Cumhuriyet davasının gerekçeli kararı açıklandı

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi bugün açıkladığı kararını, "Muhalif görüntüsüyle silahlı terör örgütlerinin lehlerine yıllara yayılır şekilde haberler yaptıkları konusunda tam bir vicdani kanaat hasıl olduğu" gerekçesine dayandırdı

Fotoğraf: AA

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet gazetesinin eski yazar ve yöneticilerinin yargılandığı davada gerekçeli kararını açıkladı.

Kararda, "Muhalif görüntüsü ile PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C silahlı terör örgütlerinin lehlerine yıllara yayılır şekilde haberler yaptıkları konusunda tam bir vicdani kanaat hasıl olduğu" belirtildi.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi bugün açıkladığı gerekçeli kararında, Yargıtay’ın “eylemlerin basın hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği” tespitine katılmadıkları ifade edildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"DHKP-C ve PKK lehine de haberlere imza atıldı"

Gerekçeli kararda, Cumhuriyet gazetesinin yayın politikasının değişmesi ile birlikte FETÖ silahlı terör örgütünün amaçlarına hizmet eder şekilde yayınlara yer verildiği ileri sürülerek, ''17-25 yargı süreci de dahil olmak üzere MİT tırlarının durdurulması, FETÖ örgütünün elebaşısı lehine yapılan köşe yazıları, sanık Aydın Engin'in FETÖ'nün hizmetlerine amaçlar şekilde köşe yazıları, gazetenin manşetleri açıkça göstermektedir ki Cumhuriyet gazetesinin 'düşmanımın düşmanı dostumdur' kuralını kendisine esas edinerek muhalif görüntüsü altında FETÖ silahlı terör örgütünün lehine gazetecilik adı altında örgütün amaçlarını meşru gösterir ve sempatizan toplamaya dönük haberler yapılmasında aracılık yaptığı, Abant toplantılarına bir kısım sanıkların katıldığı, DHKP/C ve PKK lehine de haberlere imza atıldığı anlaşılmıştır.'' ifadelerine yer verildi.

Tanık beyanları dikkate alındı

Eser sahibi sanıklar dışında Akın Atalay, Mehmet Orhan Erinç, Bülent Utku, Mehmet Murat Sabuncu, Güray Tekinöz, Önder Çelik, Hacı Musa Kart, Mustafa Kemal Güngör, Hikmet Aslan Çetinkaya'nın kanundan kaynaklı hukuki sorumluluklarının olması, aynı zamanda Ahmet Şık'ın beyanları ve sanıkların yargılama sırasında halen Ahmet Şık'ın ve Can Dündar'ın haberlerine sahip çıktıkları anlatılan gerekçeli kararda, özellikle tanıklardan İbrahim Yıldız'ın ''Cumhuriyet'te bir çok şeyin vakfa sorarak karar verildiği”, Rıza Zelyut'un "Yazarları da, interneti de yönlendiren tepe yönetimidir" şeklindeki beyanları dikkate alınarak, sanıkların yardım suçuna kasten iştirak ettikleri savunuldu.

Kararda ayrıca, sanıkların bir kısmının aynı zamanda köşe yazılarının olması, attığı tweet'ler, Abant toplantılarına katılmış olmaları, dosyada bulunan FETÖ örgütünün amaçlarına hizmet eden şirketlerden reklam ücreti almaları ve ByLock kullanan FETÖ mensubu olduğu saptanan şahıslarla bir çok bağlantılarının olduğu hususlarının birlikte değerlendirildiği ifade edilerek, "Sanıkların suça bilerek ve isteyerek kasten iştirak ettikleri, muhalif görüntüsü ile PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C silahlı terör örgütlerinin lehlerine yıllara yayılır şekilde haberler yaptıkları konusunda tam bir vicdani kanaat hasıl olmuştur.'' denildi.

12 Eylül 2019'da bozma kararı verilmişti

Davada; Akın Atalay 7 yıl 13 ay 15 gün, Orhan Erinç 6 yıl 3 ay, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık 7 yıl altışar ay, Bülent Utku 4 yıl 6 ay, Aydın Engin 7 yıl 6 ay, Hikmet Çetinkaya 6 yıl 3 ay, Güray Öz, Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör ile Önder Çelik 3 yıl dokuzar ay ve Emre İper 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmış, Yargıtay, davayla ilgili 12 Eylül 2019'da bozma kararı vermişti. 

27. Ağır Ceza Mahkemesi, savcı mütalaasına uyarak Kadri Gürsel dışındaki sanıklar hakkında önceki mahkumiyet kararında direnmişti.

Independent Türkçe, Ajanslar

DAHA FAZLA HABER OKU