Salgın sonrası küresel ekonomi: Geleceğe bakış

Dünya Bankası, salgının yakın zamanda kontrol altına alınamaması durumunda daha kötü senaryolar söz konusu olabileceği için bu krizin küresel ekonomik büyüme sürecine etkilerini öngörmenin hatta doğru bir şekilde algılamanın mümkün olmadığı uyarısında da

Fotoğraf: Necef, Irak / Reuters

Birçok uluslararası ekonomi kurumu, Kovid-19'un küresel ekonominin geleceği üzerindeki etkisini inceliyor.

Aynı şekilde uzman Arap kurum ve şirketler de salgının Arap ekonomileri ve bölgesel petrol endüstrisi üzerindeki etkisini mercek altına alıyor.

Söz konusu Arap ve uluslararası kurumlar ayrıca yeni tip koronavirüsünün enerji alternatiflerinin gelişmesi üzerindeki etkisini de çalışıyor.

Hatta ekonomik sektörlerin gelecekteki seyrine ışık tutan bazı çalışmalar yayımlanmaya başlandı.

Bu yazıda, söz konusu çalışmaların varmış olduğu sonuçları ve tahminleri kısaca ve kademeli bir şekilde özetlemeye çalışacağız.

Dünya Bankası, haziran ayı içerisinde “Küresel ekonominin geleceğine bakış” adlı bir çalışma yayımladı.

Çalışmada, tüm dünyayı vuran ve daha önce benzeri görülmemiş bir krize karşı uyarıda bulunuldu.

Bu sağlık krizi insani kayıpların yanı sıra dünyanın İkinci Dünya Savaşı’ndan (yaklaşık 80 yıldan) bu yana tanık olmadığı bir ekonomik gerileme ve küçülmeye de yol açtı.

Dünya Bankası, salgının yakın zamanda kontrol altına alınamaması durumunda daha kötü senaryolar söz konusu olabileceği için bu krizin küresel ekonomik büyüme sürecine etkilerini öngörmenin hatta doğru bir şekilde algılamanın mümkün olmadığı uyarısında da bulundu.

2020 yılının ilk yarısında dünyayı istila eden salgın, gelişmekte olan ülke ekonomilerinde de büyük daralmalara sebebiyet verdi.

Buna ek olarak salgının gelişmekte olan ülkelerde bazı ekonomik temeller üzerinde büyük ve kalıcı kayıplara yol açması da bekleniyor.

Bu, gelişmekte olan ülkelerin büyüme potansiyeline uzun vadede zarar verecek ve bu ülkelerde yaşam standardının uzun bir süre şu anda olduğundan daha düşük seviyelerde seyretmesine yol açacak.

Çalışmada, 2020 yılında küresel milli gelirde yüzde 5,2 oranında bir düşüş yaşanacağı tahmininde bulunuldu.

Ayrıca pandeminin tahmin edilenden daha uzun süre devam etmesi durumunda gelişmekte olan birçok ülkede kişi başına düşen gelirin düşeceği ve bu ekonomilerin çoğunun daralacağını da öngörüldü.

Pandeminin halihazırda yapılan tahminlerden daha uzun bir süre devam etmesi durumunda küresel ekonomik daralmanın da daha şiddetli olacağını söylemeye dahi gerek yok.

Kısa vadeli gündemlerin öncelikleri, sağlık kurumlarına ve insani hizmetlere mümkün olan en geniş desteği sağlamak olmalıdır.

Bununla eş zamanlı olarak orta ve uzun vadeli gündemler de gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik çöküşleri ele almaya ve marjinalleştirilmiş gruplar için ekonomik ve sosyal bakım sağlamaya odaklanmalıdır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kovid-19 pandemisi, bitkin ve zayıf küresel ekonomiye sert ve acı verici bir darbe yöneltti.

Halk sağlığını korumak için benimsenen ekonomileri kapatma ve sosyal mesafe politikaları, dünyanın dört bir yanında toplumlarda benzeri görülmemiş sarsıntılar yarattılar.

Çünkü bu politikalar sonucunda gerek gelişmiş gerekse de gelişmekte olan ülkelerde ekonomik gerileme ve küçülme yaşandı.

Zayıf bir sağlık sistemine ve kurumlarına, temel gelir kaynağı olarak küresel ticaret, turizm veya yurt dışında çalışan vatandaşlarının gönderdikleri dövizlere dayanan bazı gelişmekte olan ülkeler, bu politikalardan büyük zarar gördü.

Yakın vadede yaşanan bu olumsuzluklara ilaveten bu gibi ülkelerde orta ve uzun vadede ciddi ekonomik küçülmeler yaşanması olasılığı da bulunmaktadır.

Bu, yeni yatırımların gerilemesi ve nitelikli işgücü arasında işsizliğin artması gibi bu ekonomiler üzerinde olumsuz etkiler bırakabilir.

Bu da küresel ticaretin daralmasına ve uluslararası malzeme temininde zorluklara neden olacaktır.

Keza işyerinde verimliliğin azalmasına, ekonomik ve ticari hareketi, eğitim ve halk sağlığı yatırımlarını teşvik etmek için gerekli yönetişim ve iklimin kaybolmasına yol açacaktır.

Pandeminin etkileri azaldığında, pandemi zamanında petrol fiyatlarında yaşanan büyük düşüş nedeniyle gelirlerinde kayıplar yaşayan petrol ihraç eden ülkelerin de finansal politikalara ve ekonomik reformlara uymaları gerekiyor.

Salgının tüm dünyaya hakim olması, kendisi ile mücadele etmek ve etkilerini azaltmak için benimsenen politikalar ile petrol talebini azaltırken petrol stokunu artırdı.

Mart ayında petrol fiyatlarında yaşadığı çöküşte bu iki faktör büyük rol oynadı. Bir ay içinde petrol fiyatları rekor seviyeye geriledi.

Bunun yanında birçoğu gelişmekte olan ülkelerden olan petrol ihraç eden ülkeler, sağlık sistemlerini desteklemek için büyük miktarda harcamalar yapmak zorunda kaldı.

Yine bu ülkelerden bazıları pandeminin ortaya çıkmasından ve petrol fiyatlarının kötüleşmesinden önce zaten büyük ekonomik ve mali sorunlar yaşıyorlardı.

Petrol ihraç eden ülkeler gelecekte finansal kurumlardan kredi ve finansman alabilmek için güvenilir taahhütler benimsemelidir.

Tahminlere göre düşük petrol fiyatları ve petrol gelirleri, bu gibi ülkelerden bazısına tüketimi rasyonelleştirecek iç enerji fiyatlandırma politikalarını benimseme fırsatı verebilir.

Keza orta vadede finansal kazançlarının iyileşmesine de yardımcı olabilir.

Dünya Bankası, pandemi nedeniyle ortaya çıkan zararı telafi etmenin ve ekonomik gerilemenin üstesinden gelmenin önemine dikkat çekti.

Bu amaçla, yukarıda bahsedilen önerilerin başarılı olması için uluslararası alanda iş birliği ve koordinasyon gerektiğini vurguladı.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Beyan İshakoğlu

Şarku'l Avsat

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU