CHP Genel Başkanı Veli Ağbaba DİSK’e yaptığı ziyarette, "Asgari ücretle çalışanlar, ülkemizin en yoksul kesimi ancak en çok vergi ödeyen, verginin altında en çok ezilen kesim. Bunca açlığın, yoksulluğun ve çaresizliğin içinde yaşam savaşı veren asgari ücretliden vergi kesintisine son verilmesi gerekmektedir" dedi.
Ağbaba, beraberindeki CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık ile DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu'nu ziyaret etti.
Genel-İş Sendikası Genel Merkezi'nde gerçekleşen ziyarette konuşan Ağbaba, Türkiye'de asgari ücretin olağan ücret haline geldiğini, bu yönüyle toplumun bütün kesimlerini ilgilendirdiğini söyledi.
Ağbaba, asgari ücretle çalışanların açlık sınırının altında yaşadığını belirterek şunları kaydetti:
Asgari ücretle çalışanlar, ülkemizin en yoksul kesimi ancak en çok vergi ödeyen, verginin altında en çok ezilen kesim. Asgari ücretliler, aldıkları ücretin 700 lirasını vergi ve diğer ödemelere ayırmak zorunda kalıyorlar. Açlık ve sefaletle boğuşan milyonlarca asgari ücretli, ülke genelindeki Gelir Vergisi hasılatının yüzde 8'ini sırtlamaktadır. Bu önemli bir rakamdır. Bunca açlığın, yoksulluğun ve çaresizliğin içinde yaşam savaşı veren asgari ücretliden vergi kesintisine son verilmesi gerekmektedir. İktidar eğer adil vergi düzeni kurmak istiyorsa, gözünü asgari ücretlinin cebindeki 3 kuruşa dikmekten vazgeçmelidir.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'un, Asgari Ücret Komisyonu'nun ilk toplantısının ardından "ücret artışı kadar, istihdamın korunması da mühim" dediğini aktaran Ağbaba, "Sayın Bakan deyim yerindeyse aba altından sopa göstermiş ve işçiyi tehdit etmiştir. Bu, kabul edilebilir bir şey değildir. Eğer istihdamla ilgili bir çözüm bulacaksanız, çözüm asgari ücretliyi işiyle tehdit etmek değil, şatafattan ve lüksten vazgeçmektir" diye konuştu.
Ağbaba, Türkiye'nin geliriyle ters orantılı bir şatafat yaşadığını savunarak, Avrupa ülkelerinin Türkiye'deki lüksün yanına yaklaşamadığını ifade etti.
Türkiye'de, dünyanın en büyük otomotiv üreticisi Almanya'dan 4 kat, Japonya'dan 3 kat daha fazla makam aracı bulunduğuna dikkati çeken Ağbaba, istihdam için bir şey yapılacaksa, makam araçlarından vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
"İşsiz sayısı 95 ülkenin nüfusundan fazla"
Ağbaba, devlette yapılan harcamaları eleştirerek, şunları kaydetti:
Sadece saraya alınan otomobiller bu yıl yaklaşık 21 milyon lirayı bulmakta. Yani saraya alınan otomobillerin yerine mevcut asgari ücret ile en az 10 bin işsize istihdam sağlayabilirsiniz. Cumhurbaşkanı 74 bin 500 olan maaşını 81 bin 250 liraya çıkarmıştır. Türkiye OECD ülkeleri arasında asgari ücrete göre Cumhurbaşkanı maaşının en yüksek olduğu 4'üncü ülkedir. Maalesef bu ülkeler arasında asgari ücretin en düşük olduğu 4'üncü ülke de Türkiye'dir. Tezatı gözlerinizle görün.
Ağbaba, Türkiye'de şatafat ve lüks düşkünlüğünün yarattığı israf düzenine son verilirse hem istihdamın artacağını hem de asgari ücretin insan onuruna yaraşır bir seviyeye yükseleceğini ifade etti.
Türkiye'de işsiz sayısının son bir yılda 1 milyon artarak 4 milyon 600 bine yükseldiğini, geniş tanımlı işsiz sayısının ise 8 milyona dayandığını aktaran Ağbaba, Türkiye'deki işsiz sayısının 95 ülkenin nüfusundan daha fazla olduğunu iddia etti.
Kayıtlı işsiz sayısı 4 milyon 39 bin olmasına rağmen İşsizlik Sigortası Fonu'ndan yararlananların sayısının 599 bin kişi olduğuna dikkati çeken Ağbaba, Türkiye'de işsiz kalan her 10 vatandaştan 8'inin bu fondan yararlanamadığını söyledi.
"Asgari ücret bir lütuf değil"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık da Türkiye ekonomisinin iyi yönetilememesi nedeniyle istihdamın sağlanamadığını ileri sürerek enflasyonun, görünenin çok üzerinde olduğunu, açıklanan enflasyon rakamlarıyla ücretlere yapılan zamların, emekçilerin alım gücünü her gün kaybettirdiğini savundu.
Ekonomide büyüme olduğu söylenen yıllarda, emekçilere refah payı verilmediğinin altını çizen Karabıyık, gelir dağılımında adaletsizliğin olduğunu, vergi politikalarıyla her gün emekçilerin üzerine yeni vergiler yüklendiğini anlattı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Karabıyık, sadece kamunun değil, vatandaşın borcunun da kat kat arttığını kaydederek, "Yani 'asgari ücret yeterlidir, asgari ücret sıralamasında dünyada çok iyi seviyedeyiz, biz, verdiğimiz asgari ücretle emekçimizi enflasyona ezdirmedik' diyebilmek gerçekten vicdan ister." dedi.
Asgari ücretin doğru bir yaşam seviyesine getirilmesi durumunda piyasaların da canlanacağına işaret eden Karabıyık, bunun bir lütuf olmadığının altını çizdi.
"Asgari ücret gerçek bir toplu pazarlıkla belirlenmeli"
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da asgari ücret belirleme sürecine ilişkin yaptıkları ziyaret için CHP heyetine teşekkür etti.
Türkiye'de asgari ücret ve bu ücrete yakın çalışanların sayısının 10 milyonu bulduğunu bildiren Çerkezoğlu, geniş kitleleri ilgilendiren asgari ücretin belirlenmesi sürecini "devletin toplumla yaptığı en büyük toplumsal sözleşme" olarak gördüklerini ifade etti.
Asgari ücretin belirlenmesi sürecinin antidemokratik olduğunu, 15 kişinin bir masanın etrafında toplanıp milyonların hayatı hakkında karar verdiği bir uygulamanın kabul edilemeyeceğini dile getiren Çerkezoğlu, asgari ücretin, bütün sendikaların, konfederasyonlar söz sahibi olduğu gerçek bir toplu pazarlıkla belirlenmesi gerektiğini anlattı.
Çerkezoğlu, Türkiye'de açlık sınırının altında bir ücretin işçi sınıfına reva görüldüğünü savunarak "Biz, bu süreçte insan onuruna yaraşır bir asgari ücret mücadelesini sürdürüyoruz ve 2020 yılı için asgari ücretin net 3 bin 200 lira olması gerektiğini söylüyoruz." ifadelerini kullandı.
Türk-İş ve Hak-İş'le asgari ücrete ilişkin temel politikalarda ortak mücadeleyi önemsediklerini vurgulayan Çerkezoğlu, tüm demokratik kurumları, tüm işçileri, işsizleri, emeklileri, emekten yana bütün siyasi partileri insan onuruna yaraşır bir asgari ücret mücadelesinde omuz omuza olmaya çağırdı.
Independent Türkçe, AA