Diğer hiçbir film türü sinemanın büyüsünü müzikal kadar iyi yansıtamaz. İzleyicileri gerçeklerden koparıp şarkı ve danstan oluşan hayaller dünyasına çağıran bu filmlerde karakterler bütün gizli arzularını özgürce ve coşkuyla haykırır.
Sessiz sinema dönemini resmen bitiren 1927 yapımı Caz Şarkıcısı (The Jazz Singer) ilk uzun metraj müzikal olarak türü başlatır.
Ardından 1950’lere kadar türün popülerliğini sağlayan Fred Astaire, Ginger Rogers, Gene Kelly ve Judy Garland gibi büyük yetenekler sayesinde müzikallerin altın çağı başlar.
Sonraki on yıllarda yapımlar hız kesti ve müzikalleri gişe başarısı düşmeye başladı. 1980’ler ve 1990’lar ise Broadway müzikal uyarlamalarının yükselişine sahne oldu.
Bugün türün tanımı daha da genişledi ve 2018’deki Muhteşem Şovmen’in (The Greatest Showman) büyük gişe başarısı yeni bir müzikal rönesansın eşiğinde olabileceğimizi ortaya koydu. Müzikal çok farklı zevklere hitap eden bir tür olsa da bu listede en iyilerin en iyilerini seçtik.
Tüm zamanların en iyi 10 müzikali
Tüm zamanların en iyi 10 müzikali
-
1/10
1 - Oz Büyücüsü (The Wizard of Oz - 1939) Bugünün sinemasının hiçbir numarası Oz Büyücüsü’nün muhteşem çıkışını aşamaz. MGM’in L. Frank Baum’un çocuk kitabından yapılan müzikal uyarlama, sadece Judy Garland’ın starlığını müjdelemekle kalmadı, hem gençleri hem de yaşlıları tek sınırın hayal gücü olduğu bir dünyaya çekti. -
2/10
2- Kırmızı Değirmen (Moulin Rouge - 2001) Madonna, The Beatles, Nirvana ve The Police’in 1900’lerin Montmare sokaklarına ışınlandığı bu Baz Luhrman müzikali, La traviata ve La bohème gibi klasik operaların romantizmini taşıyor. -
3/10
3- Yağmur Altında (Sing’in in the Rain - 1952) Hollywood her zaman kendisine aşıktı ve hep de öyle kalacak ama tutkuyu seyirciye geçirmek konusunda Yağmur Altında kadar başarılı hiçbir film yoktur. Sinema endüstrisinin sessiz filmden sese geçişinin iyi yürekli bir parodisi olan filmde Gene Kelly, Debbie Reynolds, ve Donald O’Connor parıl parıl parlıyor. -
4/10
4- Top Hat (1935) Fred Astaire ve Ginger Rogers’ın birlikte yaptığı 10 müzikalden hangisinin onların en iyi işi olduğunu belirlemek gerçekten güç. Ancak bu filmdeki dans ekibi sinema tarihinin en zarif en başarılı dans sahnelerini gerçekleştiriyor. Ünlü yıldız Katharine Hepburn’ün belirttiği gibi; “Fred, Ginger’a bir klas sağlıyor Ginger da ona seksapel.” -
5/10
5- Cabin in the Sky (1943) Bu filmin karmaşık bir misarı var ve nasıl hatırlanacağına karar vermek gerçekten güç. Bir yandan Hollywood’un Altın Çağı’nda tamamen siyahlardan oluşan bir kastla çıkması nedeniyle radikal bir iş diğer yandan çok fazla ırksal steryotip içermesiyle suçlu bir film. Yine de hiç kuşkusuz sinema tarihinin çok önemli bir parçası ve ayrıca Vincente Minelli’nin çıkış filmi. -
6/10
6- Paris’te Bir Amerikalı (An American In Paris - 1951) Paris’te Bir Amerikalı, George Gershwin’in unutulmaz müzikleri ve filme alınması neredeyse yarım milyon dolara varan 17 dakikalık unutulmaz bale sekansıyla sadece MGM’in en iyi ürünlerinden biri değil aynı zamanda kalite ve zerafetin doruk noktası. Son yılların önemli müzikallerinden Aşıklar Şehri’nin (La La Land) epilog sekansı doğrudan bu filme bir gönderme. -
7/10
7 - Neşeli Günler (The Sound of Music - 1965) Enflasyona uyarlandığında tüm zamanların en çok iş yapan üçüncü filmi olan Robert Wise’ın bu sahne müzikali uyarlaması on yıllardır etkisinden hiçbir şey kaybetmedi. Nazi işgalindeki Avrupa’dan kaçarak ABD’de müzik kariyerlerine devam etmek isteyen von Trapp ailesinin gerçek öyküsünü anlatan müzikal, bir anlığına da olsa izleyenleri nezaket, iyimserlik ve coşkudan kurulu bir dünyanın bizi yaşamın çirkinliğinden koruyabileceğine inandırıyor. -
8/10
8 - Batı Yakasının Hikayesi (West Side Story - 1961) Bu William Shakespeare’in Romeo ve Juliet’inin basit bir uyarlaması değil, Batı Yakasının Hikayesi bir kuşağın kanını kaynatırken edebiyatın en büyük trajedilerinden birine taze kan taşımakla kalmadı dönemin Amerikasının kendi evinde ya da küresel ölçekte yaşadığı çatışmaların bir yansımasını perdeye taşıdı. -
9/10
9 - Kabare (The Cabaret - 1972) Hiç tartışmasız Bob Fosse’un kariyerinin hem yönetmen hem koreograf olarak zirvesini temsil eden Kabare müzikal türünde tam olarak nelerin mümkün olduğunu gösteriyor. Weimar Cumhuriyeti’nin çılgın gece hayatını ve Nazi Partisi’nin yükselişini arka planına alan film aynı anda seksi, şaşalı, karanlık ve alaycı olmayı başarmakla kalmıyor dönemin tabularını da yerle bir ediyor. -
10/10
10 - The Rocky Horror Picture Show (1975) Ünlü eleştirmen Roger Ebert bu kült müzikal için bu bir filmin ötesinde, “uzun soluklu bir sosyal fenomendir” demişti. The Rocky Horror Picture Show kendi kural ve geleneklerini yarattı. B-filmlerinin ucuz tarihini görkemli bir biçimde sahiplenen bu film cinsel özgürlük ve cinsiyetler arası geçişkenlik temalarına cesaretle daldı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/arts-entertainment/films/features/
Independent Türkçe için çeviren: Meriç Şenyüz
© The Independent