4 Kasım'daki duruşmada, 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılarak tahliye edilen gazeteci yazar Ahmet Altan, 8 gün sonra tekrar tutuklandı.
Dün akşam saatlerinde Kadıköy Göztepe'deki evinde gözaltına alınan ve emniyetteki işlemleri tamamlanan Altan, sağlık kontrolünden geçirildi.
Altan, daha sonra Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na götürüldü.
Hakkındaki tutuklama kararı burada yüzüne okunan gazeteci - yazar Altan, cezaevine gönderildi.
Avukatı: Hükümle tahliye edildi; hukuksuzluğun freni kopmuştur
Altan’ın avukatlarından Figen Albuga Çalıkuşu, sosyal medya hesabında 13 maddelik bir mesaj yayınladı.
Tutuklama kararının hukuksuzluk olduğunu belirten Çalıkuşu, şunları ifade etti:
- Ahmet Altan’ın dün bana değil, Anadolu Ajansı'na tebliğ edilen yakalama kararı UYAP’a yüklendi.
- Altan’ın tahliyesini ağırlaştırılmış müebbet ve 10.5 yıl veren 26. Ağır Ceza Mahkemesi verdi.
- Kararı veren 27. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ersin Öztürk, 2 gün önce başkan oldu.
- Ahmet Altan ara karar ile değil, hükümle tahliye edilmiştir.
- Hükümle birlikte ilk derece mahkemeleri dosyadan el çeker.
- Yetki istinaf ve Yargıtay’dadır.
- Ne savcı hükümle tahliyeye itiraz edebilir ne de bir ilk derece mahkemesi verilmiş hükme dokunabilir.
- Hukuksuzluğun freni kopmuştur.
- 26. Ağır Ceza Mahkemesi, hükümle tahliye kararında dosyada gelinen aşamada tutuklamaya alternatif olarak adli kontrol tedbirini yeterli görmüştür.
- Tutuklamadan bir gün önce göreve atanan 27. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ve üyeleri bu takdire karışamaz.
- Tutuklama kararında hukuksuzluk ve hukuksal cehalet iyice katlanmıştır.
- CMK 100’de tutuklama koşulu olmayan uydurulmuş gerekçelerle tutuklama verilmiştir.
- Temyiz sürecinde cezanın ağırlaştırma ihtimali gibi bir gerekçe olamaz. Bu hukuksal bir saçmalıktır.
Ne olmuştu?
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Şubat 2018'de açıkladığı kararında, sanıklar Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar vermişti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen bu karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nce de "hukuka" uygun bulunmuştu.
Bu kararın da temyiz edilmesi üzerine, dosya Yargıtay 16. Ceza Dairesi'ne gönderilmiş, yüksek mahkeme, Altan, Mehmet Altan ve Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığa, "Anayasayı ihlal" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını bozmuştu.
Sanıklardan Altan ve Ilıcak'ın eyleminin "Anayasayı ihlal" değil, "terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçunu oluşturduğuna karar veren daire, bu sanıkların "Anayasayı ihlal" suçuna fail olarak iştirak ettiklerinin kanıtlanamadığını belirtmişti.
Anayasa Mahkemesi'nin "kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlal edildiğine" ilişkin kararı üzerine adli kontrol hükümleri kapsamında tahliye edilen Mehmet Altan'ın yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatine karar verilmesini isteyen yüksek mahkeme, sanıklar Şükrü Tuğrul Özşengül, Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek'in eylemlerinin ise, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçunu değil, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçunu oluşturduğuna kanaat getirmişti.
Daire, tutuklu 5 sanığın tahliye taleplerini reddetmişti.
Davaya tekrar bakan İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, bozma ilamına uyarak tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına hükmetmişti.
4 Kasım 2019'da 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, Ahmet Altan'a "örgüte üye olmamakla birlikte bilerek yardım" suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezası verildi, suçun niteliği ve tutuklulukta geçirdiği süre gözetilerek tahliyesine karar verildi.
Gazeteci Nazlı Ilıcak "örgüte üye olmamakla birlikte bilerek yardım" suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı, suçun niteliği ve tutuklulukta geçirdiği süre gözetilerek adli kontrolle tahliyesine karar verildi.
Mehmet Altan'ın ise beraatine hükmedildi. Bu kararın ardından Ahmet Altan, 23 Eylül 2016'dan bu yana tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden tahliye edildi.
Tahliye kararının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı karara itiraz etti. Savcılığın itirazını değerlendiren 26. Ağır Ceza Mahkemesi, itirazı reddederek başvuruyu 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
27. Ağır Ceza Mahkemesi, savcının Ahmet Altan'ın tahliyesine yönelik itirazını kabul etti. Tahliye kararını kaldıran mahkeme, Altan hakkında yakalama kararı çıkardı. Altan, dün akşam saatlerinde yeniden gözaltına alındı.
Independent Türkçe