ABD'nin Haşdi Şabi şemsiyesi altında ve İran'a yakınlığı ile bilinen Hizbullah Tugayları’na yönelik düzenlediği saldırılar Irak'ın başkenti Bağdat'ta tansiyonu yükseltti.
Hizbullah Tugayları’na düzenlenen saldırıyı protesto etmek isteyen ve aralarında Hadi Amiri, Kays Kazali ve Mehdi Mühendis’in de olduğu yüzlerce Haşdi Şabi mensubu grup önceki gün Bağdat’taki ABD Büyükelçiliği önünde toplandı.
Protestolara katılan göstericiler, Amerika’nın Irak’ı terk etmesini istedi.
‘İran, Bağdat’taki büyükelçilik saldırısını organize etti’
Sloganlar eşliğinde Bağdat'ta hükümet binalarının bulunduğu korunaklı Yeşil Bölge'deki ABD Büyükelçiliği’nin kapısını kırarak içeri giren öfkeli grup elçiliğin bir bölümünü ateşe verdi.
Amerika Savunma Bakanı Mark Esper, ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği'nde yaşanan olayların ardından bölgeye 750 takviye asker göndereceklerini açıkladı.
Gelişmelerden İran’ı sorumlu tutan ABD Başkanı Donald Trump ise, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "İran bir sözleşmeli personeli öldürdü, çok sayıda kişiyi yaraladı. Buna güçlü şekilde karşılık verdik, her zaman da vereceğiz. İran, şimdi de Irak'taki ABD Büyükelçiliği’ne yapılan saldırıyı organize ediyor. Bundan sorumlu tutulacak" ifadelerini kullandı.
Elçilik baskınının ardından Irak’ta yayın yapan Al Sumaria TV adını açıklamadığı Iraklı bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, bazı ülkelerin Yeşil Bölge'nin artık güvenli olmadığını, bu yüzden de büyükelçilik faaliyetlerini Bağdat'tan Erbil'e taşımayı düşündüğünü iddia etti.
‘Milislerin geçişi sağlanmasaydı güvenlik güçleri ya ölecek ya da alıkonulacaktı’
Uzun yıllar Washington Post’un Bağdat muhabirliğini yapan ve yaşananları Independent Türkçe’ye değerlendiren Iraklı gazeteci Osman Muhtar da saldırıların devam etmesi durumunda tüm büyükelçiliklerin faaliyetlerini Bağdat’tan Erbil’e taşıyacağını ileri sürdü.
23 kilometrekare alana sahip Yeşil Bölge’yi korumaktan sorumlu 56 ve 57. tugayların olduğunu kaydeden Muhtar şöyle konuştu:
Buradaki güvenlik güçlerinden biriyle konuştum, neden milislerin geçişine izin verdiniz diye sordum. ‘Bu milislerin geçişi sağlanmasaydı öleceklerini veya alıkonacaklarını’ söylediler.
Haşdi Şabi milislerinin bölgeye arabalarla geldiğini, tehlikeli ve yanıcı maddeler taşıdıklarını belirten Muhtar, ‘Bu durum Irak’taki en büyük gücün Irak polisi ya da güvenliği değil, Haşdi Şabi olduğunu gösteriyor” dedi.
ABD’yi tehdit eden Haşdi Şabi’nin üst düzey yetkililerinden biriyle konuştuğunu ve yetkilinin ‘İstediğimiz zaman Yeşil Bölge’ye gireriz” dediğini aktaran Muhtar, Irak güvenlik güçlerinin, milislerin Yeşil Bölge’ye girmesine bu şekilde izin vermesinin, önümüzdeki günlerde bölgeye ‘silahlarla’ girebileceklerini gösterdiğini savundu.
‘Yeşil Bölge artık güvenli bölge değil’
Muhtar, Yeşil Bölge’nin artık Irak’ta güvenli bölge statüsünde olmadığını iddia etti.
Yeşil Bölge’deki büyükelçilik çalışanlarının yeni yıl kutlamaları için Erbil, Ürdün ve diğer komşu ülkelere gittiğini ifade eden Muhtar, “Yeşil Bölge’ye yönelik bu tehdit devam ederse, batılı ülkeler büyükelçilik faaliyetlerini Erbil’e taşıyacaktır. Buradaki elçilik binaları yine çalışmaya devam edebilir ama bütün önemli elçilik işleri Erbil’de olacaktır” diye konuştu.
Irak Kürdistan Bölgesi’nin (IKB) daha güvenli olduğunu belirten Muhtar, devamında şunları söyledi:
Erbil’de kanun var. Bölge Peşmerge ve asayiş güçlerince korunmakta. Birçok kez ziyaret ettim. Saygın bir örnek. Geçen bir video izledim. Bir polis, yasayı ihlal ettiğini için bir bakanı durduruyordu. Bağdat’ta bunu bulamazsınız. Haşdi Şabi milisleri istediği zaman Yeşil Bölge’ye girip elçilikleri basabiliyor. Üstelik Bağdat’a göre İran’ın nüfuzu daha az Erbil’de. Batı gazeteciler bile Erbil’de kalmayı tercih ediyor. Çarşılarında korumasız güvenli bir şekilde gezebiliyor. Büyükelçiliklerin Erbil’e taşınacak dememin sebebi bu.
“Büyükelçiliklerin Erbil’e taşınması doğru bir adım değil”
Eski Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Kerkük Milletvekili Şaxewan Abdullah ise büyükelçiliklerin Erbil’e taşınmasının gündemde olmadığını belirtti.
Büyükelçiliklerin Erbil’e taşınmasını doğru bulmadığını anlatan Abdullah görüşlerini şu sözlerle anlattı:
Haşdi Şabi’ye bağlı bazı milislerin Bağdat’taki Amerikan Büyükelçiliği’ne saldırdığı doğru ama sırf bu saldırı oldu diye Yeşil Bölge’de bulunan büyükelçiliklerin Irak Kürdistan Bölgesi’ne taşınması doğru değil. Taşınma doğru bir adım değil.
“Mezhepçi tutum ülkeye zarar veriyor”
Haşdi Şabi ve bağlı güçlerin mezhepçi tutumundan vazgeçmesi gerektiğini kaydeden Abdullah, mezhepçi tutumun ülkenin geleceğini tehlikeye düşürdüğünü ifade etti.
Askeri müesseseye bağlı güçlerin protesto gösterilerine katılımının yanlış olduğunu belirten Abdullah şu ifadeleri kullandı:
Unutmamak lazım ki Haşdi Şabi resmi olarak Irak kuvvetlerine bağlıdır. Protesto gösterilerine katılması doğru olmadığı gibi, yasalara da aykırıdır. Haşdi Şabi’nin komutan ve üst düzey yöneticileri katılınca normal milisler de katılım sağladı. Kimi grupların mezhepçi tutumu ülkeye zarar veriyor. Bunu terk etmek lazım.
© The Independentturkish