Yeni tip koronavirüs salgınında uzmanların ısrarla üzerinde durduğu önlemlerden biri ülke ve dünya ölçeğinde yaygın test yapılması. Geleneksel testler hem uzun sürede sonuç veriyor hem de uygulanması belirli bir uzmanlık gerektiriyor. Ayrıca çok da ucuz değiller. Üstelik eldeki test kitleri tükenmek üzere. Bu sorunlara çözüm olarak daha pratik yöntemlerin arayışı başladı. 5 dakikada sonuç veren, evde yapılabilen ve daha düşük maliyetli testlerin kitlesel üretimiyle de yaygın teste dair yaşanan kısıtların aşılabileceği umudu ortaya çıktı.
AP’nin haberine göre piyasada iki temel tipte hızlı test bulunuyor: boğazdan ya da burundan pamuklu bir çubukla örnek almaya dayalı antijen testleri ve kan örneği üzerinden yapılan antikor testleri. Her iki test grubunda da kitler tükenmek üzere, üstelik bazı kitlerin ne kadar güvenilir olduğu belli değil.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İspanya Sağlık Bakanı Salvador İlia perşembe günü yaptığı açıklamada, “Piyasa tamamen çıldırdı, yüz maskesi, kişisel korunma ekipmanı ve hızlı testlerde kıtlık var çünkü herkes bu ürünleri istiyor ve herkes en iyi olanlarının peşinde” diye konuşmuştu.
İspanyol hükümeti cuma günkü açıklamasında şimdiden ilk 8 bininin sorunlu çıkması üzerine 58 bin hızlı antijen testini Çinli üreticisine iade ettiklerini belirtti. Açıklamaya göre üretici iade edilen testleri geri almayı kabul etti ve hükümet standartlara uyan 582 bin adet test kiti siparişi verdi.
Çinli yetkililer perşembe günü üreticinin bu ürünleri satmak için lisansı olmadığını söylerken İspanya ise şirketin Avrupa’da izinli olduğunu ve test kitlerinin AB sertifikalarıyla satıldığını vurguladı. Cuma günü itibarıyla Kovid-19’a yakalandığı anlaşılan Britanya Başbakanı Boris Johnson geçen hafta yaptığı açıklamada hızlı testleri “çığır açıcı” diye nitelendirerek hükümetinin 3,5 milyon hızlı test siparişi verdiğini bildirmişti.
Yeterli veri yok
Ne var ki pek çok bilim insanı hızlı testlerin güvenli sonuçlar verip vermediğine dair kuşkular taşıyor. Laboratuvarda yapılan testlerde virüsten elde edilen genetik materyalle hastalık şüphesi taşıyan kişinin boğazının derinlerinden alınan örneklerinin genetik özellikleri karşılaştırılıyor ve böylelikle kesin sonuca ulaşılıyor. İşlemin karmaşıklığından dolayı sonuçların alınması bazen günler sürebiliyor.
Hızlı antijien testlerindeyse hastalar çok daha kısa çubuklarla kendilerinden örnek alıyor ve test kiti 15 dakikada sonuç veriyor. Henüz ne Çin’de ne de Birleşik Devletler’de sağlık otoriteleri bu hızlı testlerin ne miktarda “yanlış negatif” ya da “yanlış pozitif” sonuç verdiğine dair herhangi bir veri açıklamış değil.
İnfluenza’da oran yüzde 30
Kovid-19’da kullanılan hızlı antijen testleri, öteden beri piyasada olduğu için hakkında detaylı veri bulunan hızlı grip testleriyle aynı özellikleri taşıyor. Ne yazık ki bu testlerin influenza virüsünü doğru saptama oranı yüzde 30’un altında. İnfluenza için kullanılan laboratuvar testleriyse yüzde 84 oranında isabetli sonuç veriyor.
İspanya Bulaşıcı Hastalıklar ve Klinik Mikrobiyoloji Topluluğu’nun yayımladığı raporda da influenzada görülen bu sonuçların, hızlı testlerin rutin uygulama haline getirilmesine dair kuşku yaratması gerektiği vurgulanarak İspanya hükümetine 58 bin antijen testi siparişini reddetmesi çağrısı yapıldı.
Kan testlerinde de şüpheler var
Benzer şüpheler kan örneği kullanılarak yapılan antikor testleri için de geçerli. Bunların hızlı versiyonları parmak ucundan alınan kanla hızlıca sonuç veriyor. Antikor testleri geniş bir ölçekte yapılırsa kimin yakın zamanda hastalığa yakalanıp iyileşerek bağışıklık kazandığını gösteren yegane test türü. Bu yüzden bu testler bir toplumda “sürü bağışıklığı” kazanılıp kazanılmadığını anlamakta eşsiz bir değere sahip. Ayrıca antikor testlerinden alınacak sonuçlar aşı geliştirme çabaları için de yol gösterici nitelikte veriler sağlayabiliyor.
Ancak bu testlerle ilgili çok fazla bilinmeyen bulunuyor. Amerikan Mikrobiyoloji Topluluğu Başkanı Dr. Robin Patel, antikorların ve dolayısıyla bağışıklığın ne kadar sürdüğünün bilinmediğini ve testlerin kimlere yapılacağının belirlenmediğini vurguluyor:
Bütün yanıtlara sahip değiliz.
ABD Gıda ve İlaç Dairesi’ne başvuru yapan 15’ten fazla şirket antijen testi geliştirdiğini duyurdu ancak şimdiye kadar hiçbiri lisans alabilmiş değil.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) baş bilim insanı Dr. Soumya Swaminathan verdiği bir röportajda virüsü taşıyan ancak henüz hastalık belirtisi vermediği için farkında olmadan virüsü yayan kişilerin tespit edilmesi için yaygın testin zorunlu olduğunu söylemişti. DSÖ’ye göre virüsün yayılmasında hastalık semptomu göstermeye başlamış kişiler başı çekiyor ancak semptom göstermeyen taşıyıcıların ne kadar bulaştırıcı olduğu bilinmediğinden yaygın test şart.
Ne var ki, mevcut pratik testlerin güvenilirliği soru işareti yaratırken bunun nasıl başarılacağı sorusuna henüz DSÖ de bir yanıt vermiş değil.
Independent Türkçe, AP