Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Yeniçağ TV’de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AK Parti’den ayrılıp yeni bir partileşme sürecine girerken bir hırs içinde olmadığını vurgulayan Davutoğlu, “Siyasete hırsla değil, azimle geldim. Ben AK Parti’ye her zaman sadık kaldım. Verdiğim sözde sadık kaldım” dedi.
Başbakanlık sürecinde ve sonrasında halktan büyük bir teveccüh gördüğünü ifade eden Davuoğlu, gittiği şehirlerde kendisine karşı gösterilen ilginin, AK Parti içinde birilerini rahatsız ettiğini kaydetti.
“AK Parti’nin içinde liderliğe hazırlananlar bizi tehdit gördü”
Kendisine yapılan saldırıların parti içinde bir grup tarafından gerçekleştirildiğini ifade eden Davutoğlu şunları kaydetti:
Ben AK Parti tabanından büyük ilgi gördüm. Kasti olarak benim elimden kimseye haksızlık yapılmadı. Birileri siyaseten yok etmek istiyor ama bir teveccüh var. AK Parti içinde kendini liderliğe hazırlayanlar, Erdoğan sonrasına hazırlananlar bizi bir tehdit olarak gördü. Şimdi beni saf dışı bırakanlar birbirleri ile mücadele ediyor.
Parti içerisinde söyledikleri sözlerin artık anlamının kalmadığını ifade eden Davutoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı bizim söylediklerimizi görmezden geliyordu. Parti çevresindekiler nüfuz edebiliyordu. Beni başbakanlıktan ayrılmaya zorlayan ayak oyunlarını yaptıklarında benim halk nezdinde itibarımın sarsılacağını düşündüler” dedi.
"Erdoğan'ın hakkımdaki açıklamaları beni derinden yaraladı"
Erdoğan’ın kendisi hakkında yaptığı yolsuzluk imalarına ilişkin ise yorumda bulanan Davutoğlu, “Ben spekülasyonla yaşamadım. Ramazandayız gıybeti de doğru görmedim. Devlet adamı olarak önüme gelen bir veri varsa incelerim. Sayın Erdoğan’ın benim hakkımda bu tarz açıklamaları beni derinden yaraladı” ifadelerini kullandı. Davutoğlu şöyle devam etti:
Sayın Erdoğan’a bir çağrıda bulundum. O bana böyle ağır bir ithamda bulunmasa böyle bir şey yapmazdım. Bunu kendisini zan altında bırakmak için de yapmadım. Ben el emeğim ve babamdan kalan bir miktar imkânı değerlendirmiş bir insanım. Ben açıklama yaptım ‘Bütün yakınlarım araştırılsın.
“S-400’ler neden nisanda kurulmadı? ABD ile gizli anlaşma yapıldığı kanaati oluşuyor"
Rusya’dan alınan hava savunma sistemine konusunda o dönem ulaşabildiği kişilere uyarılarda bulunduğunu belirten Davutoğlu, “Kullanılmayacak bir sistemi alarak gereksiz yere gerilimler çıkarılmaması konusunda arkadaşlarıma önerilerde bulundum” dedi. "Bu ülkenin büyük kaynakları yok. Her kuruş çok önemli" diyen Davutoğlu şunları söyledi:
Bakın salgından dolayı işsizlerimize kaynak aktarırken düşünüyoruz. S-400’ler için milyar dolarlık yatırımların yapıldı. Batı’ya meydanlar okundu. Nutuklar atıldı. Rusya ile derin ilişkileri içine girildi. Nisan’da devreye girileceği söylenen S-400’ler neden hala devreye girmedi? O zaman ABD’den gelen sinyallere baktığımızda, Türkiye ile perde gerisinde bu hava savunma sistemlerinin kurulmaması yönünde bir anlaşma olduğu kanaati oluşuyor.
"Devlet halktan destek beklemez"
Davutoğlu, söz konusu hava savunma sistemlerini alırken ABD ve Avrupa’dan tepki geleceğinin belli olduğunu belirterek, “Bu tepkileri göğüsleyebileceğine inanıyorsan sorun yok. Göğüsleyemeyeceksen milyarlarca doları neden veriyorsun” ifadelerini kullandı.
Bu sistemler kurulmayacaksa verilen para konusunda çıkıp halka açıklama yapılası gerektiğini vurgulayan Davutoğlu şunları kaydetti:
Milli Dayanışma kampanyası yaptılar. Devlet halktan destek beklemez. S400’e yaptığınız harcama, salgın için kullanılabilirdi. Halen bir savunma sistemimiz yok. Yarın bir saldırı olsa bizi ne koruyacak? O zaman S400’leri neden satın aldık? S-400 kararı kurumsal akıldan geçerek alınan bir karar değil. İki lider arasındaki samimiyet neticesi bir karar alınıyor. Başka bir liderle anlaşılınca başka bir karar alınıyor. Kişisel ilişkiler ile ülke yönetmek doğru değildir.
“O günler söylediklerim yapılmadığı için Suriye’de buraya gelindi”
Suriye’de yanlış giden her şeyden kendilerinin sorumlu bırakılmasının siyasi ahlaksızlık olduğunun altını çizen Davuğtlu, “Devlet edebinden yoksunluktur. Adnan Menderes asıldığında Hasan Polatkan “Benim bir şeyden haberim yok” dememiştir” ifadelerini kullandı.
Dışişleri bakanı olduğu dönemde Suriye’de yapılması gerekenleri söylediğini ve o söylediklerinin yapılmadığı için bu noktalara gelindiğini sauvnan Davutoğlu, “Hiçbir zaman cumhurbaşkanından habersiz bir karar alınmadı. Ben Türkiye’nin bu konuda suç işlediği görüşünde de değilim. Bütün bir ülkeyi zan altında bırakmak istiyorlar. Esad halkından bir milyon insanı katletti. Halkın üçte ikisini yerinden etti. O suçlu değil!” ifadelerini kullandı.
"Suriye'de Erdoğan'ın talimatı dışında bir yol izlemedim"
Türkiye’nin Suriye politikalarında kendi isteğine göre bir yol izlenmediğini ifade eden Davutoğlu şunları kaydetti:
Sayın Erdoğan’a, Sayın Gül’e, Genelkurmay Başkanıma, benim dönemimde görev yapan, ilgili bakanlara ve hasseten Sayın Erdoğan’a soruyorum. Onların emir ve talimatları dışında ben bir politika belirleyip ülkeyi zarara sokmuşsam işte ben buradayım. Çıksınlar “Davutoğlu şu şu uygulamaları yaptı ve ülkeyi zarara soktu” desinler. Ben Sayın Erdoğan’a hitaben söylüyorum. Eğer bunu demiyorsanız çıkın bütün bu politikaları sahiplenin. Prestij kazandığınız durumlarda öne çıkmanız, halk tarafından eleştiri konu olan durumları başkalarına yıkmanız size yakışmaz.
"Şehir Üniversitesi kapatılırsa kimseye hakkımı helal etmem"
Kimseye bir kırgınlığının olmadığını ve kendisinden helal isteyenlere de hakkını helal ettiğini ifade eden Davutoğlu şunları söyledi:
Dava diye savunduğumuz ilkelere zarar vermek konusunda hak helal etmek benim hakkım değil. Sayın Erdoğan için de aynısını söylüyorum. Hele hele Şehir Üniversitesi konusunda 7 bin öğrencinin geleceğini karartmak pahasına kapatılması konusunda ben hakkımı helal etmem. Üniversite kapatma konusunda kimin dahli olmuşsa hakkımı helal etmem.
Independent Türkçe, Yeni Çağ
