Çay üreticileri kontenjan ve fiyata tepkili: ÇAYKUR kısıyor, özel eziyor

Üreticiler, ÇAYKUR'un günlük çay alım kontenjanını dekar başına 50 kilogramdan önce 20 kiloya, sonra da 15 kiloya düşürmesinin doğru olmadığı görüşünde

Çay hasadının başlamasının ardından üreticiler, topladıkları çayları ÇAYKUR’a ve özel şirketlere satmaya başladı. 

Ramazan Bayramı’na denk gelen sezonun ilk günlerinde üretici topladığı çayı satmak üzere alım yerlerine götürdü. 

ÇAYKUR, yaş çay üreticilerinin günlük alım kontenjanını dekar başına 50 kilogramdan önce 20 kiloya, sonra da 15 kiloya düşürdü.

Ortaya çıkan sorun ve aksaklıklar üreticilerin tepkisine sebep oldu.

Sektördeki farklı isimler, yaşanan sorun ve aksaklıklar ile çözüm önerilerini anlattı.

 


Trabzon’da topladığı çayın bir kısmını günlük kontenjanın düşürülmesi sebebiyle ÇAYKUR’a satamadığı için, özel çay şirketinin fabrikasına 2 yıl önceki fiyat düzeyi olan 2,50 liraya satmak durumunda kalan bir yaş çay üreticisi, yaşadığı mağduriyeti ve tepkisini dile getirdi.

Yaşananlardan dolayı oldukça tepkili olan ve isminin saklı tutulmasını tercih eden üretici, sözlerine, ”Umutsuzlukla başladığımız birinci sürgün yaş çay sezonunda, yetkililer öfkemizi dindirmek için her şeyin düzeleceği konusunda çeşitli açıklamalar yaparak biz çay üreticilerini bir umuda sürüklediler” diyerek başladı. 
 


Kampanya öncesinde her şeye rağmen umutlu olduklarını belirten çay üreticisi, "Beklentilerimizin karşılanacağı konusunda geçmiş yılların tecrübelerine sahip idiysek de, tarımın öneminin anlaşıldığı bir dönemde, 'ekilmeyecek 1 metre yer kalmayacak' söylemi yine de bizi umutlandırmıştı" diye anlattı.

"İlk mağduriyetimizi fiyat belirlendiğinde yaşadık" diyen üretci, şöyle devam etti:

Memnuniyetsizliğimizi seslendirirken, tepkimizi dindirmek için ÇAYKUR acele bir şekilde kotayı dekar başı 600 kilo çıkarttığını açıkladı ve üretici de yine bir umutla özel sektöre fazla sömürülmeyeceğiz anlayışı oluşmaya başladı.
 


"2 yıl öncesinin fiyatlarına düşürdüler, vadeleri 14 aya kadar uzattılar"

“Sonra baktık ki bu da bir aldatmacaymış” diyen çay üreticisi, "Sonra baktık ki bu da bir aldatmacaymış. Yıllık alım kotasını açıklayınca gecen yıldan 150 bin ton az çay alacağını arada sessizce açıkladı. Bu bizim ikinci mağduriyetimiz oldu" dedi.

Çayı toplamaya başlandığında, ÇAYKUR’a günlük yüksek kontenjan üzerinden çay satarken özel şirketlerin de ÇAYKUR fiyatından peşin çay almaya başladığını anlatan çay üretecisi, "Sonra ne olduysa kontenjan birden düşürüldü ve özel şirketler peşin fiyatları 2 yıl öncesinin fiyatlarına düşürdüler, vadeleri de 14 aya kadar uzattılar" diye konuştu.

Çay üretisicisi sözlerini şöyle sürdürdü:

Üretici ÇAYKUR’a sitem ederken sayın genel müdür vekili, üreticiyi tehdit ederek 'işinize geliyorsa' dedi. Bu daha sezonun başında yaşadığımız üçüncü mağduriyet oldu. Halimiz nicedir, çayımızı dalında bekletme gibi bir imkanımız da yok. ÇAYKUR, gerçek yüzünü göstermiş, bizi özel çay firmalarının eline bırakmıştır.


"Çok kızgınız, bu şartlarda kotamızı bile dolduramayız"

"Niyet bellidir. Çayın geleceginde ÇAYKUR yok. ÇAYKUR yoksa çayın gelecegi de yok. Bu şartlarda çayımızı ucuza alan özel sektör, ÇAYKUR olmayınca çayımıza 1 TL bile vermez” sözleriyle tepkisini dile getiren üretici, son olarak şöyle konuştu:

Kısaca üreticinin hali perişandır. Geleceğini görememektedir. Yetkililerin de umurunda degiliz. Bizi tehdit eden sayın genel müdür, özel şirketleri tehdit etsin de görelim. Çok kızgınız, bu şartlarda kotamızı bile dolduramayız.


Çay kampanyasının ilk günlerinde yaşananlara yönelik Rize Ziraat Odası Başkanlığı tarafından “Çay Üreticilerine Duyuru” başlığıyla bir açıklama yayımlandı.

Açıklamada, “Üreticilerimiz sabretsin, acele etmesinler” denildi.
 


Rize Ziraat Odası Başkanlığı’ndan yapılan kısa açıklamanın tamamı şöyle:

Çay sezonu başlamadan önce Kovid-19 tedbirleri kapsamında il Valiliği ve Ticaret Borsası'nda, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile il Valiliği nezdinde gerçekleştirilen toplantılarda özel sektör temsilcileri yaş çay taban fiyatının altında alım yapmayacaklarını taahhüt etmişlerdir.

Taban fiyatın altına düşmeyen özel firmalara teşekkür ediyoruz. Taban fiyatın altına alım yapanlara fırsat vermeyelim. Üreticilerimiz sabretsin, acele etmesinler; ÇAYKUR 600 kilogram olan kotayı almayı taahhüt ediyor.

Çay üreticileri olarak 3 gün sabırla beklersek günlük kontenjan ve özel firmaların yaş çay alım fiyatları yükselecektir.


"Üreticilerimizin zarar görmemesi için, sabırlı olmalarını talep ediyoruz"

Konu ile ilgili olarak Independent Türkçe’ye konuşan Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç ise, “Şimdi üreticilerimizin zarar görmemesi için, iki üç gün sabırlı olmalarını, çay toplamayı azaltmalarını talep ediyoruz” dedi.

Çay sezonunun başlamasıyla, Ramazan Bayramı’nın birinci ve ikinci günü yüksek miktarlarda çay toplandığını söyleyen Paliç’in şu açıklamada bulundu: 

ÇAYKUR, işleme kapasitesinin üzerince alım yaptı. Bu sefer günlük çay verme kontenjanı düştü, yani miktarı düştü; kapasite dolduğu için. Bunu fırsat bilen özel sektör yüzde 10, yüzde 20 çay alıp fiyatlarını indirdi, zamanı da uzattı. Daha önceden birçok toplantıda ÇAYKUR’un fiyatının altında çay almayacağı sözünü veren özel sektör temsilcileri, maalesef sözlerini 3 gün tutamadılar. ÇAYKUR’un açıkladığı fiyatın altında fiyatlardan çay almaya başladılar.


"Çay toplamayı azaltmalarını talep ediyoruz"

Paliç, “Şimdi üreticilerimizin zarar görmemesi için, iki üç gün sabırlı olmalarını, çay toplamayı azaltmalarını talep ediyoruz. Çünkü çay üreticimizin lehine olacak, kontenjan yükselecek hem de çay fiyatları yükselecek. Bunu üreticilerimizden talep ediyoruz. İnşallah buna uyarlar, üreticimizin menfaatine olur” ifadelerini kullandı.
 

Nevzat Paliç.jpg
Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç


"Hem ÇAYKUR’da hem de alım yerlerinde önlemler alınmıştır"

Salgına karşı alınan önlemler ve çay alım evlerindeki duruma ne olduğuna dair sorumuzu yanıtlayan Paliç, “Koronavirüs dolayısıyla tabii ki bölgemizde hem ÇAYKUR’da hem de alım yerlerinde önlemler alınmıştır. Sosyal mesafe ve maske gibi önlemler vardır. Vatandaşlarımız da büyük çoğunlukla bu önlemlere uyuyor” dedi.

Bir eksperin birkaç alım yerinde görev yapması konusuna dair de konuşan Paliç, şöyle devam etti:

Bu eskiden beri vardır. İşçi kısıtlaması sebebiyle küçük alım yerlerini birleştirerek aynı eksper iki yerde falan alım yaptıkları bugüne kadar görülmüştür. Yine bugün de bu şekilde uygulamaya gidilen yerler vardır. Büyük alım yerlerinde ise tektir. Şu anda zaten alım yerlerinde de randevulu çay geliyor. Üreticinin hangi gün ve saate çay getireceğine dair randevulu sisteme geçilmiştir. 


Şu anda izdihamı yaratan bayramın birinci ve ikinci günü yüklü bir çay toplanması olduğunu ön süren Paliç, “Mayıs çayı ay başına kadar her sene olur, zannedersem ‘bu aydan çayımı vereyim, paramı erken alayım’ düşüncesiyle böyle bir durum oluştu. Ay sonundan sonra daha rahatlayacağına inanıyorum" diye konuştu.


"Esas sorun özel sektörde fiyatların düşmesidir"

Rize Ticaret Borsası (RTB) eski Başkanı ve çay alanında özel sektörün tecrübeli isimlerden Tahsin Sancak ise, kampanyanın ilk günleri ile ilgili olarak “Pandemi etkisi, bölge dışındaki çay çiftçilerinin çay bölgesine girişine geç izin verilmesi ve Ramazan Bayramı’na denk gelmesi, sezonun birkaç gün geç dolayısıyla da yoğun başlamasına neden oldu” açıklamasında bulundu.

Sancak, günlük kontenjanların teknik konular olduğunu ve üretim kapasitesine göre planlanmasının doğal olduğunu belirterek, “Salgına karşı tedbirleri uygulayabilme ve üreticinin kendi çayını toplayabilmesi için bu planlar yapılmalıdır. Esas sorun özel sektörde fiyatların düşmesidir. Buna tedbir alınıp, özel sektörde fiyatların yüksek seyretmesi sağlanırsa, bu tartışmalar ortadan kalkar” dedi.
 

Tahsin Sancak.jpg
Rize Ticaret Borsası eski Başkanı Tahsin Sancak


"Taban fiyat uygulamasına geçilmeli"

“ÇAYKUR alımı durdurmaz, alınan yaş çay yapraklarının zayi olmadan üretilmesi esastır. Bunu kontrol altına almak ister” diyen Sancak, ÇAYKUR’un günlük kontenjanı düşürmesi ile ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu:

Gözden kaçırılmamalıdır ki ÇAYKUR’un satış ve pazarlama yeteneği 600-650 bin ton yaş çaya müsaittir. Geçen yıl 750 bin ton aldı, stok sorunu çıktı, özel sektöre çay satarak stok sorununu aşmaya çalıştı.


Yıllara göre istatistiklere bakılırsa, yaş çay üretimini ÇAYKUR’la özel sektörün yüzde 50-yüzde 50 bölüşmekte olduğunu belirten Sancak, “Bu durum da özel sektörün istikrarının önemini gösteriyor” diye konuştu.

Sancak, “Yaş çayda taban fiyat uygulaması yoktur. ÇAYKUR, kendi fiyatını ilan etmektedir. özel sektörde fiyatlar, piyasa şartlarında oluşmaktadır. Genellikle fiyatlar düşmekte üretici mağdur olmaktadır. Taban fiyat uygulamasına geçilmelidir. Bununla birlikte yapısal tedbirlerle uygulama desteklenmelidir” dedi.

“Çay çiftçisi örgütlenmeli; kooperatifler daha aktif rol almalı”

Çay üreticilerine de tavsiyelerde bulunan özel sektörün deneyimli isimlerinden Sancak, şöyle devam etti:

Örgütlenme, her alanda başarıyı artırır. Çay çiftçisi de örgütlenmelidir. Esasen çiftçi örgütlüdür, aktive edilmelidir. Ziraat odaları, çiftçi odalarıdır. Çay tarımının gelişmesi için çalışırlar. Bütün çay çiftçileri, ziraat odalarının üyesidirler, istenen verimli çalışmayı yapamamaktadırlar.


Sancak, “Tarımsal kalkınma kooperatifleri de çiftçi örgütleridir. Esasen bu kooperatifler daha aktif rol almalı. Üyelerinin çay bahçelerine sahip çıkmalı, çay bahçelerini topluca işletecek organizasyonlar yaparak çay yaprağının değerini yükseltmelidirler. Böylece işçiliğe giden paranın bir bölümü kâr payı olarak tekrar çiftçiye dönmüş olur” şeklinde konuştu.

Son olarak özel sektörün ihtiyaçlarına da değinen Sancak, şunları söyledi:

Kuru çay satışlarında KDV oranı, yüzde 4 olmalıdır. Kaçak çay girişleriyle ve çay liflerinden üretilen standart dışı çaylarla etkin mücadele edilmelidir. Çay ihracatı politikaları gözden geçirilmeli, çok sayıda ülke yerine, Türk çayına uygun hedef ülkeler belirlenerek blok satışlar teşvik edilmelidir.


"Çay üreticisinin birinci sorunu örgütlenmedir"

Tüm-Köy Sen Başkanı Kamil Çavuşoğlu ise, çay kampanyasının sıkıntılı başladığını ve fiyatların üreticiyi sevindirmediğini paylaşarak başladığı açıklamasına şöyle devam etti:

Çay kampanyası, koronavirüs nedeniyle sıkıntılı başladı. Verilen fiyat da üreticiyi sevindirmedi. Üreticiler çaylarını satışlarındaki sorun kampanyanın birinci haftasında ortaya çıktı. Hemen kontenjan uygulaması ve özel sektörün fiyatları aşağı çekmesi sebebiyle üretici isyan etti ki bu daşa başlangıç. 


Çavuşoğlu, “ÇAYKUR’un böyle giderse alımı düşüreceği tehdidinin altında yatan şey üreticinin pasif ve örgütsüz görmesidir ve istediğimi yaparım diyor. Açıklanan fiyatın altında çay alımı yapılmaktadır. Özellerin tümü kampanyanın birinci gününden 3 TL’den başladılar, fiyatlar daha da aşağı düşmektedir” dedi.
 


Çavuşoğlu, “Çay üreticisinin birinci sorunu örgütlenmedir. Bütün sorunlarını ve taleplerini masaya oturduğunda çözer, yeter ki örgütlenip bir araya gelebilelim” diye konuştu.

Çavuşoğlu, son olarak şöyle konuştu:

Üreticilerin talepleri çoktur. En öncelikli talebi, belirlenen fiyatın altında özel firmaların çay almamasıdır. Bunun için de çay yasasının çıkması gerekiyor. Sorunu siyasilerin çözmesi gerekiyor.


"ÇAYKUR kısıyor, özel eziyor"

Konu ile ilgili konuşan bir diğer isin de Çay Üreticileri Temsilcisi Recep Memişoğlu oldu. Memişoğlu, ”ÇAYKUR kısıyor, özel eziyor” diyerek tepki gösterdi.

Çay sezonunun başında gerçekleştirilen kontenjansız alımın birkaç gün sonra uygulamadan kaldırılarak çay alım miktarının giderek düşürüldüğünü belirten Memişoğlu, üreticilerin sorunlarının sebeplerini anlattı:

ÇAYKUR’un, sezonun başlangıcında birkaç gün süren kontenjansız alımı ikinci-üçüncü gün, belirli zaman aralıklarında dönüme 10 kilograma kadar düşürülmekte ve sonuçta özelin daha çok ve kolay çay alabilmesinin yolu açılmaktadır. Bu durum adeta rutin işletilmektedir. 

ÇAYKUR'un, son dönemlerde yaş çay işleme kapasitesini 3'te 1 oranında artırmasına rağmen yeterli olamadığını belirten Memişoğlu, “ÇAYKUR, 1990’larda en son yaptığı ruhsatlandırmanın bir katı daha fazlası çay ekim alanları oluşturulmasına göz yummuş ve geçen yıllarda da tüm kaçak alanları ruhsatlandırmıştır. Haliyle 6 bin 500 tonlardan 9 bin 100 tonlara kadar kapasite artırılsa bile bu yeterli gelmemektedir, gelemez de” diye konuştu.
 

Recep Memişoğlu.jpg
Çay Üreticileri Temsilcisi Recep Memişoğlu


Memişoğlu, “Ayrıca alım evlerinde fiziki mesafe koşulları korunamamaktadır. Genel müdürün ‘Kota kadar çay alacağız’ demesi kendileri açısından bir şey ifade ederken üretici açısından fazla bir şey ifade etmemektedir” ifadelerini kullandı.

Çayda yapılması gerekenleri de sıralayan Memişoğlu’nun önerileri ise şöyle: 

  1. ÇAYKUR, yaş çay işleme kapasitesini acilen daha da artırması gerekmektedir.
     
  2. Özel sektör, ÇAYKUR’un altında fiyatla çay alamamalıdır, yasa ile buna engel olunmalıdır.
     
  3. Korona koşullarında fiziki mesafe ve hijyenliğe dikkat edilmelidir.
     
  4. Eksper sayıları artırılmalı ve sıkışıklık olmaması için üreticiye gün boyu çay satım süresi verilmelidir.
     
  5. Zamanında toplanmayan çay, hem odun olur hemde kiloya gelmez. Bu durum hem ÇAYKUR hem de üretici açısından zarardır.


"Bu yanlış politikalardan acilen vazgeçilmeli, üretici zor durumdan kurtarılmalı"

“Devletin, özel sektörün çayın kilo fiyatını 2 lira 70 kuruşa kadar düşürdüğünü ve ödemeyi de uzun vadeye yaydığından haberi var mı?” diye soran Memişoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

‘Siz acele etmeyin, kotanız kadar çayı satacaksınız’ demek üretici açısından hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü, insanları önce şehirlere yığdınız, şimdide ‘şehirden köylere aracınızla gidin ve günlük 50-60 kg çay satın’ demek, akla zarar olduğu kadar, cebede zarar demektir. Bu yanlış politikalardan acilen vazgeçilmeli, üretici zor durumdan kurtarılmalıdır.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU