Geçirdiği denetim sonrası 1,9 milyar eurodan fazla parayı kaybettiği anlaşılan Alman ödeme sistemi şirketi Wirecard’ın eski CEO’su Markus Braun gözaltına alındı. Braun, skandalın ortaya çıkmasının ardından 19 Haziran’da istifa etmişti. 

Münih’te savcılıktan yapılan açıklamada Braun’un kendisinin teslim olduğu, 24 Haziran’da hâkim karşısına çıkacağı, tutuklanıp tutuklanmayacağının da bu aşamadan sonra netleşeceği belirtildi. 

22 Haziran’da yazılı bir açıklama yayımlayan Wirecard, 2019 mali yılı ve 2020'nin ilk çeyreğine ilişkin finansallarını geri çektiğini duyurmuş, “1,9 milyar euroluk emanet hesabının hiç var olmadığı ihtimali bulunuyor” ifadelerine yer vermişti. 

Kreditörlerle görüşmelerin devam ettiğini de belirten şirket, tam kapsamlı bir yeniden yapılandırma planlıyor. 

Ne olmuştu?

Bir dönem Alman finansal teknolojisinin geleceği olarak görülen ödeme yöntemleri şirketi Wirecard’ı denetleyen EY, şirketin 2019 hesaplarında 1,9 milyar eurodan fazla paranın kayıp olduğunu açıklamıştı. Bu nedenle Wirecard’ın geçen yıla ait finansal sonuçlarını onaylamamıştı. 

Bunun üzerine yaklaşık 20 yıldır CEO’luk görevini yürüten Markus Braun, 19 Haziran’da istifasını vermişti. Wirecard AG tarafından yapılan açıklamada, Markus Braun’ın yönetim kurulu üyesi olarak görevinden derhal ayrıldığı ve James Freis’in geçici üst yönetici olarak atandığı belirtilmişti.

1999’dan bu yana faaliyet gösteren Wirecard’ın “Bazı Asyalı bankalar nakit paranın olduğu hesapları bulamadılar” açıklamasının ardından oklar, iki Filipinli bankaya yönelmişti. 

Bloomberg’in konuyla ilgili kaynaklara dayandırdığı haberine göre Wirecard’ın beraber çalıştığı, aralarında Commerzbank ve ABN Amro gibi bankacılık devlerinin de olduğu en az 15 finans kuruluşu, atılacak adımlarla ilgili olarak pazarlık içerisindeler. 

Skandalın ortaya çıktığı 17 Haziran’dan önce Wirecard’ın Alman borsasında işlem gören hisseleri 113 dolardı. Bu miktar, bugün itibariyla 14 dolara kadar geriledi. 

Independent Türkçe