2019-nCov.
Tıbbi adı bu.
Yeni tip koronovirüs olarak tanımlanan virüs, Çin'de resmi rakamlara göre 26 kişinin hayatına mal oldu.
Dünya genelinde şu ana dek tespit edilmiş 902 vakanın 887'si Çin'de.
Çinli yetkililerin virüse yakalananların sayısını eksik verdiği yönünde iddialar var.
Hem Dünya Sağlık Örgütü hem Çin şu ana dek sekiz ülkede görülen virüsü anlamaya çalışırken, ülkenin en büyük kenti Şanghay'da da 10 vakaya rastlanması, 'Virüs büyük kentlere yayılırsa dünyaya da yayılır mı?' sorusunu akıllara getirdi.
Kentteki Tongji Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışan Çağrı Gökdemir de kendini o ortamın içinde bulanlardan.
Virüsün yayıldığı Vuhan'a neredeyse 800 kilometre uzaklıkta yaşıyor.
Haberler henüz çıkmadan önce, Nanjing kentine gitti.
Trenden indiğinde koranavirüsün yayılmaya başladığı ile ilgili haberleri gördü.
Artık virüsün çıktığı Vuhan'a 400 kilometre daha yakındı.
Seyahatini yarıda kesip kesmemeyi, ülkenin doğu kıyısındaki Şangay'a dönüp dönmemeyi düşünürken bu kez ikamet ettiği kentte 10 vakanın daha tespit edildiğini öğrendi.
Son haberlere göre ise Çin'de yeni tip koronavirüs salgınına karşı önlemler alınmaya devam ediliyor.
Pekin'de Çin Seddi'nin turistik ziyaretlerin yoğun yapıldığı Badaling, Minshisanling, Cüyongguan kısımlarına ziyaretçi kabul edilmeyeceği gibi...
Gökdemir de "Bugünden itibaren sadece Vuhan'da değil, Vuhan çevresindeki bütün şehirlerde şu an bulunduğum Nanjing'de de olmak üzere toplu taşıma kısıtlandı ve turistik bölgeler kapandı" diyor.
Peki iddia edildiği gibi devlet olup biteni saklamaya mı çalıştı?
Çağrı Gökdemir, "Açıkçası en başta bilgilendirme çok yapılmadı. Biraz saklı tutuldu, biraz bekletildi. Daha sonra virüs Vuhan dışına çıkınca, diğer büyük şehirlere ulaşınca, bazı vakaların Şangay'da olduğu görülünce bazı bilgiler çıkmaya başladı. Özellikle virüse dair ilk konuşmalar sosyal medya üzerinden başladı" diyor.
Sonrasında ise bilgilendirmenin yapılmaya başlandığını, devletin herkese konuyla ilgili broşür, maske ve eldiven dağıtıldığını söylüyor Gökdemir.
Devletin bilgilendirmeyi geç yapmaya başladığını söylüyor ama virüsün akıbeti hala sır:
2. ve 3. günde insanlara her taraftan devlet tarafından ve aynı zamanda sosyal medya tarafından maske takılması, eldiven takılması, ellerin bol bol yıkanması ve henüz virüsün nereden çıktığı ve kaynadığının ne olduğunun bilenmediği belirtildi.
Virüsün SARS'a göre daha hızlı yayıldığı ama daha az etkili olduğu yönünde iddialar var.
Elbette bu şimdilik sadece bir varsayım.
Son dönemde Gökdemir de Çin'de en çok bunun tartışıldığını ancak insanlarda bir panik havası olmadığı söylüyor.
Açıkçası burada çok büyük bir panik havası yok. Ama mevzu aslında ciddi. Halk çok tepki vermiyor, bu tarz şeylere. (...) Değişiklik şöyle oldu. Geçen hafta kimse maske takmıyordu. Bu hafta herkes maske ve eldiven takıyor.
Peki şu andaki durum onu korkutuyor mu?
Bu soruya "Şanghay'a kendi daireme dönmekten değil ama yolda geçecek zaman beni ürkütüyor. Çünkü tren ile gidiyoruz. Uçaklık mesafede değilim, trenle gitmek zorundayım. Birçok kişinin girip çıkacağı bir ortam. Trendeki yolculuk biraz endişelendiriyor beni" yanıtını veriyor.
© The Independentturkish
