Dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle son aylarda hijyen alarmı verildi.
Günlük hayatta uyulması gerektiği halde çoğu zaman es geçilen temizlik kuralları hayatın vazgeçilmez parçası haline gelirken, “Suya sabuna dokunun” sözünün bir slogandan ibaret olmadığı anlaşıldı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı gibi yetkili kurumların bireysel hijyendeki ilk şartı 'elleri 20 saniyeden az olmamak koşuluyla gün içinde sık sık yıkamak' oldu.
Koronavirüse karşı korunma yöntemlerinde el hijyeni vurgusu yapan Sürdürülebilir Yaşam Danışmanı ve kimyager Fatih Küçükuysal, virüslerin yağ tabakalarının bulunduğunu belirterek, sabunun bu yağlı kiri hapsettiğini ve su ile beraber, virüsten temizlenilmesini sağladığını hatırlattı.
“Aşırı su ve sabun kullanımı egzemaları tetikler, ellerde kuruma, çatlama yapar, virüs buralardan girer”
"Kimse bu kadar sık el yıkamıyordu. Bilinse de uygulanmıyordu. Yıkasa da 5 saniyede hızlıca geçiştiriliyordu, şimdi 20 saniyeye çıktı. 2020 senesi hijyen senesi oldu" diyen Küçükuysal, hijyen tedbirlerine uyalım derken su ve sabunun aşırı kullanımının neden olabileceği sağlık sorunlarına da dikkat çekti:
Aşırı su ve sabun kullanımı egzemaları tetikler, ellerde kuruma ve çatlama yapar, korktuğunuz virüs buralardan girer, sağlık tehdidi oluşturur.
Kuruluğa karşı yağ önerisi
Kimyager Fatih Küçükuysal, ellerdeki kuruma ve çatlamaya karşı evde krem yoksa, en kolay tedavi yönteminin zeytinyağı, susamyağı ve hindistancevizi gibi yağlar olduğunu belirtti.
“İmkan varsa kağıt havlu kullanalım”
El kurulamadaki hijyen tedbirlerini de soruduğumuz Küçükuysal, herkesin ayrı havlusunun bulunmasının şart olduğunu, el ve yüze de ayrı havlular kullanılması gerektiğini ve hatta imkan varsa, tek kullanımlık kağıt havluların tercih edilmesini tavsiye etti.
Virüsün ellerden ağza, yüze ve burna girerek bulaştığını hatırlatan Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Sağlık Komisyonu Üyesi Kimyager Fatih Küçükuysal, Küçükuysal, “Kağıt havlu kullanılamıyorsa, havlular gün görmeyen bir yerde kalmasın, nemli olmasın. Güneşli, açık havada gün aşırı yıkanıp kurutulsun” uyarısında bulundu.
"Kimyasala boğulmadan doğal hijyen; su, güneş ve hava sayesinde sağlanabiliyor"
'Koronavirüse karşı hijyen tedbiri alalım' derken evlerde çok fazla kimyasal kullanıldığı uyarısını da yapan Fatih Küçükuysal, “Su ve sabun dışında, örneğin yeri dezenfekte ederken çamaşır suyu kullanılıyor ancak abartmamak gerekiyor. Yan tesirleri var. Kimyasala boğulmadan doğal hijyen; su, güneş ve hava sayesinde sağlanabiliyor. Ancak bunların arasına bir de en az zararlı kimyasal olan sabunu katabiliyoruz” dedi.
Küçükuysal, kimyasalların da kendi içinde kategorik olarak sıralandığını belirtti:
Az şiddetli (birincil) kimyasallar ise sabun ve deterjan. Aşırı kullanılmamalı. Bize de ekolojiye de zarar veriyor, yararlı bakteri ve mantarları da yok etmememiz gerekiyor. İkincil (orta şiddetli) kimyasal alkol. Kolonyanın içinde de etil alkol bulunuyor. Alkol de sabun gibi iyi bir çözücüdür. Kir, virüs, mantar gibi yağlı dokuları çözer ve yok eder. Kolonyanın da 5-10 saniye elde tutulması, ovalanması gerekli. Üçüncü derecede ise amonyak bazlı yer yüzeyi temizliği ürünleri geliyor. Bunların miktarına da dikkat etmeli. Bir kova suya kapak ölçüsünün yarısını döküp yüzeyleri temizlemek yeterlidir. Dördüncü derecede ise klor bazlı ürünler ve klordioksit var. En sık kullanılanı çamaşır suyu. Ancak bunu da kullanırken de çok dikkat etmeliyiz. 5 litre suya yarım çay bardağı yeterlidir. Ama diyelim ki biri hapşırmak durumunda kaldı ya da istifra etti, o yüzeye 1’e 10 olacak şekilde kullanabilirsiniz. Ama aşırısı ellere zarar verir, akciğerleri tahriş eder. Çamaşır suyu kullanıldıktan sonra evin havalandırılması gerekir. Kezzap ve tuz ruhu gibi temizlik maddeleriyle sakın karıştırmasınlar, tehlikeli.
"Kıyafetlerinizi her gün havalandırın"
Koronavirüs tehdidinde çamaşırların nasıl temizlenmesi gerektiği de merak konusu.
Virüsün eşyalarda belli bir süre kalabildiği uyarısını yapan Fatih Küçükuysal, dışarı çıkmanın şart olduğu durumlarda, eve girer girmez kıyafetlerin havalandırılması gerektiğini söyledi:
Güneş ışığı ile hava en güzel ve bedava dezenfeksiyon yöntemi. Kıyafetleri balkonda ya da pencerede 6 saat havalandırmak doğru bir yöntem. İç çamaşırları, T-şörtler, pantolon ve penyeler ise günlük yıkanmalı.
“Günde 10 dakikadan 2 kere… ”
Güneşteki ultraviyole (UV) ışınların da virüse karşı etkili olduğunu belirten Küçükuysal, güzel havada evden çıkmadan da balkon, pencere ya da terastan D vitamini almak gerektiğini, günde 10'ar dakikadan 2 seferin yeterli olduğunu da sözlerine ekledi.
© The Independentturkish