Türkiye’de 17/25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişiminden sonra siyasi parti mensupları zaman zaman birbirlerini Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olmakla itham ediyor.
Bu nedenle FETÖ’nün siyasi ayağı çokça tartışma konusu oluyor. Hem muhalefet partisi hem de iktidar mensubu siyasiler, parti içindeki FETÖ’cülerin tespit edilmesi gerektiğini dile getiriyor.
Bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) bir adım attı. CHP, FETÖ'nün siyasi ayağının ortaya çıkarılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) araştırma komisyonu kurulmasını talep etti.
CHP Grup başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç'un imzasını taşıyan araştırma önergesinde, Türkiye’nin 15 Temmuz 2016 da karşı karşıya kaldığı darbe girişiminin, Cumhuriyet tarihinin en vahim olaylarından biri olduğu, yüzlerce masum sivil vatandaşın hayatını kaybettiği, binlercesinin yaralandığı bu hain saldırının faili FETÖ'nün örgüt yapılanmasının karanlıkta bırakılmamasının, siyasi, ticari, askeri, yargı, emniyet ve diğer tüm ayaklarının açığa çıkarılmasının tarihsel bir görev olduğu belirtildi.
FETÖ'nün Ergenekon ve Balyoz başta olmak üzere kumpas davalarına, yargı, emniyet ve Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki yapılanmalarına değinilen önergede, örgütün birçok sektörde bazı siyasilerin çok açık desteği ve kayırmasıyla büyütülerek devasa bir ekonomik güç haline getirildiği savunuldu.
“Medya kuruluşlarındaki etkisi büyüktü”
FETÖ'nün medya kuruluşlarına iktidardaki siyasilerin etkisi ve yönetimi altındaki kamu kurum ve kuruluşlarından ilan, reklam ve benzeri yöntemlerle büyük miktarlarda kamu kaynağı aktarıldığı, bu medya kuruluşlarının da kendisine destek veren siyasileri açıkça desteklediği ifade edilen önergede, şu görüşlere yer verildi:
"Örgüt, darbeye hazırlık aşamasında bazı siyasetçilerden çok açık bir şekilde destek almıştır. FETÖ'nün siyasi ayağının bu desteği sağlayanlardan oluştuğu düşünülmektedir. FETÖ'nün halkımıza yönelik bu saldırıları bir anda gelişmemiş bunların öncesinde uygun bir siyasal, yasal ve ekonomik altyapı oluşturulmuştur.
FETÖ'nün devlete sızıp silahlı darbe yapma gücünü elde etmesinde, siyasi ayağının bu örgüte yaptığı yardımların rolü inkar edilemez. FETÖ'nün bu kadar büyük bir askeri, siyasi ve ekonomik güce ulaşması örgüt içerisinde aktif çalışan bir siyasi kanada sahip olmadan mümkün olamazdı.
TBMM'de grubu bulunan 4 siyasi partinin ortak önergesiyle 26 Temmuz 2016 tarihinde Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ/PDY) 15 Temmuz darbe girişimi ile bu terör örgütünün faaliyetlerinin araştırılması amacıyla bir Araştırması Komisyonu kurulmuştu. Ancak çoğunluğu oluşturan iktidar partisi, komisyonun amacına uygun çalışmasını engellemek için her türlü çabayı göstermişti. Dolayısıyla darbe girişiminin yanı sıra FETÖ'nün siyasi ayağını da ortaya çıkarabilecek bir araştırma yapılması engellenmiştir. Birçok siyasi partinin genel başkanı, yöneticileri, milletvekilleri ve toplumun diğer tüm kesimleri FETÖ'nün siyasi ayağının ortaya çıkarılmamasından olan rahatsızlığını sıklıkla dile getirmektedir."
“Türkiye’ye çok büyük saldılar yapmıştır”
Önergenin gerekçesinde de "Darbe girişimi, FETÖ'nün, halka yönelmiş en büyük saldırısı olmakla birlikte ülkemize, halkımıza ve kurumlarımıza yönelik tek darbesi de değildir. Örgüt, 15 Temmuz'a gelmeden önce Türk Silahlı Kuvvetlerine, Türk yargısına, Türk siyasetine, demokrasiye, hukuk devletine, Türkiye'nin ulusal ve uluslararası ekonomik ve siyasi çıkarlarına, emniyetine, güvenliğine ve eğitimine çok büyük saldırılar yapmıştır" yer verildi.
Gerekçede, FETÖ'nün darbe girişimini araştırma komisyonunun FETÖ'nün siyasi ayağını da ortaya çıkaracak bir araştırma yapmasının engellendiği yinelenerek, "Bu engellemenin nedenini ise araştırma komisyonuna bilgi veren her konuşmacının FETÖ'nün Türkiye'yi bir örümcek ağı gibi sarmasında bazı siyasetçilerin rolü konusunda daha fazla somut bilgi vermesi oluşturmuştur. Komisyona gelen konuşmacıların bu yöndeki beyanlarından hiçbirisi çoğunluk partisi üyelerinin hazırladığı, TBMM Başkanlığına sunduğu ancak daha sonra kaybolan ya da varlığı inkar edilen taslak raporda yer almamıştır" ifadeleri yer aldı.
“Tüm siyasi partilerin tarihi sorumluluğudur”
FETÖ'nün siyasi ayağının ortaya çıkarılmasının toplumsal bir talep olduğu vurgulanan gerekçede, "FETÖ'nün siyasi ayağının ortaya çıkarılması hukuki, vicdani, insani ve yasal bir görevdir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş bir kanlı ihaneti gerçekleştirmiş FETÖ'nün siyasi ayağını aydınlatmaya çalışmak, halkımızın bir daha asla böylesine alçakça saldırılarla karşılaşmaması için Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve tüm siyasi partilerimizin tarihi sorumluluğudur" denildi.
Independent Türkçe, AA