Süper Lig ekiplerinden Fenerbahçe Kulübü'nün yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle online olarak gerçekleştirilen Yüksek Divan Kurulu Toplantısı başladı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük, Kovid-19 salgınına değinerek, "Hem ülkemizde hem de dünyada baş gösteren koronavirüs nedeniyle hepimiz tedbirli, mesafeli ve maskeliyiz. Bunlara riayet ettiğimiz sürece, Allah'ın da takdiridir ama inşallah sağlıkla hayatımızı sürdüreceğiz" dedi.
3 Temmuz 2011'deki "Futbolda şike" davası ile 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin birbiriyle bağlantılı olduğunu, 15 Temmuz'da, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokrasisine, milletin egemenliğine, Meclis'in temsil yetkisine son vermek için ülkenin birlik ve beraberliğine dinamit koymak suretiyle bir ihtilal kalkışması yapıldığını aktaran Vefa Küçük, şöyle konuştu:
15 Temmuz, bu ülkenin maruz kaldığı en feci ve üzüntü verici bir eylemdi. Kendi bağrımızdan yetişmiş, ordu ve emniyet mensupları, milli servetimiz olan tanklarımızı, tüfeklerimizi ve uçaklarımızı milletimizin üstüne kullanmaktan çekinmemişler, milli iradenin tecelli ettiği TBMM'yi bombalamışlar, devletin başı cumhurbaşkanımızı bulunduğu yerde yakalamak için büyük gayret göstermişler ama ulu Tanrı onların gayelerini hep boşa çıkardı. Bugün rahat ediyorsak, huzur ve demokrasi içinde bu toplantıları yapıyor, bu yaşantımızı sürdürebiliyorsak, ordumuza, emniyet güçlerimize, başta sokağa çıkmak suretiyle kalkışmayı önleyen yüce Türk milletine büyük mesuliyetimiz ve vicdan borcumuz vardır. Hepsine teşekkür ediyoruz, hepsinden Allah razı olsun. Bu mücadelede hayatını kaybeden 251 vatandaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum. 2 bin 193 gazimiz var. Onlara da sağlık, mutluluk ve başarı diliyorum.
3 Temmuz'un, 15 Temmuz için ön hazırlık olduğunu dile getiren Vefa Küçük, "15 Temmuz ile 3 Temmuz'un çok yakın bağlantıları var. Türkiye Cumhuriyeti'ne 15 Temmuz'da el koymaya yeltenen, başta büyük devletler olmak üzere dış mihrakların yardımıyla demokrasimize el koyup, parlementer sistemimize son verip, seçimlere katılmadan ülkenin yönetimini ele geçirmek niyetinde olan FETÖ, 3 Temmuz 2011'de spor camiasını ele geçirip ön hazırlık yapmak niyetiyle o günkü başkanımıza, yöneticilerimize ve kulüp çalışanlarımıza kumpas hazırlamışlardır. Bu kumpasla özel yetkili savcılar ve onların emrindeki FETÖ mensubu emniyet güçlerinin iş birliğiyle başkanımız ve yöneticilerimiz Metris'e gönderildi" ifadelerini kullandı.
Küçük, hem Türkiye'nin hem de Fenerbahçe'nin bir daha benzer olaylarla karşılaşmaması dileğinde bulunarak, şunları kaydetti:
Türkiye'de herkes uydurma kumpas iddianamesini hazırlayan savcı Mehmet Berk'i, özel yetkili başsavcı vekili Zekeria Öz'ü, kumpasın içinde olan, yargılamayı yapan ağır ceza mahkemesi başkanı Mehmet Ekinci'yi çok iyi bilirler. Bunların hepsinin FETÖ'nün mensubu olduğu ortaya çıktı. Bir kısmı yurt dışına kaçmış, mahkeme başkanı da kaçmaya teşebbüs ederken yakalanmış ve cezaevine konulmuştur.
"Kime yanlış yaparsanız, kime kumpas kurarsanız o an için başarılı olduğunuzu zannedersiniz" diyen Küçük, şu ifadeleri kullandı:
İlahi adalet bumerang gibi döner dolaşır ve yakanıza yapışır. 3 Temmuz'da uğradığımız haksızlığa, kumpası kuran başta FETÖ elebaşı olmak üzere hepsi yurt dışında Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Fenerbahçe'ye yaptıkları yanlışın vicdan azabıyla yaşıyor.
Fenerbahçeliler olarak 3 Temmuz'a çok önem verdiklerini, kaydeden Küçük, sözlerini şöyle noktaladı:
3 Temmuz, kulübümüz için ne kadar tehlikeli olursa olsun, bizler yine Tanrı'nın bizi imtihan etmesiyle karşılaştık. Başkanımız ve yönetimde olan arkadaşlarımız, büyük cesaret gösterip Fenerbahçe camiasına birlik ve beraberliği aşıladı. Bizler, o günkü başkanımıza, yönetimimize ve Türkiye'nin hukuk sistemine sahip çıktık. Fenerbahçe camiası, Türk toplumu ve sporu içinde ayrıcalığa sahiptir. İnşallah hem ülkemiz hem de kulübümüz, bir daha bu kumpaslarla veya benzeri ele geçirmelerle muhatap olmaz, hem ülkemiz hem de kulübümüz ilelebet payidar olur.
Independent Türkçe