Diyanet’ten dizilere eleştiri: Müslüman Türk toplumunun binde birinde bile gözükmeyen çarpık ilişkiler…

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı: En küçük tartışmada, erkeğin şiddete başvurduğu şu dönemde, bütün projektörlerimizi elimizde kalan son kalemiz olan ailenin üzerine yönlendirmemiz gerekir

Fotoğraf: AA

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen, “Müslüman Türk toplumunda gözükmeyen çarpık ilişkilerin” en çok izlenen kanallarda izletilmesi sonucunda ahlaktan uzaklaşıldığı görüşünü dile getirdi.

Mevlidi Nebi Haftası etkinlikleri kapsamında, Erzincan İl Müftülüğü tarafından Müftülük Kültür Merkezi'nde "Peygamberimiz ve Aile" konulu konferans düzenlendi.

İşliyen, burada yaptığı konuşmada, son yıllarda boşanmaların arttığına dikkati çekerek, aile kurumunun önemine vurgu yaptı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Öyle bir zor dönemdeyiz ki; artık elinde merhamet kırıntısı kalmamış birtakım şahısların eşini bıçaklarken cep telefonu ile kameraya alıp bunu sosyal medyada yayınlamayı marifet bilindiği bir dönemdeyiz" ifadesini kullanan İşleyen, şöyle devam etti:

Aile kavgalarının sokaklara kadar taşındığı, her sokağın başında cinnet getirip çocuklarını katleden, eşini katleden bir kadın yada koca daha sonra intihar ediyor. Müslüman Türk toplumunda neredeyse binde bir bile gözükmeyen çarpık ilişkilerin en çok izlenen kanallarda, en çok izlenen saatlerde dizi yapılıp millete izlettirilmesi neticesinde, alabildiğine değerlerinden, maneviyatından ve Hazreti Peygamber'in ahlakından uzaklaşmaya başlayan bir aile yapısı oluştu. Boşanma oranları zaman zaman evlilik oranlarıyla baş başa gidiyor. En küçük tartışmada, erkeğin şiddete başvurduğu şu dönemde, bütün projektörlerimizi elimizde kalan son kalemiz olan ailenin üzerine yönlendirmemiz gerekir.

Şiddet haberlerinin, bu kadar yoğun bir şekilde televizyon ekranlarında ve basın bültenlerinde yer almasının bir tesadüf olmadığına dikkati çeken İşliyen, "Bu tür aileyi tahrip eden dizilerin ya da evlilik programlarının ya da kayıp arama gibi programların rastgele olmadığını; uygulayanlar farkında olsun ya da olmasın, bir plan dahilinde Müslüman Türk toplumunun ailesini çökertmek üzere olduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Birbirimize değer verdiğimizi gösterelim"

Öte yandan İşliyen, evlenecek kişilerin, dini ve ahlaki temel sorular ile toplumsal değerlere sahip olup olmadığının soruşturulması gerektiğini de söyledi.

Ailenin hassas bir kurum olduğunu belirten İşleyen, sözlerini şöyle tamamladı:

Her birimizin şefkati ve merhameti esas alarak aile kurumunu devam ettirmeye çaba göstermesi gerekiyor. Aynı çatı altında birbirimize yabancı hale geldik. Efendimizin hayatını anlatan çok güzel kitaplar var. Çocuklarınızla bir araya gelin, sohbet havasında o kitabı okuyun. Birbirinize hediyeler verin. Birbirimize zaman ayıralım, değer verelim. Birbirimize güzel sözler sarf edelim. Birbirimize değer verdiğimizi gösterelim ki dünyada evlerimiz cennete namzet hale gelsin.
 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU