

Herkes bilmelidir ki, baktığımız yer Kocatepe, bastığımız yer Dumlupınar, bayraklaştığımız yer İzmir, düşmanı batıracağımız yer de gene Ege'dir. Hiçbir ülke güç gösterisiyle, donanma sevkiyatıyla, kara ve deniz sularımızla birlikte kıta sahanlığımız ve münhasır ekonomik bölge alanlarımızda her tarafından tutuşacağı ateşe yaklaşmamalıdır.

30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Savaşı'nın nihai mükâfatı olan kutlu zaferimizi asla lekeletmeyeceğiz, dün gömdüklerimize bugün boyun eğmeyeceğiz."

 

Independent Türkçe
 

DAHA FAZLA HABER OKU