Binlerce yıllık geçmişiyle UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Malatya'daki Arslantepe Höyüğü, kalıcı listeye dahil olabilir.
Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 7 bin 500 yıllık bir mirası, gelecek nesillere aktarmanın çabası içerisinde olduklarını söyledi.
Arslantepe Höyüğü'nün 2014 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne alındığını hatırlatan Güder, belediye olarak, höyüğün kalıcı listeye alınması için ocak ayında yaptıkları başvuru sürecinin son aşamasına geldiklerini ifade etti.
Malatya Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Arslantepe'nin UNESCO Dünya Mirası kalıcı listesine girebilmesi için koordineli çalıştıklarının altını çizen Güder, Dünya Kültür Miras Listesi'ne alınması için tavsiyede bulunmak ve 2020 yılındaki UNESCO değerlendirmesine rapor hazırlamak için Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) adına Portekiz’den gelen uzman Mariana Correia'nın başkanlığındaki heyetin, rapor hazırlamak için höyükte incelemede yaptığını aktardı.
Fırat Nehri'nin batı kıyısında Malatya'ya 7 kilometre mesafedeki Arslantepe, yüksek tarım potansiyeli, sulak alanları ve nehrin taşkınlarından korunan yapısı sayesinde binlerce yıl insanoğluna kucak açmış tarihi mekanlar arasında yer alıyor.
Milattan önce 5 binli yıllara dayanan Geç Kalkolitik dönemden Demir Çağı'na kadar geçen tarihsel sürecin buluntularına rastlanan Arslantepe, Hititlerden Roma ve Bizans'a kadar pek çok medeniyetin izlerini de bünyesinde barındırıyor.
Kazı çalışmalarıyla Geç Hitit dönemine ait, girişinde aslan ve devrilmiş kral heykellerinin bulunduğu höyük, yağmur drenaj hattı gibi altyapısı bulunan kerpiçten sarayı ve 2 bini aşkın mühürle Anadolu'nun en eski şehir devletlerinden birinin yapılarını ortaya koyuyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Duvarlarında gücün tasvir edildiği renkli figürler ve işlenmiş rölyef levhalarla erken devlet sisteminin izlerini barındıran Arslantepe'de Mezopotamya ile benzerlik gösteren çok sayıda çanak ve çömlekler de kazılardan çıkan eserler arasında yer alıyor.
Bakır, kurşun, gümüş, altın ve alaşımlarından oluşan metal eserlerin de bulunduğu höyükte, önemli bulgular arasındaki 12 mızrak ile 3'ünün kabzası gümüş bezemeli 9 kılıç da silah kullanımının ilk örneklerini göstermesi bakımından döneme ışık tutuyor.
Höyükte yürütülen 3 yıl önceki kazılarda bulunan, Geç Hitit dönemine ait yaklaşık 3 bin 200 yıllık fil dişi tablet, Arslantepe ile Asurlular arasındaki ilişkiyi de gün yüzüne çıkardı.
AA