Ev sinemasında bu hafta: Bir üçüncü sayfa filmi; “Kronoloji”

Mehmet Erduğan Independent Türkçe için yazdı

Güzel ülkemde an geçmiyor ki güne yeni bir gündemle başlamayalım.

Türkiye’de sanki bütün her şey yoluna girmiş de bir düze çıkmışız gibi siyasi erkin işi gücü kalmadı şimdi de “cinsiyetler siyasetine” başladı!

Üstelik siyaset, bir toplumda çatışma halinde olan çıkarların uzlaştırılması faaliyetiyken biz de tam aksine; her şeye rağmen uzlaşma içinde yaşamayı sürdürebilen insanlar muazzam bir toplum mühendisliği doğrultusunda birbirine düşürülüyor.

Sylviane Agacinski’nin de altını çizdiği gibi;

Kız ya da oğlan doğarız, kadın ya da erkek oluruz. Cinsiyet ayrımı toplumların farklı farklı yorumlara tabi tuttukları doğal bir veridir. Her yerde cinsiyet ayrımı vardır, ancak, çoğu zaman bu ayrım bir hiyerarşiye yol açar. Erkek kadına hükmeder, onu sadece kendisi insanlığı temsil ediyormuşçasına siler.


İktidarın hangi amaca doğru gittiği belli olmayan bu yolunda, uygulanan tüm despotik girişimlerin mubah olduğunu düşünülmesi çok korkutucu.

Sadece kendi ahlak anlayışının doğru olduğuna inanan ve ortamlarda olası bir aşk kıvılcımından tedirgin olan zihniyetlere hatırlatmakta da fayda var: Her halükarda; aşk, beden ve cinsiyet dinleyemeyebiliyor…

Bir üçüncü sayfa filmi; “Kronoloji”

Yönetmen: Ali Aydın / Oyuncular: Birkan Sokullu, Cemre Ebüzziya, Tansu Biçer, Serkan Keskin, Esra Kızıldoğan, Beran Soysal, Ozan Çelik, Ahmet Kaynak / Süre: 117 dakika
 


2012 yılında çektiği; minimalist hikaye anlatımının yanı sıra sosyo-politik bir eleştiriyle birlikte karakterinin ruhunu çözümlemeye yönelik bir içgörü sunan ilk filmi Küf ile 69. Venedik Film Festivali’nde “Genç Aslan” ödülünü alan, Selanik Film Festivali’nde de “Jüri Büyük Ödülü”ne layık görülen Ali Aydın’ın yaklaşık yedi yıllık bir aradan sonra çektiği ikinci uzun metrajlı filmi Kronoloji şimdi Başka Sinema iş birliğiyle BluTV yayın programında.

Özetlemek gerekirse, film; İstanbul’da, denize nazır ferah bir dairede yaşayan, uzun yıllardır evli olan ve dışarıdan bakıldığında mutlu bir çift gibi görünen, ancak çiftleri tanıdıkça ilişkilerinde bazı sorunlar olduğu anlaşılan Nihal ve Hakan’ın kendi aralarında ve başkalarıyla yaşadıkları bazı olayları ele alıyor.
 


Filmin başında, Nihal kocası Hakan ile muayene için gittiği hastaneden çıktıktan sonra aldığı haber ile sarsılmış ve dünyası tam anlamıyla kararmıştır.

Hakan ise her ne kadar onu teselli ediyormuş gibi görünse de bu haber ile onun da canı sıkılmış ve kafası karışmıştır.
 


Aldığı bu haber sonrasında iyice bunalan ve eve sığamayan Nihal kabul etmekte zorlandığı bu olayın üzerinden çok geçmeden ansızın ortadan kaybolmuştur.

Birleşen parçalar

Başlarda Nihal’in biraz yalnız kalmak için dışarı çıktığını düşünen Hakan, uzun saatler geçmesine karşın ondan bir haber alamayınca meraklanmaya ve paniklemeye başlar.

Ertesi gün iş çıkışında arkadaşlarıyla dertleşmek için çıktığı bir yemek esnasında sokakta Nihal’i görmesi üzerine onun peşi sıra iz sürünce karısıyla olan ilişkisi ve evlilikleri hakkında acı veren keşifler yapar.
 


Nihal’in evliliğine gölge düşüren kayboluşuyla birlikte Hakan çaresizce onu ararken, işler gittikçe bulanıklaşmaya başlar.

Hakan’ın bu arayışı sırasında onun için bir saplantıya dönüşen şüpheleri sonucu yüzleşmek zorunda kaldığı gerçeklerle baş edemeyip işin içine polisin de girmesiyle kronolojik olarak parçalar birleşmeye başlayınca içten içe çürüyen bir beraberliğin görünmeyen tarafları yavaş yavaş ortaya çıkar.
 


Gerçeğin peşinde

Bir erkeğin kaybolan karısını aramasıyla birlikte bu kayıp olayıyla seyircisini de filmin başından itibaren gerçeğin peşinde tekinsiz bir yolculuğa çıkaran psikolojik gerilim türündeki Kronoloji, bir üçüncü sayfa haberinden ibaretmiş gibi görünüyor.
 


Ancak tüm bu olaylara dramatik bir çerçeveden bakmaktansa gerek çekim teknikleri gerek süresiyle seyircisine huzursuzluk veren gergin bir anlatım dilini tercih eden Ali Aydın böylelikle bir önceki filminde olduğu gibi Nuri Bilge Ceylan ya da Zeki Demirkubuz’a öykünen bir anlatım yerine bu defa yönünü Hitchcockvari bir tür sinemasına çeviriyor.
 


Nihayetinde varoluşsal kaygılara odaklanmak yerine hikayeyi kendine has bir gerilimle anlatarak derinlikli bir karakter portresi oluşturmak ve bir ilişkinin dinamikleri ile toplumsal cinsiyet eşitsizliği üzerine kafa yormakla ilgileniyor.
 


Sosyal konumlardan bağımsız bir olarak ataerkil baskıların, kültürel kısıtların ve bunların arkasındaki saklı karanlık sırların geniş bir perspektifle irdelenebilmesi konusunda yeni bir odak sunuyor.

Bazı şeylerin her zaman göründüğü gibi olmadığı konusunda bir ipucu veren filmin adı, sebepler ve sonuçları doğru okuyabilmek için gerektiğinde zamandizininin doğru yapılması gerektiğine dikkat çekiyor.
 


Beklenmedik bir şekilde, iki parçaya ayrılan film, ikinci yarısında bizi daha önce gördüklerimizi sorgulamaya zorluyor.

Dinamik ve statik çekim farklılıklarıyla da birbirinden ayrışan bu bölümler seyircinin olaylara bakış yönünü değiştirmek için de bir kılavuzluk yapıyor.
 


Konusunu yenilikçi ve merak uyandıran bir anlatı yapısıyla ele almışsa da Türk sinemasında bir sıçrama yapacak boyutta olmadığını düşündüğüm filmde Ali Aydın, seyircisinin karakterleri doğru bir şekilde gözlemleyip bu ilişkideki açmazları kendisinin çözebilmesi için de hikâyede bolca boşluk bırakıyor.

Haliyle seyircinin kendi bakışı ve yorumlarıyla akışa dahil olmasını sağlayarak onları ters köşeye yatırması, gereğinden uzun diyebileceğim filme bir şekilde dinamizm katıyor.
 


Görüntü yönetmenliğini üstlenen Murat Tuncel, kadraj açıları ile en sıradan anları bile tekinsiz bir hale getirirken, neredeyse tamamen müziksiz çekilen filmin ses tasarımını yapan Clemens Endress’in katkıları ve dokunuşları filmin barbarlık temasına da başarılı bir şekilde hizmet ediyor.


Haftanın diğer filmleri

Bayan Seri Katil

Yönetmen: Shirish Kunder / Oyuncular: Jacqueline Fernandez, Manoj Bajpayee, Mohit Raina, Zayn Marie / Süre: 106 dakika
 


Aşkı, sadakati ve suçları kadrajına alan Netflix orijinal filmi Mrs. Serial Killer, gerilim türünde bir Hint filmidir.

Shirish Kunder, filmin hem senaryosunu yazıp hem de yönetmen koltuğuna otururken, yönetmenin karısı Farah Khan ise filmin yapımcılığını üstleniyor.

Ayrıca filmin başrolleri arasında yer alan Aamir Khan’ın yeğeni Zayn Marie ilk oyunculuk çıkışını bu filmde yapıyor.

Filmde; bir doktor, işlenen seri cinayetlerin zanlısı olarak göz altına alınıp, hapsedilir. Ancak Sona, kocasının masumiyetini kanıtlamaya kararlıdır ve hatta seri katil ile aynı şekilde bir cinayet işlemeye hazırdır.

Doktor tutuklandıktan sonra adam kaçırma ve cinayetler devam ettiğinde işler karmaşıklaşır. Bu kopya cinayetleri çözmek ve katilini yakalamak ise bu davanın takipçisi olan polis şefi Mohit Raina’nın elindeki ipuçlarına bağlıdır.


Benim Hikayem

Yönetmen: Nadia Hallgren / Oyuncular: Barack Obama, Michelle Obama, Phoebe Robinson / Süre: 89 dakika
 


Netflix’in yeni belgesel filmi Becoming; eski First Lady Michelle Obama’nın 2018 yılında yayımlanan ve hızla yılın en çok satanları arasına giren kitabıyla ilgili ülke çapında yaptığı bir anı turunun perde arkasını kadrajına alıyor.

Belgesel, bu tur kapsamında otuz dört şehre uğrayarak ülkenin dört bir yanındaki şehirlerdeki insanlarla tanışmak ve onlarla bağlantı kurmak isteyen Michelle Obama’nın nihayetinde paylaşılan tüm o ortak şeylerin derinliğini ve gerçekliğini hissettiği ve bu sinerjinin de asla dağıtılamayacağını anladığı bir yolculuğa eşlik ediyor.

Bu yolculuk esnasında büyük, küçük, genç, yaşlı, birebir ya da gruplar halinde bir araya geldiği insanların sevinçlerini, endişelerini ve umutlarını yüksek sesle söylemeye cesaret gösterdikleri, hikayelerini paylaştıkları bu anlarda, daha iyi bir gelecek için orada olmanın önemine dikkat çekiyor.

Film sadece Michelle Obama’nın kendi hayatını yakın markaja almakla kalmayıp onun kocası Barack Obama’nın başkanlığındaki sekiz yıl boyunca hizmet verdikleri Beyaz Ev’deki günlerinden sonraki değişimlerine de samimi bir bakış atıyor.


Bheeshma

Yönetmen: Venky Kudumula / Oyuncular: Nithiin, Rashmika Mandanna, Jisshu Sengupta, Anant Nag, Vennela Kishore, Sampath Raj, Ajay, Naresh, Praveena, Bramhaji, Mime Gopi, Kalyani Natarajan, Raghu Babu, Darbha Appaji Ambarisha, Narra Srinivas, Subhalekha Sudhakar, Sathya, Shivakumar Ramachandravarapu, Sudharshan, Hebah Patel, Sathyan, Avantika Mishra / Süre: 138 dakika
 


Ülkesindeki gişe rekorundan sonra Netflix’in yayın programına eklediği, tam bir aile eğlencesi olarak lanse edilen romantik komedi türünde bir Hint filmi olan Bheeshma, aradığı gerçek aşkı bir türlü bulamamış olan genç, bekar ve sinirli bir adamın hikayesini kadrajına alıyor.

Hayatını sonsuza dek değiştirecek bir olay onu aynı zamanda sevdiği kadına da adım adım yaklaştırırken bununla nasıl başa çıkabileceğini keyifli anlarla aktaran film; komedisi, şarkıları ve süper enerjik koreografiler eşliğindeki danslarıyla seyircisine eğlenceli birkaç saat geçirmeyi vaat ediyor.


Bir Bilsen

Yönetmen: Alice Wu / Oyuncular: Leah Lewis, Daniel Diemer, Alexxis Lemire, Catherine Curtin, Collin Chou, Enrique Murciano, Wolfgang Novogratz, Becky Ann Baker, Gabi Samels, Megan Stier / Süre: 104 dakika
 


Netflix’in yapımını üstlendiği; önemli olanın insanların diğer yarısını bulmasının değil, bulmaya çalışmasının olduğuna dikkat çekmek isteyen romantik komedi türündeki, The Half Of It, arkadaşına sevdiği kızı etkilemesi için yardım etmeye çalışırken, kendisinin de aynı kişiden hoşlandığını fark eden genç bir kızın hikayesini konu ediyor.

Utangaç bir kız olan Ellie Chu, derslerinde oldukça başarılı olan bir lise öğrencisidir. Okulun futbol takımındaki öğrencilerinden olan Paul, okulun en havalı kızını etkilemenin yolunu arar. Bunun için de Ellie’den yardım ister.

Paul’a yardım etmeyi kabul eden Ellie, bu süreçte kendisi ile ilgili farkında olmadığı gerçeklerle yüzleşir. Ellie, Paul’un etkilemeye çalıştığı kızdan hoşlandığını fark edince, işler içinden çıkılmaz bir hal alır.


Bugünlerde Aşk

Yönetmen: Imtiaz Ali / Oyuncular: Kartik Aaryan, Sara Ali Khan, Randeep Hooda, Aarushi Sharma, Siddharth Kak / Süre: 141 dakika
 


Netflix’in bu hafta yayın programına eklediği filmlerden biri olan Love Aaj Kal, romantik komedi türünde bir Hint filmidir.

Farklı zaman dilimlerinde geçen bu Bollywood romantizmi, ilişkileri alışılagelmedik bir şekilde kadrajına aldığı iki ayrı öyküsüyle sevgiyi bulma yolunda o sürekli değişen dinamikleri anlamaya çalışıyor.
Sevgiye giden mükemmel yolu bulan var mıdır, bunu irdeliyor.

Zaman içinde pek çok farklı duyguya tercüman olan “aşk” kelimesine yüklenen anlamlar, ilişkinin, duygunun ayrıntıları çağlardan günümüze değişse bile âşık olma deneyiminin zamanı aştığını ve onu hiçbir şeyin sınırlayamadığını göstermek istiyor.

Ve kahramanlarımız, bu soruların cevaplarını bulmaya çalışırken bu zorlu aşk yolundan geçiyor.

Günümüzde geçen hikayesinde Veer, tek gecelik bir ilişkiden sonra beraber olduğu Zoe’ya takıntılı hale gelir. Facebook’ta onu bulduktan sonra her yerde onu takip etmeye başlar. Zoe, iyi planlanmış kariyeri üzerinde yoğunlaşmasına rağmen, o da duygularına engel olamaz.

Eş zamanlı olarak Raghu, Zoe’ye 1990’larda yaşadığı bir aşk ilişkisini yeniden gözünde canlandırarak ona anekdotlar anlatır.

Genel olarak mutlu çiftler olan, ancak hayat onları farklı yöne çektiğinde geleceklerini kadere bırakmaya karar veren çiftlerin bu ilişki sarmalıyla nasıl başa çıkabilecekleri, farklı zamanlarda ilerleyen bu hikayelerin bir mutlu sonu olacak mıdır, belli değildir.


Bütün Bir Gün ve Gece

Yönetmen: Joe Robert Cole / Oyuncular: Ashton Sanders, Jalyn Hall, Jeffrey Wright, Yahya Abdul-Mateen II, Isaiah John, Kelly Jenrette, Shakira Ja-nai Paye, Regina Taylor, Christopher Meyer, Andrea Lynn Ellsworth, Baily Hopkins, Gretchen Klein, Andray Johnson / Süre: 121 dakika
 


“When They See Us”, “13th” gibi yapımları ile Amerika’daki siyahilerin yaşadığı sistemsel ayrımcılığı ekranlara taşıyan Netflix, All Day and a Night adlı yeni dramasıyla babası gibi gangster olmak istememesine rağmen, çevresindeki insanlar tarafından suça itilen ve kendisini bir anda hapishanede bulan bir gencin hikayesini anlatıyor.

Jahkor, asla babası gibi olmak istemeyen bir gençtir. Suça bulaşıp hapse düşen babası da asla oğlunu hapiste görmek istemez. Ancak günün birinde Jahkor da kendisini parmaklıklar ardında bulur.

Oakland’da rap yapma hayalleri kurup bir yandan da dünyadaki sorumluluklarını yerine getirmeye çalışırken yanlış yola sürüklenen Jahkor tıpkı babası gibi hapis cezasına çarptırılır.

Hapishanedeyken babası ile kendi hayatı arasında bir bağ kuran Jahkor, bu süreçte kendisini suça iten insanları, koşulları düşünür ve tutukluluğundan önceki günlerden çocukluğuna doğru bir kendini keşfetme yolculuğu başlar.


Cinayetten Affa: Cyntoia Brown’un Hikayesi

Yönetmen: Daniel H. Birman / Süre: 96 dakika
 


Netflix’in izleyicilerini mahkemelere taşıyacağı yeni belgesel filmi Murder to Mercy: The Cyntoia Brown Story; küçük yaşta cinayet nedeniyle ömür boyu hapse mahkûm edilen ve haksız yargılanması tüm Amerika’nın gündemine oturan, cinsel istismar mağduru genç bir kadın olan Cyntoia Brown’un hikayesini kadrajına alıyor.

16 yaşındaki Cyntoia Brown, 2004 yılında kendisini taciz eden 43 yaşındaki bir adamı öldürdüğü için tutuklanır. Henüz reşit olmamasına rağmen yetişkin olarak yargılanan Cyntoia, ömür boyu hapse mahkûm edilir.

Yıllarca hakkında verilen karara itiraz eden Cyntoia’nın geçmişi, fizyolojisi ve yasa hakkındaki sorular, onun suçluluğunun sorgulanmasını sağlar.

Brown’ın, 10 yıllık özgür olma mücadelesinin ardından 2019 yılında birileri onun sesini duyunca adil ve merhametli bir yargılama gerçekleşir. Böylelikle Vali Bill Haslam, bunu devletin yıllar sonra getirdiği çocuk infaz yasası değişikliklerine bağlı olarak yapar.

Bu çerçevede belgesel film yalnızca mahkemelerde yaşananları anlatmayacak. Brown’un üç nesil boyunca ailesinde gelenek haline gelen kadına şiddet konusu da gündeme getirecek. 


Çavdar Tarlasındaki Asi

Yönetmen: Danny Strong / Oyuncular: Nicholas Hoult, Zoey Deutch, Kevin Spacey, Sarah Paulson, Brian d'Arcy James, Victor Garber, Hope Davis, Lucy Boynton, James Urbaniak, Adam Busch, Jefferson Mays, Bernard White / Süre: 106 dakika
 


2 Mayıs Cumartesi günü TRT 2’nin akşam yayın kuşağında yer vereceği Rebel in the Rye, Amerikan edebiyatının kurallarını yıkıp, yeniden tanımlayan J.D. Salinger’ın hayatını odağına alıyor.

Efsanevi J. D. Salinger’ın dünyası, çağımızın en şöhretli, tartışılan ve bilmecelerle dolu yazarlarından birini şekillendiren deneyimleri gün yüzüne çıkaran bu filmle hayat buluyor.

Renkli 20. yüzyılın ortalarında, New York’ta geçen film, genç Salinger’ın sesini arayışının, sosyete meşhurlarından Oona O’Neill ile yaşadığı gönül ilişkisinin ve İkinci Dünya Savaşı cephelerindeki mücadelesinin izini sürüyor.

Bunlar, ona bir gecede şöhretin -iyi ve kötü- kapılarını aralayan ve onu hayatının kalanında toplumdan uzak bir yaşam sürmeye iten başyapıtı Çavdar Tarlasında Çocuklar’ı ortaya çıkaran deneyimlerdir.


Hayalet Avcıları

Yönetmen: Paul Feig / Oyuncular: Melissa McCarthy, Kristen Wiig, Kate McKinnon, Leslie Jones, Chris Hemsworth, Neil Casey, Andy García, Cecily Strong, Michael K. Williams, Matt Walsh, Charles Dance, Ed Begley Jr. / Süre: 116 dakika
 


3 Mayıs Pazar günü ATV’nin akşam yayın kuşağında yer vereceği Ghostbusters, 80’li yılların çok sevilen o ilk filmden otuz yıl sonra yine çok eğlenceli, yeni karakterleriyle uzun süredir beklenen geri dönüşünü yapıyor.

Bu devam filminde Manhattan yeniden doğa üstü güçlerin istilasına uğrar. Paranormal olaylara merak salan iki kafadar Erin ve Abby’e nükleer bilimci Jillian ve bir metro çalışanı olan Patty de eklenince ortaya bu defa kadınlardan oluşan müthiş bir ekip çıkar.

Görevleri, bu doğa üstü olayları araştırmak ve el ele verip halkın güvenliğine tehdit olacak unsurları ortadan kaldırmak olan Ghostbusters ekibi şehri yok etmeye kararlı bu paranormal tehdidi bitirmek için türlü planlar yaparlar.


Kung Fu Panda 2

Yönetmen: Jennifer Yuh / Oyuncular: Jack Black, Angelina Jolie, Dustin Hoffman, Gary Oldman, Seth Rogen, Lucy Liu, David Cross, James Hong, Michelle Yeoh, Danny McBride, Dennis Haysbert, Jean-Claude Van Damme, Victor Garber, Jackie Chan / Süre: 90 dakika
 


3 Mayıs Pazar günü Kanal D’nin akşam yayın kuşağında yer vereceği Kung Fu Panda serisinin ikinci bölümünde, ilk filmin sonunda Ejder Savaşçısı olarak hedefine ulaşan Po, şimdi Kung Fu ustaları ve kadim arkadaşları Kaplan, Turna, Mantis, Engerek ve Maymun ile beraber Barış Vadisi’ni koruyor.

Fakat sevimli pandamızın bu taze hayatı ve Kung Fu geleceği Çin’i ele geçirmek ve Kung Fu’yu ortadan kaldırmak için çok tehlikeli bir silah tasarlayan kötü adamların tehdidi altındadır.

Po’nun sürdüğü bu harika yeni hayat, gizli ve durdurulamaz bir silah kullanarak Çin’i ve Kung Fu’yu yok etmek isteyen zorlu ve acımasız Lord Shen’in ortaya çıkmasıyla tehlikeye giriyor.

Po, geçmişine bakmalı ve gizemli kökenlerinin sırlarını çözmelidir. Ancak o zaman başarıya ulaşması için gerekli gücü açığa çıkarabilecektir.

Bunun için Po ve ekibi Öfkeli Beşli şimdi bütün Çin’i dolaşarak bu çok tehlikeli adamı ve silahını bulmak, harekete geçmesini engellemek zorundadır.


Mavi Boncuk

Yönetmen: Ertem Eğilmez / Oyuncular: Emel Sayın, Tarık Akan, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Halit Akçatepe, Münir Özkul, Kemal Sunal, Adile Naşit / Süre: 106 dakika
 


3 Mayıs Pazar günü Show TV’nin akşam yayın kuşağında yer vereceği, başrollerinde o dönemin ve Türk sinemasının gelmiş geçmiş en büyük oyuncularının oynadığı nadir filmlerden biri olan Mavi Boncuk, ünlü bir şarkıcıyı kaçıran bir grup arkadaşın hikâyesini konu ediyor.

Ceplerindeki paranın gazete ilanındaki fiks menüyü karşılayacağını düşünerek filmde de kendisini oynayan şarkıcı Emel Sayın’ı dinlemeye giden altı arkadaş gittikleri mekânda hesabı ödeyemeyince dayak yerler. Bunun üzerine gazinocudan intikam almak için Emel Sayın’ı kaçırmaya karar verirler.

Plan başarıyla uygulanır. Ancak evin çatı katında tuttukları Emel Sayın’la zaman içinde arkadaş olurlar. Bu arada gazinocudan istedikleri fidye de kabul edilir. Ancak Emel Sayın’ın bu ilerleyen süreçte gitmek istememesi arkadaşları zor durumda bırakacaktır.


Neşeli Günler

Yönetmen: Orhan Aksoy / Oyuncular: Münir Özkul, Adile Naşit, Şener Şen, Mürüvvet Sim, Ayşen Gruda, Ahmet Sezerel, Oya Aydoğan, İhsan Yüce, Ali Sururi, Gülşen Gürsoy, Feridun Şavlı, Ahmet Arıman, Yaman Coşkun, Tamer Şahin, Necati Aslan, Selim Naşit Özcan, Ekrem Dümer, Doğu Erkan, Yaşar Şener, Nuri Tuğ, Gökhan Mete, Cevdet Arıkan / Süre: 92 dakika
 


3 Mayıs Pazar günü Show TV’nin akşam yayın kuşağında yer vereceği Neşeli Günler, Yeşilçam sinemasının unutulmazları arasında yer alan filmlerden.

Senaryosunu Sadık Şendil’in yazdığı, yönetmenliğini Orhan Aksoy’un yaptığı film, turşuculukla geçinen altı çocuklu bir anne-babanın yaşamını anlatmaktadır.

Kazım Bey ile Saadet Hanım birbirlerine tahammülü kalmadığı için şiddetli geçimsizliğin eşiğindedir, zira bir turşu suyu yüzünden araları iyice limoni olmuş, çocuklarını kendi aralarında paylaşarak ayrılma noktasına gelmişlerdir.

Nice yıllar sonra bu ayrılık nedeniyle birbirlerini unutan kardeşler tesadüfen bir araya gelir, sonrasında ise anne ve babasını yeniden barıştırmaya çalışırlar.

Ne var ki ne Kazım Bey ne de Saadet Hanım hala keskin sirkenin küpüne zarar verdiğini kabul edememişlerdir.

Melih Kibar’ın müzikleri eşliğinde kâh güldüren kâh kaçırdığımız o “neşeli günleri” hatırlatarak duygusallaştıran filmde Şener Şen, Ayşen Gruda, Oya Aydoğan, Ahmet Sezerel, Mürüvvet Sim, İhsan Yüce gibi pek çok oyuncuyu bir arada seyretmek de filmin diğer keyifli tarafı.


Tehlikeli Yalanlar

Yönetmen: Michael Scott / Oyuncular: Camila Mendes, Jessie T. Usher, Jamie Chung, Cam Gigandet, Sasha Alexander, Elliott Gould, Nick Purcha / Süre: 96 dakika
 


Netflix yapımı, bir Amerikan gerilim filmi olan Dangerous Lies, bakımını üstlendiği zengin bir adamın ölümünün ardından tüm mirasını kendisine bıraktığını öğrenen genç bir kadının hikayesini konu ediyor.

Genç bir kadın, zengin bir adamın bakıcılığını yapmaktadır. Adamın ölümü, kadın dahil geride bıraktıklarına büyük bir şok etkisi yapar. Adam, tüm mirasını zor durumda olan bakıcısına bırakmıştır.

Büyük bir servetin yeni sahibi olan kadın, adamın mirasını neden kendisine bıraktığına anlam veremez. Çok geçmeden kadın, servet ile birlikte karanlık sırlara da sahip olur.

Kendisini bir anda bir aldatmaca ve tehlike yumağının içinde bulan kadın, hayatta kalmak için her şeyi sorgulamaya başlar.


Umut Vadisi

Yönetmen: William Nicholson / Oyuncular: Annette Bening, Bill Nighy, Josh O'Connor, Aiysha Hart, Ryan McKen, Steven Pacey, Nicholas Burns, Rose Keegan, Nicholas Blane, Sally Rogers / Süre: 100 dakika
 


Başka Sinema ile sağladığı iş birliğiyle Blu TV’nin yayın programına eklediği Hope Gap, kocası tarafından başka bir kadın için terk edilen bir kadının hikayesini konu ediyor.

Bir sahil kasabasında yaşayan Grace ve Edward, otuz üç yıllık evli olan bir çifttir. Çiftin oğulları olan Jamie ise onlardan uzakta, şehirde yaşamaktadır.

Edward ve Grace, Jamie’nin ziyarete gelmesi ile uzun zaman sonra yeniden bir arada olur. Ancak bu toplanış, uzun zaman önce alınan kararların da gün yüzüne çıkmasına vesile olur.

Sonrasında bu üç kişinin yaşadığı şok, öfke ve çeşitli çözülmelere tanık oluruz. Ancak hiçbir şeyin kolay bir cevabı ya da telafisi için basit bir yolu yoktur.

Artık Grace ile aynı çatı altında yaşamak istemediğini söyleyen Edward, evi terk eder. Edward’ın evden ayrılmasının bir nedeni de başka bir kadındır.

Otuz üç yıllık eşi tarafından başka bir kadın için terk edildiğini öğrenen Grace, büyük bir yıkıma uğrar. Duygusal bir boşluğa düşen Grace, bu süreçte kendisini yeniden keşfetmeye başlar.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.  

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU