Fazıl Say… Sosyal medyanın, medyanın, köşe yazarlarının, siyasetin, müzik piyasasının yaklaşık son bir aydır en çok konuştuğu, yorumladığı, tartıştığı kişilerden. Sebebi, 18 Ocak’taki Truva Sonatı konserine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı davet etmesi.
Davet haberi ilk kez 27 Aralık’ta konuşulmaya başlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konseri izlemeye gideceği 17 Ocak’ta kesinleşti. Cumhurbaşkanı’nın 18 Ocak’taki konsere protokolden katılması ile artarak devam eden “Fazıl Say’ı eleştirme” ve “Fazıl Say’a sahip çıkma” çekişmesinde sanatçıdan henüz bir değerlendirme yok ama konu sosyal medyada hala gündemin ilk sıralarında.
Sosyal medyada en fazla eleştirilen konulardan biri konserin ardından medyanın Fazıl Say’a verdiği yer ve yorumlar. Daha önce birçok kez eleştirel başlıklarla yer verilen “Fazıl Say haberleri”nin yerini olumlamalı konser haberlerine bırakması
Sanatçı, köşe yazılarında da yerini aldı. Sözcü gazetesinden Deniz Zeyrek’in yazasının başlığı “Fazıl’a kıymayın efendiler”
"Madem kutuplaşma bizi rahatsız ediyor. Değirmenine su taşımamız ne kadar doğru? "İktidar o kadar iyi niyetli değil. Halkla ilişkiler çalışması yapıyor, Say da alet oluyor" diyenleri de duyuyorum. Haklı olabilirler. Yine Anna Karenina'dan bir alıntı ile tamamlamak isterim:
"Bütün mutlu aileler benzerdi ama her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine özgüydü". "Aile" yerine "mahalle" yazarak okuyun. Fazıl Say, sanatçı sorumluluğu içinde doğru olanı yaptı. Duruşundan ödün vermedi ama yaşadığı mahallenin mutsuzluk kaynaklarından birinin, kutuplaşmanın üzerine gitti. Bu yüzden Fazıl'a kıymayın efendiler, notaları köprü olsun."
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konsere gitmesini bir seçim çalışması olarak nitelendirenlere bir değerlendirme de Gazi Üniversitesi öğretim üyesi sosyolog Prof. Dr. Erdinç Yazıcı’dan geldi. Yazıcı Sabah Gazetesi’ne verdiği röportajda şunları söyledi:
“Ben burada Sayın Cumhurbaşkanı'nın özellikle piyanist Fazıl Say konserinde verdiği mesajların seçimin muhtemel tansiyonu hakkında çok önemli bir sinyal olduğunun altını çizmek istiyorum”
Star Gazetesi yazarı Sibel Eraslan da konseri köşesine taşıyan isimlerden.
“Herkesin kendince bir sahnesi, herkesin kendince bir yeri var bu ülkede... Yeter ki kimse kimsenin sahnesini küçümsemesin, yok saymasın.
Geçen gece Cumhurbaşkanımız dahi piyanistin sahnesini alkış ve tebriklerle karşıladı. Toplumun hemen her kesiminden onay alan, gönül açan bir buluşma oldu bu. Sahici olup olmadığı ise devam ettirip ettirmeyecekler olarak bizlere kalmış... İnşallah 90'ların plüralist havasını yeniden hissederiz.”
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel konuyu sosyal medya hesabından değerlerdirdi. Fazıl Say için "yüz akımız" dedi, Cumhurbaşkanı'nın geri adım attığını yazdı.
Yüz akımız Fazıl Say çizgisini korumaktadır.
— Özgür Özel (@eczozgurozel) 20 Ocak 2019
Muhalif sanatçılara karşı kullandığı dil düşünüldüğünde geri adımı atan Erdoğan'dır.
Bir mağlubiyetten söz edilecekse Cumhuriyetimizin en önemli kazanımlarından çağdaş sanata karşı Erdoğan’ın mağlubiyetinden söz edilebilir... pic.twitter.com/Qft7FPkK7a
Konunun gündemden düşmediği Twitter'da Fazıl Say ve Cumhurbaşkanı'nın katılımı ile ilgili yorum yapanlar arasında siyasetçiler de var sanatçılar da, yazarlar da...
Ve onların arasında eleştirenler de "sahip çıkalım" diyenler de…
Egemenlik sahipleri, toplumda eşgüdümü yitirdiklerinde, meşruiyet ve önderlik bunalımına düştüklerinde, iktidarı elden bırakmaksızın muhalefetin kimi unsurlarıyla değer ve sorumluluk paylaşımı tablosu oluşturma yoluna giderler. Bu "rıza üretme" tekniği kooptasyon olarak bilinir. https://t.co/IJUvlnzlwV
— Ertuğrul Kürkçü (@ekurkcuHDP) 19 Ocak 2019
Fazıl Say - Erdoğan muhabbetini takip edemiyorum. Çünkü midem bulanıyor baktıkça.
— Hayko Bağdat (@haykobagdat) 19 Ocak 2019
Bir şey söylemiyeyim dedim duramadım; yahu #FazılSay bu ülkenin gururu. Cumhurbaşkanı bugüne kadar kendisini izlemek dinlemek istemediyse bu kendilerinin eksikliğidir. Konsere katılımının son derece normal olması gerekir. Her konserine katılabilme çabası içinde olmalıdır zaten.
— şengül hablemitoğlu (@s_hablemitoglu) 20 Ocak 2019
Fazıl Say Erdoğan'ı konserine davet etmiş, saygı duyuyorum, ama benim elimde tek bir imkan olsa Erdoğan'ı sadece Demokrasiye davet ederdim.
— İlyas Salman (@cicekabbasbilo) 18 Ocak 2019
Fazıl Say’ların telefonlarının değil, konserlerinin dinlendiği bir Türkiye, ortak istem, ancak ! Nasreddin Hoca’ya sormuşlar; 2 kere 2 kaç eder? Alırken mi satarken mi demiş. Erdoğan’a sormuşlar; sanatla aran nasıl? Seçimden önce mi sonra mı, demiş! https://t.co/HvT9zW9wts
— Mustafa BALBAY (@mustafabalbay) 20 Ocak 2019
Başkan Erdoğan,Fazıl Say’ın daveti üzerine konserine katıldı diye sözde demokrat,sosyal medyaya tünemiş kimi tipler tarafından küfür bombardımanına maruz kaldı.Bunlar içinde çok okumuş tipler de ver.Onlar için Robert Hare”takım elbiseli yılanlar”diyor.Peki gerilim nasıl düşecek?
— Prof Dr Burhan Kuzu (@BurhanKuzu) 20 Ocak 2019
Ahmet Ümit, Derya Köroğlu, Bülent Ortaçgil, Erden Kıral ve nicesi Sabah'a "hepimiz aynı gemideyiz" dedi. İlber Ortaylı kitaplarını Saray'a bağışladı, danışman oldu.Ara Güler fotoğraf çekti,Fazıl Say konsere davet etti...İster misiniz yarın Yılmaz Özdil ilk kitabı CB'ye imzalasın!
— Ayşe Hür (@HurAyse) 20 Ocak 2019
Bir kişi daha önce söylediğinin tam tersini yapıyorsa ahlaken sorgulanır. Fazıl Say gibi kamusal bir aktör de çok açık ortaya koyduğu siyasal duruşunun tam tersi bir tavra giriyorsa bunun neden olduğunun sorulması kadar normal bir şey olamaz. Bunu soruna da linç yapıyor denemez.
— Kerem ALTIPARMAK (@KeremALTIPARMAK) 19 Ocak 2019
bir sanatçı olarak fazıl say, kendisi gibi sanatçı olan metin akpınar, müjdat gezen ve deniz çakır'ın başına gelenler hakkında ne düşünüyor acaba?
— fatih yaşlı (@fatih_yasli) 18 Ocak 2019
İsterse sanatında 'zirve' olmuş olsun, sanatçının her şeyden evvel 'Ahlak-ı Muhammedi'den nasipdar olmuş olması icab eder.
— Hasan Kaçan (@hetenketenabi) 19 Ocak 2019
Bunun da şubelerinden biri 'edep'tir.
Fazıl Say, fikrine katılmadığı Erdoğan'ı davet ederek edepli davranmış, ve 'insani' karşılığını bulmuştur. pic.twitter.com/ih7oxzL9yw