Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki yeni Navtex ilanı dengeleri değiştirir mi?

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki yeni Navtex ilanını kararlılık olarak görenler kadar temkinli yaklaşanlar da var. Emekli Amiral Gürdeniz, kararı tarihi gün olarak nitelerken, emekli Büyükelçi Eralp’e göre tek taraflı ekonomik münhasır kararları hukuki değil

Oruç Reis Gemisi, Kıbrıs açıklarında çalışmalar yürütecek / Fotoğraf: AA

Türkiye, Oruç Reis gemisinin 10 ile 23 Ağustos tarihleri arasında Doğu Akdeniz'de sismik araştırma yapacağını belirterek Navtex ilan etti ve diğer gemilerden 6 deniz mili açıktan geçmeleri istendi.

Navtex ilanı en basit tanımlamayla belli bir deniz alanının sınırlandırılması anlamına geliyor.

Navtex ilan eden ülkeye oraya izinsiz giren gemilerin engellenmesi hakkı doğuyor.

Çıkan haberlerde Oruç Reis'in özellikle Kıbrıs açıklarında çalışma yürüteceği iddia edildi.

Türkiye, Oruç Reis sismik araştırma gemisi için temmuz ayında Navtex ilan etmiş, Oruç Reis'in Yunanistan'a ait Meis Adası'na 180 km. mesafede görevlendirilmesi iki ülke arasında sorun yaratmıştı.

Gerilimin yükselmesi üzerine Almanya Başbakanı Angela Merkel'in devreye girmesi üzerine Türkiye bu faaliyeti beklemeye aldı.

Ancak geçen günlerde Yunanistan ve Mısır'ın Akdeniz'de ekonomik münhasır anlaşması yapması ve bu anlaşma ile çizilen alanların Türkiye ile Libya arasında belirlenen alanlara girmesi üzerine gerilim yeniden yükseldi.

Son gelişmeler üzerine Türkiye, Almanya'nın girişimiyle durdurduğu çalışmayı yeniden başlattı.

Son hamlenin ne anlama geldiğini, olası olumlu veya olumsuz sonuçlarını, dengeleri nasıl etkileyeceğini uzmanlara sorduk.

cemgürdeniz.jpg
Cem Gürdeniz / Fotoğraf: Twitter

 

Cem Gürdeniz / Emekli Amiral

"Yunanistan güç kullanırsa Türkiye'nin kendini savunma hakkı doğar"

Gürdeniz, atılan adım ile Türkiye'nin tarihi bir gün yaşadığı görüşünde.

Kararın Sevr'in 100. yıl dönümüne denk gelmesinin tarihi bir tesadüf olduğunu söyleyen Gürdeniz, "Türkiye'nin sadece Mavi Vatan'daki hak ve çıkarları için değil Akdeniz'deki medeniyet mücadelesinin bir devamı olarak gördüğümüz için de çok önemlidir" dedi.

Türkiye'nin Almanya'ya gösterdiği iyi niyetin Yunanistan tarafından suistimali ile oluşan bir durumla karşı karşıya olduğunu ve son hamlesiyle doğru olanı yaptığını kaydeden Gürdeniz şu iddialarda bulundu:

Dünya tarihinde böyle bir savaş yani sismik yapan bir gemiye saldırı ile başlayan savaş yok! Türkiye bildirdiği koordinatlar içerisinde hareket ediyor. Eğer Yunanistan güç kullanırsa Türkiye'nin de kendisini savunma hakkı doğar. Yunanistan'ın böyle bir sorumsuzluğa imza atacağını düşünmüyorum. Türkiye, Oruç Reisi korumak için üst düzey önlem alacaktır. Güç kullanarak bu gemiyi engellemeye çalışırsa uluslararası hukukta barışı bozan taraf konumuna düşecektir.

yalım.jpg
Yalım Eralp / Fotoğraf: Hürriyet Gazetesi

 

Yalım Eralp / Emekli Büyükelçi

"Tek başına ilan edilen münhasır alanlar hukuki değil"

Emekli Büyükelçi Yalım Eralp, Oruç Reis için Navtex ilan edilmesinin parçası olduğu ekonomik münhasır alanlarla ilgili devam eden mücadeleye dair değerlendirmelerde bulundu.

Eralp, Akdeniz'de tarafların tek başlarına ilan ettikleri münhasır alanların hukuki olmadığını iddia ederek şöyle konuştu:

Türkiye'nin çok haklı olduğu noktalar var. Ancak hak hukuktan geçer. Kıta sahanlığı ve ekonomik münhasır alanlar iki tarafın ya da tarafların anlaşmasıyla olur. Olmuyorsa da uluslar arası divana gider. Egemenlik haklarıyla ilgili mesele son derece hassas ve tehlikeli sorunlardır. Fransa ve diğerlerinin Doğu Akdeniz'de yaptıkları hukuki değil, bizim Libya'yla yaptığımız da değil. Çünkü ihtilaflı bir şey söz konusu olan. Dolayısıyla bunu çok ciddiye almak, diplomasi yoluyla, hukuk yoluyla halletmek lazım.

ercan.jpg
Ercan Çitlioğlu / Fotoğraf: Twitter

 

Ercan Çitlioğlu / Başkent Üni. Stratejik Araştırma Merk.Danışmanı

"Yunanistan – Mısır anlaşmasına karşı Türkiye kararlılığını gösterdi"

Çitlioğlu, son gelişmenin Türkiye'nin bir anlamda kararlılığının göstergesi anlamına geldiğini belirterek, "Bu Yunanistan ve Mısır arasındaki imzalanan son anlaşmaya karşı Türkiye'nin kararlılık mesajını iletmesi olarak değerlendirilebilir" dedi.

haldun.jpeg
Haldun Solmaztürk / Fotoğraf: Twitter

 

Haldun Solmaztürk / Emekli Tuğgeneral

"Yapılan hamlenin tek başına ne getirisi, ne götürüsü olur"

"Son hamlenin sonuçları ne olur" sorusuna Solmaztürk, şöyle cevap verdi:

Tek başına ne getirisi ne götürüsü olur. Bu konu bir siyaset gerektiriyor. Bunun için de Türkiye'de hükümetin bir dış politikası olması lazım. Dış politika olması için bir milli güvenlik siyaseti anlayışı olması lazım. Böyle bir anlayış kalmadığından münferit siyasi kararlar ve bu münferit siyasi kararlarla ortaya çıkan askeri kararlar var. O yüzden sonuçlarına dair bir şey söylemek zor. Daha önce de karar ilan edildi Almanya ve sağdan soldan birileri devreye girdiği için uygulanmadı. Oysa bu konuda belirlenmiş bir siyaset olsaydı olası tepkiler ve buna karşı verilecek tepkiler de belli olurdu.

tuncay.jpg
Tuncay Çehreli / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Tuncay Çehreli / Eski İstanbul Gemi Trafik Hizmetleri Müdürü

"Türkiye, diplomasiden sonuç alamadığından çalışmalarına devam ediyor"

"Atılan adım Doğu Akdeniz'de yeni bir karar değil, Türkiye daha önce bu konuda çalışma yapacağını ifade etmişti" diyen Çehreli, sözlerini şöyle devam ettirdi:

Son karar kısa süre önce askıya alınan çalışmaların devam ettiği yönünde gösterge olması. Demek ki bir değişiklik yok. Türkiye askıya alma döneminde yaptığı diplomasiden beklenen sonucu alamadığından çalışmalarına devam ediyor. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki çalışmaları kendi açısından haklı. Kendi anakarasına yakın bir bölgede hakkının olmaması düşünülemez. Türkiye kararlılığını devam ettirmelidir. Zafiyet gösterir ise uluslar arası hukuk anlamında menfi sonuçları olur.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU