Suudi ev sahipleri, geçmiş yüzyıllara uygun bir karşılama merasimi düzenlemek için hiçbir çabayı esirgemedi.
Devlet başkanlığı süresince sadece iki kez Suudi Arabistan'ı ziyaret eden Vladimir Putin, Riyad'da Arap atları ve kraliyet askerlerinden oluşan bir onur alayı tarafından karşılandı. Kral Selman'ın sarayındaki görkemli resepsiyona gitmek üzere elektrikli bir arabayla da çağımıza taşındı.
Pazartesi günü gerçekleşen resmi ziyaret, bir yönüyle uluslararası siyasetin iki yaramaz çocuğu arasında olgunlaşan ilişkileri vurguluyor.
Rusya'yla, Amerika Birleşik Devletleri'nin görünüşteki stratejik müttefiki Suudi Arabistan arasındaki bağlar, üretim kısıtlaması üzerinden petrol fiyatlarını yönetmeyi kararlaştıran 2018 OPEC+ anlaşmasından sonra iyice yakınlaştı. Şimdi, toplam değeri 2 milyar dolar (yaklaşık 11 milyar 780 milyon TL) olan 30 sözleşmenin imzası bu yeni işbirliği seviyesinin somut bir örneğini oluşturuyor.
Ama Putin'in ziyareti, aynı zamanda Rusya'nın giderek istikrarsızlaşan Ortadoğu'da artan sorumluluklarına vurgu yapan daha geniş bir öneme sahip.
Moskova bugün kendisini bölgedeki iki büyük krizin merkezinde buluyor.
Bu krizlerden ilkini; Donald Trump'ın ABD birliklerini çekip bir zamanlar müttefik olduğu Kürtleri terk etme kararı almasının ardından Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki Kürt birliklere karşı başlattığı taarruzdan kaynaklanan anlaşmazlık oluşturuyor. Devamındaki kargaşa ve kanlı çatışmalar, Kürtler ve Beşar Esad'ın Suriye rejimi arasında Kremlin aracılığında bir anlaşmayı zorladı. Daha önce Kürt birliklerinin kontrolünde olan kuzey sınırındaki birçok kasabanın kontrolü şimdi Suriye birliklerine geçti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov, gazetecilerle yaptığı telekonferansta, Esad ve Kürt güçleri arasında anlaşma olduğunu doğrularken ayrıntı vermedi. Sözcü Peskov, anlaşmanın teslimiyetten fazlasını kapsayıp kapsamadığına ve Suriye güçleri kuzey sınırına konuşlandıktan sonra Kürtler'in herhangi bir toprak parçası üzerinde kontrolü devam ettirip ettirmeyeceğine dair net ifadeler kullanmaktan kaçındı.
İkinci gerilim noktasınıysa eylül ayında Suudi petrol sahalarına gerçekleştirilen drone ve seyir füzesi saldırıları oluşturuyor. Putin'in ziyaretinden sadece 4 hafta önce gerçekleşen bu saldırılar petrol üretimini yarı yarıya düşürürken, bölgeyi açık bir çatışmaya karşı sallantıda bıraktı.
Riyad ve Batılı devletlerin çoğu, bu boyutta bir saldırıyı sadece İran'ın gerçekleştirebileceğini tahmin ediyor. Ancak Moskova, Suriye iç savaşındaki ana müttefiki Tahran'ı eleştirmeyi şimdiye kadar reddetti. Putin, Suudi ziyareti arifesinde bazı yerel televizyon kanallarına verdiği röportajda, saldırıları kimin gerçekleştirdiğine dair "bir bilgisinin bulunmadığında" ısrar etti.
Rus lider, “Bu tür saldırıların arkasında kimin olduğu açık biçimde anlaşılana kadar, masumların suçlanması hoş değil” dedi. Putin bunun yerine, Rus karadan havaya füze savunma sistemlerini Suudilere önerme fırsatını değerlendirdi. Bu ihtimal pek gerçekçi olmasa da Riyad'ın kadim silah tedarikçisi Washington'da rahatsızlığa neden olacak gibi görünüyor.
Rusya’nın herkesle konuşma politikası, bölgede bu denli önemli bir oyuncu halini almasının temel sebeplerinden birini teşkil ediyor. Ama bu aynı zamanda artan bir gerilim nedeni.
Rus Uluslararası İlişkiler Konseyi uzmanlarından Yuri Barmin, "İran uzun zamandır Suudi Arabistan ve Rusya için zehirli bir mesele olmuştur" diyor.
Önceleri devletler sorunu görmezden gelmeyi kabul etmişse de, İran'ın tutumu Rusya'nın çıkarlarını ve OPEC+ anlaşmasının temelinde yatan kestirilebilir petrol üretimi doğrudan etkilediği için bu daha fazla mümkün olmayacak.
Uzman, Rusya'nın müttefikine tesir edecek pek az nüfuzunun olduğunu ekliyor. Ancak Riyad'a, İran'ın Suriye'nin kuzeyinde askeri genişlemesini durduracak bir anlaşma sunulması da muhtemel. Barmin, Suudilerin rakipleri Türkiye'yi kontrol altında tutacak birtakım garantilerle teşvik edileceğini de belirtti.
Türkiye ile Suriye'nin kuzeyindeki Kürtler arasındaki kaotik çatışmalar Moskova açısından bariz komplikasyonlara sebebiyet verdi. Rusya, mümkün olan yerlerde ayrılmayı ve Suriye rejimine devir gerçekleştirmeyi istediyse de mevcut gelişme bundan başka her şeyi sağlıyor. Daha endişe verici olanıysa Rusya'yla NATO üyesi Türkiye arasında bir çatışma riskinin belirmesi.
Peskov, günlük basın konferansında bu ihtimali "düşünülemez" olarak niteledi. Peskov, Moskova ve Ankara'nın, iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında kurulu kırmızı hattın tamamladığı bir "yakın temasın" devam ettiğini belirtti.
Daha sonrasında, Vladimir Putin'in yardımcılarından Yuri Uşakov gazetecilere yaptığı açıklamada, Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'la yapılacak görüşmelerde Türk operasyonunun ve bölgesel istikrarın "ana görüşme konularından biri" olacağını ifade etti.
Fakat Barmin'e göre, Vladimir Putin'in ziyaretinin temel sebebinin sadece bu mesele olması pek muhtemel görünmüyor.
"Bir şeyler dönüyor" diyen Barmin, "Putin önemli şeyler olmadıkça asla resmi ziyarete çıkmaz. Ne olduğunu henüz bilmiyoruz" diye ekliyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news
Independent Türkçe için çeviren: Ahmet Yılmaz
© The Independent