Ekrem İmamoğlu’ndan Fatih Portakal’a: Elbet söyleyeceklerim var ona

İmamoğlu, üniversitede ev arkadaşı olan Fatih Portakal’a ‘VIP krizi’ndeki ifadeleri üzerinden yanıt verdi

Fotoğraf: Youtube

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, üniversitede döneminde aynı evde kaldığı, Fox TV Ana Haber sunucusu Fatih Portakal ile ilgili, “Bir gün siyaset biter, iki arkadaş gibi otururuz, elbet söyleyeceklerim var ona” dedi.

İmamoğlu, YouTube yayımlanan ‘Gör Beni' programında Armağan Çağlayan’ın konuğu oldu.

İmamoğlu programda, siyasete atılma kararını ve sonrasını anlattı.

Bir gün siyaseti bırakıp işine geri dönmek istediğini söyleyen İmamoğlu, çok yoğun bir çalışma temposu içine gireceğini babasının siyasetle ilgilendiği dönemlerden bildiğini aktardı.

İmamoğlu, akla gelmeyecek saldırı biçimleriyle karşılaştığını hatta bunları anlatmaktan usandığını itiraf etti.

"O hâlâ bana Ekrem der, bem ona Fatih"

Üniversite döneminde aynı evde kaldıkları, Fox TV Ana Haber Bülteni sunucusu Fatih Portakal’ın seçim döneminde Ordu Havalimanı’nda yaşanan ‘VIP krizine’ dair kendisinin küfür ettiğini duyduğunu iddia etmesiyle ilgili de Çağlayan’ın bir sorusunu yanıtlayan İmamoğlu, aralarında bir kızgınlık, kırgınlık, küslük olmadığını ancak bu konuyla ilgili kendisinin Portakal’ı aramadığını söyledi.

“Biz aynı evi paylaşmış iki insanız, hala benim üniversite arkadaşım, bunda bir azalma olmaz” diyen İmamoğlu, “O hâlâ bana Ekrem der, ben ona Fatih derim, aramıza makam-mesafe koymayız. Bizim arkadaşlığımız neredeyse 30-31 sene oldu” dedi.

İmamoğlu, şöyle devam etti:

Ha, gün gelir, siyaset biter, tekrar iki arkadaş gibi masada otururuz, kederleniriz, tartışırız, elbet söyleyeceklerim var ona.

“CHP’li başkan cami yapıyor diye imam vermediler”

Çağlayan’ın “Ben bir büyükşehir belediye başkanının genel başkanından daha çok saldırıya uğradığını ilk defa görüyorum. Bu kadar zor olacağını tahmin etmiş miydiniz?” sorusuna şu yanıtı verdi:

Benim için bir alışma dönemi oldu. Bir ilçede belediye başkanıyken de saldırı var. Ölçeği elbette küçüktü. Ama alışkınım. Ben ne yapılabileceğini biliyorum. Ne acıdır ve ne yazıktır ki aklınıza gelmeyecek saldırı biçimleriyle karşılaştım ki bazılarını anlatmaktan utanıyorum. CHP’li belediye başkanı cami yapıyor diye oraya imam vermeyen müftü olabilir mi? Bunlarla karşılaştık. Bu kadar uç tavırları yaşamış birisi olarak vücudum buna bağışıklık kazanmış durumda. Ama bu olmadı. Birinci yılı doldurduğum için eski belediye başkanlarını geziyorum. Benim yaşadıklarımın zerresini yaşamamışlar. İktidar partisi iseniz, belediye de sizin partinizden değil hafif bir omuz dönebilirsiniz, anlarım. Hafif burun kıvırabilirsiniz… Benim gördüğüm ve yaşadığım bu taraz üslup, müdahaleler, kötülemeler, uydurmalar acı. Diyorum ki bunların her birisi bir ülkedeki demokrasinin olgunlaşması evresi.

"İmamoğlu çok mu zengin?"

İmamoğlu, seçim döneminde kendisi hakkında “Çok zengin” denildiğini de hatırlatan Çağlayan’a şöyle yanıt verdi:

Tabii ki para kazandım. Ben 3 nesildir iş yapan bir ailenin çocuğuydum. 89 yılından beri BAĞ-KUR’luym. Hep ürettim. Siyasete girdikten sonra da durağan bir iş yaşamımın devam etmesi konusunda karar aldım. Belediye başkanı seçildiğim an bırakmak istedim işi. Babamla paylaştım, “Bir dakika, üç nesildir yaptığımız bir işin devamı. Siyaseti bıraktığın zaman buraya geleceksin” dedi. Dolayısıyla yaptığımız işe belirli bir rutinde devam ettik. Siyaset bittiğinde devam ederim, tabii ki toplumsal sorumlulukları unutmadan Bana yetecek derecede belirli bir varlığım var, bu benim için bir şans. Hem ailem üretti hem de ben 24-25 sene üreten bir iş adamıydım.

“Bazen sizi parti istemez, bazen toplum istemez, bırakıp gitmeyi başarmalısınız”

Siyasetin kurguyla olmayacağı yorumunda bulunan, kendisinin CHP Beylikdüzü İlçe Başkanı olması önerisinin 2009 yerel seçimlerinde aday olamamasının ardından dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal tarafından belediye başkan adaylığı teklifi geldiğini, sonrasında 2014’te belediye başkan adaylığının ‘doğalından’ ve ön seçimle seçildiğini belirten İmamoğlu, İBB Başkanlığı adaylığı için de davetin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldiğini hatırlattı.

 “Siyasette ben olmak istiyorum dedikçe o sizden kaçar. Benin yaşamımda kurgu yok” diyen İmamoğlu, bir noktada ise siyasilerin “bitti” dedikten sonra süreci uzatmamaları gerektiği yorumunda bulunarak şunları söyledi: 

Bunu ısrarla ısrarla dile getirmek çok kötü bir siyasi tavır. Bazen sizi parti istemez, bazen toplum istemez, bırakıp gitmeyi başarmalısınız. Ben o yüzden siyaseti bir günde bırakabilecekmiş gibi yapıyorum. Hayatta beni bekleyen sosyal zevklerim var, ticaretim var, yaşamım, keyif aldığım başka unsurlar var.

"Bir iki defa yataktan “Tüh yine belediye meclisi var” diye kalktığım oldu"

Göreve gelmesinden bu yana canlı olarak da yayınlanan İBB Meclisi toplantılarındaki gergin havayla ilgili de konuşan İmamoğlu, “Ben gerilimi espirilerimle aşağı indirmeye çalışıyorum ama anlamıyorlar, bazıları ısrar ediyor” ifadesini kullandı.

İmamoğlu, Çağlayan’ın “Yataktan ‘eyvah bugün meclis var’ diye mi kalkıyor musunuz?” sorusuna da şu cevabı verdi:

Bir iki kez o duruma düştüm. İnanın. Sabah kalktığımda ‘tüh ya’ dedim birkaç sabah. Çünkü üzülüyorum. Naklen veriyoruz, PR’ı da yüksek, ‘Ben ne desem de Ekrem’e yumruk atsam, nasıl kafa atsam’ diye hazırlanıp gelen bir kısım arkadaş var. Ama tabii bunların her biri demokrasinin olgunlaşmasının evreleri, bizim onu naklen yayınlamamız toplumla yüzleşmemize dönüştü. Toplum vicdanı bizi izliyor, şehre yapılan bir hatayı benim gidip anlatmama gerek kalmıyor.

İBB Başkanı, Çağlayan’ın hakarete varan ifadelerin kullanıldığı toplantılar sonrasında gerginlik/küslük olup olmadığına dair sorusuyla ilgili de şunları söyledi:

 Bir kez benim de ağzımdan çıktı mesela bir şey, çağırıp özür diledim. Gerginlikle olabiliyor ama çok kasıtlı, bilerek yapılan bazı şeylerle yüzleşiyorum, bazen telefon açıp yüzleşiyorum. Makul seviyedeyse görmeyiz ama şov olsun diye yapıp gözünü oymaya çalıştıysa arayıp sorarım, yaptım da. Anladı mı? İnşallah anlar.

“Esnafa tokat attı” iddialarına yanıt

Seçim çalışmaları dönemindeki bir esnaf ziyaretinde bir kişiye tokat attığı iddialarına dair de konuşan İmamoğlu, şunları söyledi:

 Ben çok insani dokundum. Aslında o gence üzüldüm. Ama sonra elde ettiğimiz verilere göre çok da masum bir süreç olmadığını öğrendik, bir şehirde özel kalem müdürlüğü bile elde etmiş. Onun için ben çok umursamıyorum.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU