T24 yazarı Mehmet Y. Yılmaz, İstanbul’da, kadınların şiddete karşı düzenledikleri eyleme dair bir değerlendirme yaptı.

“Şilili kadınların başlattığı bu protesto eylemi, başka ülkelerde de tekrarlanmıştı ama polisten dayak yiyenler sadece Türk kadınları oldu” diyen Yılmaz, İstanbul Valiliği’nin, "Suç oluşturan sloganlar atmaya uyarılara rağmen devam ettiler" açıklamasına tepki gösterdi.

Yılmaz Valiliğe, “Sen kim oluyorsun da bir sloganın suç olduğuna karar verebiliyorsun?” derken kurumun bir idari makam olduğunu hatırlattı.

“Bu makam, bir şeyin suç olup olmamasına karar verebilecek durumda değil” diyen Yılmaz, T24’deki yazısında şunları kaydetti:

Bunun için mahkemeler var. ‘Yargı’ yani! Yürütmeden bağımsız olduğu söylenen bir güç. Valilik, sloganların suç olduğunu düşündüğünde bunu savcıya iletir, savcı hakime gider, işler bir hukuk devletinde böyle yürümelidir. Vali Bey, bu kararı kendi başına verebiliyorsa ‘hukuk devletinden’ değil, ‘polis devletinden’ söz ediyoruz demektir ki bu da Anayasa’nın, devletin nitelikleri ile ilgili hükümlerinin ihlali anlamına gelir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak, Anayasal bir haktır ve bu hak sadece yargı kararıyla kısıtlanabilir.

"Hukuk dışı"

“İdari makamların bu ve benzeri uygulamalarının Anayasa’ya aykırılığı ile ilgili Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarını saya saya bitiremem” diyen Yılmaz, “Vali Bey internetten kolayca ulaşabilir: Vatandaşlar önceden izin almaları gerekmeden istedikleri yerde toplanıp basın açıklaması, protesto gösterisi yapabilirler. Polisin, şiddete yönelmeyen ve başkalarına zarar vermeyen bir gösteriyi engellemesi hukuk dışıdır, Anayasa’ya aykırıdır” ifadesini kullandı.

“Bunları da ben öğretmeyeyim artık” diyen Yılmaz şu hatırlatmada bulundu:

Kamu yöneticileri, yetkilerini Anayasa ve kanunların dışına çıkmadan kullanmalıdır. Anayasa ve kanunlardan kaynaklanmayan her yetki kullanımı, idarenin meşruiyetine ve güvenilirliğine gölge düşürür. Vatandaşın idare ile olan bağını zayıflatır.

Independent Türkçe, T24