Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), eski adıyla Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), yeni adıyla Suriye Milli Ordusu (SMO) ile birlikte Suriye'nin kuzeydoğusuna yönelik başlattığı Barış Pınarı Harekatı dördüncü gününe girdi.
Eski Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Eşbaşkanı ve Demokratik Halk Hareketi (TEV-DEM) Koordinasyon Üyesi Foza Yusuf, Şam rejimiyle yapılan görüşmelerden Rimelan’daki ABD varlığına, Semalka Sınır Kapısı’nın kapatılmasından ABD’nin arabuluculuğuna kadar birçok konuyu Independent Türkçe’ye anlattı.
“Rejim Türkiye’nin saldırısından rahatsız gibi görünmüyor”
Üç gün önce Salih Müslüm ve Aldar Halil’in olduğu heyetin Şam yönetimi ile bir görüşme gerçekleştirdiği yönündeki iddialar asılsız olduğunu söyleyen Yusuf, "Uzun zamandır Şam rejimiyle bir anlaşmanın olması için bir talep var ama rejim tarafından şu ana kadar olumlu bir cevap alamadık" dedi.
Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdat'ın Suriye Demokratik Güçleri'ni (SDG) kastederek "Suriye’yi parçalamak isteyenler ile görüşme ve anlaşma yapmayacağız" dediğini hatırlatan Yusuf şunları söyledi:
Bu açıklamadan anlıyoruz ki rejim Türkiye’nin Suriye saldırısına karşı değil ve bu planın bir parçası.
Rejim Türkiye’nin saldırısından rahatsız gibi görünmüyor.
Olumsuz tutumlarını sürdürmelerinin nedeni de budur sanırım.
“Semalka Sınır Kapısı’nda geçişler geçici olarak durduruldu”
Irak ve Suriye arasındaki Semalka Sınır Kapısı'nın güvenlik nedeniyle geçici olarak kapandığını söyleyen Foza Yusuf, "Tümüyle kapanmış değil. Sınır kapısında bürokratik işlemleri yapan bölge saldırı altında olduğu için geçişler geçici olarak durduruldu" dedi.
Yusuf, kararın, çalışanların risk altında olduğu gerekçesiyle alındığını söyledi.
“Amerika, Türkiye ve özerk yönetim arasında arabuluculuk yapıyordu”
"Amerika ile Türkiye arasında sağlanan anlaşmanın içerisinde özerk yönetim de vardı. Yani anlaşma sürecinde Amerika aracılık yapıyordu" diyen TEV-DEM Koordinasyon Üyesi, önceki anlaşmada 14 ila 40 kilometre arası güvenli bölge planının söz konusu olduğunu söyledi ve ekledi:
Türkiye ile Amerika arasında ortak devriyeler icra edilecek ve SDG güçleri ağır silahlarıyla iç bölgelere olmak üzere 20 kilometre derinliğinde geri çekilecekti. Bu maddeler üzerine anlaşma sağlandı ve maddelerin hepsine uyuldu.
Hatta Türkiye ve Amerika bir süre hem hava hem de karadan ortak devriyeler icra etti.
“ABD güçleri yerinde ve hiçbir yere çekilmemiş”
Amerikan kuvvetlerinin Suriye’nin kuzey doğusunda Haseke vilayetinde yer alan Rimelan hava üssünden çekildiği haberlerinin doğru olmadığını söyleyen Foza Yusuf, "Kim bu haberleri neden yayıyor bilmiyorum ama ABD güçleri yerinde ve hiçbir yere çekilmiş değiller" dedi.
“Elimizde 10 bine yakın IŞİD’li militan var”
SDG’nin elindeki IŞİD’li militanların durumunda bir değişiklik olmadığını söyleyen Yusuf, "Kimileri IŞİD’li tutukluların sayısının abartıldığını iddia ediyor ama bu doğru değil. Elimizde 10 bine yakın militan ve 10 binlerce aileleri var" diye konuştu.
Yakın zamanda IŞİD’li militan teslim etmediklerini aktaran Foza Yusuf, "Operasyon zamanında uluslararası koalisyonun talebi doğrultusunda teslim edilen militanlar oldu ama dediğim gibi yakın zamanda teslimat yok" ifadelerini kullandı.
“Kazanımlarımızı sonuna kadar savunacağız”
Özerk yönetimin savaşın sonlandırılması için birçok tarafla diyalog içerisinde olduğunu aktaran Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin Eski Eşbaşkanı, henüz olumlu diyebilecekleri bir gelişmenin olmadığını aktardı.
Yusuf, "Amerikalı siyasi ve askeri yetkililerin arasındaki fikir ayrılığı herkesin malumu. Öte taraftan Kongre bir takım arayışlar içerisindedir. Dediğim gibi şimdiye kadar bu felaketi önleyici hiçbir gelişme yok. Çabalarımız devam ediyor. Sonuna kadar hak ve kazanımlarımızı savunacağız" diye konuştu.
"Biz özerk gücümüze dayanarak siyaset yapıyoruz. Topraklarımızı bırakmayacağız" diyen Foza Yusuf, "Hem Amerika hem Avrupa hem de dünya kamuoyu son yaşanan gelişmelerle ilgili sorumluluğunu yerine getirmeli" ifadelerini kullandı.
“Türkiye büyük bir alanı kontrol etmek istiyor”
"Türkiye’nin saldırıdaki amacı Suriye’yi parçalayıp bir bölüm toprak parçasını hakimiyeti altına almak. Aynı zamanda da bunu iç siyaset malzemesi hale getirmektir" diyen TEV-DEM Koordinasyon Üyesi şunları söyledi:
Duruşumuz, mücadelemiz ve kamuoyunun duyarlılığının büyük bir etki yaratacağını düşünüyoruz.
Şimdiden saldırının ne kadar süreceği ile ilgili tahminde bulunamayız ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Türkiye küçük bir bölge ile sınırlı kalmayacaktır.
Büyük bir alanı kontrolleri altına almak istiyorlar. Daha çok siyasi ve askeri süreçler saldırının zamanının uzunluğunu belirleyecektir.
“Türkiye, IŞİD’lileri SDG’nin elinden kurtarmak istiyor”
Son dönemde ABD tarafından gelen çelişkili açıklamaların Rojava yönetimine olumsuz etkileri olduğu gibi sonuçlarının da ağır olduğunu söyleyen Foza Yusuf, "Yönetim olarak ta başından beri uluslararası koalisyonla olan birlikteliğimiz konusunda tutumuz nettir" dedi ve ekledi:
IŞİD ile savaşta büyük başarılara imza attık ama geriye baktığımızda son 4-5 yılda gösterdiğimiz mücadelenin boşa düşme riski var. Bölge yine istikrarsızlığa doğru yol alıyor.
IŞİD’in başaramadığı bir olumsuzluğu şimdi Türkiye operasyonla yapmak istiyor ve Türkiye bunu uluslararası koalisyonun öncülüğünü yapan Amerika’nın oluruyla yapıyor.
"Madem böyle olacaktı neden ortaklık yaptık?" sorusunu yönelten Yusuf, "Büyük bedeller ödemiş bir hareket olarak bunu sorgulamak hakkımızdır. IŞİD’in yaptığı katliamlar ve istikrarsızlık devam edecek ve tekrar başa dönmüş olacağız" diye konuştu.
Türkiye'nin IŞİD’lileri SDG’nin elinden kurtarmak istedğini aktaran Yusuf, "Türkiye, Avrupa ülkelerine karşı göçmenleri tehdit olarak kullandığı gibi IŞİD’lileri de kullanacaktır" dedi.
Operasyon dördüncü gününde
Aylardır diplomatik görüşmeleri süren ve hazırlığı yapılan Barış Pınarı operasyonu geçtiğimiz pazar günü ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telefon görüşmesi sonrası 9 Ekim 2019 Çarşamba günü başladı.
2011 Suriye iç savaşından sonra Rojava’da başta Cezire, Afrin ve Kobani'de kanton sistemiyle başlayan özerk yapılanma, Irak-Şam İslam Devleti'nden (IŞİD) alınan topraklarla Arap bölgelerine doğru genişlerken Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi adını aldı.
Bölgesinin yönetimi (Rojava), farklı özerk bölgeler arasındaki koordinasyonu sağlamak adına kurulan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'ne bağlı ve askeri olarak da Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından kontrol ediliyor.
SDG, başta uluslararası koalisyon ve ABD olmak üzere Batı'nın IŞİD'e karşı sahadaki en önemli müttefiki konumunda bulunmasına karşın Türkiye tarafından PYD ve YPG ile birlikte PKK'nın uzantısı ve "terör örgütü" olarak nitelendiriliyor.
© The Independentturkish