Dünyanın önde gelen bilim insanlarından bazıları, insanlığın çevreye zarar vermesini ve yaban hayatını sömürmesini kökten değiştirmemesi durumunda gelecekteki pandemilerin muhtemelen daha sık olacağı, daha hızlı yayılacağı, daha fazla kişiyi öldüreceği ve daha kötü ekonomik hasar bırakacağı uyarısında bulundu.
Biyolojik çeşitlilik alanında küresel çaptaki uzmanlar, “İnsanları enfekte ettiği bilinen 1,7 milyon kadar tanımlanmamış virüsün memelilerde ve su kuşlarında varlığını sürdürdüğüne inanılıyor. Bunlardan herhangi biri, Kovid-19’dan bile daha yıkıcı ve ölümcül olma potansiyeli taşıyan bir sonraki ‘hastalık X’ olabilir” diyor.
Bilim insanları sert üslupla yazılmış bir makalede, gelecekte pandemi potansiyelinin çok büyük olduğu ve koronavirüsün halihazırda yol açtığı ıstırabın “sadece başlangıç olabileceği” konusunda uyarıyor.
Hükümetlerarası Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Bilim-Politika Platformu’ndan (IPBES) yazarlar, şunları belirtiyor:
Kovid-19 pandemisinden sorumlu tek bir tür var; biziz. İklim ve biyolojik çeşitlilik krizlerinde olduğu gibi son salgınlar, insan eylemlerinin doğrudan bir sonucu.
Bilim insanları, şu uyarıda bulunuyor:
İyice artan ormansızlaşma, tarımın kontrolsüz biçimde genişlemesi, yoğun çiftçilik, madencilik ve altyapı faaliyetlerinin yanı sıra vahşi türlerin sömürülmesi, hastalıkların yaban hayatından insanlara yayılması için ‘kusursuz bir fırtına' yarattı. Bu genellikle bulaşıcı hastalıklara karşı en savunmasız toplulukların yaşadığı bölgelerde görülüyor.
Yazarlar, insanlığın sulak alanların yüzde 85’ten fazlasını yok ettiğini ve tüm arazilerin üçte birinden fazlasıyla tatlı suların çoğunu tahıl ve hayvancılık üretimine tahsis ettiklerini söylüyor.
Bilim insanları, ayrıca, “Bunlara kaçak vahşi hayvan ticaretini ve küresel hava yolculuğunun aşırı şekilde büyümesini ekleyin. Böylelikle bir zamanlar Güneydoğu Asya’da bir yarasa türü arasında zararsızca dolaşan bir virüsün şu anda neredeyse 3 milyon insana nasıl bulaştığı, insanların anlatılmamış acıları çekmesine, dünya çapındaki ekonomilerin ve toplumların işleyişinin durmasına nasıl yol açtığı açıklığa kavuşur" diyor ve ekliyor:
Bu, pandeminin ortaya çıkışındaki insan parmağı.
Ancak bu sadece bir başlangıç olabilir. Bilim insanları, “Hayvandan insana geçen hastalıklar halihazırda her yıl 700 bin civarında ölüme neden olsa da gelecekteki pandemi potansiyeli çok büyük” diyor.
Hayvanların çoğu kendilerini hasta etmeyen virüsler taşıyor fakat bu patojenleri taşıyan hayvanlarla doğrudan temas kuran ve çoğu zaman çatışan kişilerin sayısının artması pandemilere neden oluyor.
Önemli çözümler de ortaya koyan makale, “paradigmalar, hedefler ve değerler dahil olmak üzere teknolojik, ekonomik ve sosyolojik faktörler üzerinde kökten ve sistem çapında yeniden yapılanma, tüm sektörlerde sosyal ve çevresel sorumlulukların desteklenmesi” anlamına gelen “dönüştürücü değişim” çağrısında bulunuyor.
Uzmanlar ayrıca, mevcut krizi atlatmak için yoğun tarımı ve hava yollarını destekleme gibi cazip görünen adımların “esasen gelecekteki pandemilerin ortaya çıkışına katkı sunduğu” uyarısında bulunuyor. Uzmanlar bunun yerine, çevre yasalarının güçlendirilmesi ve uygulanması gerektiğinde ısrar ediyor.
Bilim insanları ayrıca, küresel ve yerel karar alma süreçlerinde, insanların, hayvanların ve bitkilerin sağlığı arasındaki ilişkiyi kabul eden “tek sağlık” yaklaşımını savunuyor.
Dünya ekonomisinin “ne pahasına olursa olsun ekonomik büyümeyi ödüllendiren bir sınırlı paradigmaya” dayandığını yazan uzmanlar, insanların gelecekteki pandemilerin tohumlarını ekmekten kaçınmak için “küçük bir fırsat penceresi” olduğunu ekledi.
Geçen yıl, doğaya verilen zararla ilgili şimdiye kadar ki en sert uyarıyı yayımlayan ve önümüzdeki on yıl içinde bir milyon bitki ve hayvan türünün yok olma riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunan yazarlar, şunu ekledi:
Acilen mevcut pandeminin etkisini azaltmak için atılan adımların kendilerinin, gelecekteki salgınlara ve krizlere yönelik riskleri artırmadığından emin olmamız gerekiyor.
Yazarlar, makaleyi şöyle tamamlıyor:
Kovid-19 krizine verilen tepki, hepimizi dönüştürücü değişime karşı çıkan şahsi menfaatlerle yüzleşmeye ve ‘eski hamam eski tas’ anlayışını sona erdirmeye çağırıyor.
Daha önce The Independent’a konuşan yaban hayatı koruma uzmanları, yarasa gibi türlerin hastalığı yaymakla suçlanmaması gerektiğini çünkü hastalığın üreme alanlarını onlara müdahale eden insanların yarattığını söylemişti.
The Independent, vahşi yaşam ticaretine karşı kampanya yürütüyor, özellikle de talebe göre kesim yapılan pazarların, hayvanların sağlıksız koşullarda acımasızca kafeste tutulduğu “ıslak” pazar yerlerinin kapatılması için çağrı yapıyor.
Kampanya, “egzotik” hayvan derilerinin ticareti hareketlendirmeye katkı sunduğunu ve hijyenik olmayan hayvan pazarlarının baskılara rağmen Çin’de açık kalmayı sürdürdüğünü ortaya koydu.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/environment
Independent Türkçe için çeviren: Cenk Korkmazer
© The Independent