Ukrayna ve Gazze'de barış vaatlerini gerçekleştiremeyen ABD Başkanı Donald Trump, İran'la müzakerelerde de zorlanabilir.
ABD ve İran’dan heyetler, Umman’da 12 Nisan’da yapılan görüşmenin ardından müzakerelerin “olumlu ve yapıcı” geçtiğini bildirmişti. Görüşmelerin ikinci turu İtalya’nın başkenti Roma’da yarın gerçekleştirilecek.
Reuters’ın analizinde, ilerleme kaydedilmesi ihtimalini kimsenin göz ardı etmediği fakat müzakerecilerin Washington-Tahran anlaşmazlığında hızlı yol katedilmesine dair beklentilerini düşük tuttuğu yazılıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kimliğinin açıklanmaması şartıyla konuşan ABD’li bir yetkili, Trump'ın yardımcılarının potansiyel bir nükleer anlaşmanın henüz çok erken bir aşamada olduğunu düşündüğünü belirtiyor. Beyaz Saray kaynakları, tarafların daha detaylı bir mutabakat öncesinde geçici bir anlaşmaya varabileceğini söylüyor.
New York Times’ın dün yayımladığı haberde, İsrail’in İran’ın nükleer tesislerini mayısta vurmak için bir plan hazırladığı ve bunu Washington’la paylaştığı yazılmıştı. Ancak Trump’ın İsrail'in saldırı planını desteklememe kararı alarak müzakere yolunu tercih ettiği aktarılmıştı. Cumhuriyetçi liderse planı “ertelemediğini fakat acelesinin olmadığını” belirtmişti.
Analizde, Trump’ın olası İsrail saldırısına destek verme ihtimalinin Tahran’la müzakere sürecini daha karmaşık hale getirdiği ifade ediliyor. Gazze ve Ukrayna’yla olduğu gibi İran’la da görüşmeleri Trump’ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff yönetiyor. Reuters, eski gayrimenkul yatırımcısının “diplomatik deneyimi” olmadığına dikkat çekiyor.
Irak Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin de bu deneyimsizlikten faydalanmak isteyebileceği yorumu yapılıyor. Diğer yandan Witkoff’un doğrudan Trump’la bağlantı halinde olmasının, temsilcinin elini güçlendirebileceği değerlendirmesi paylaşılıyor.
Guardian’ın diplomasi editörü Patrick Wintour, Umman’daki görüşmenin ardından 15 Nisan’da kaleme aldığı yazısında, Trump’ın İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stokunu “Rusya gibi üçüncü bir ülkeye” taşıma önerisinde bulunduğunu, Tahran’ın buna yanaşmadığını belirtmişti.
İran’la Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, Birleşik Krallık ve Fransa’yla Almanya arasında Temmuz 2015'te Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) imzalanmıştı. Uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin denetim altına alındığı anlaşma Ocak 2016'da yürürlüğe girmiş, İran da uluslararası yaptırımlardan kısmen kurtulmuştu.
Ancak Trump, 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekilerek İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlayınca Tahran yönetimi, kademeli olarak hem zenginleştirilmiş uranyum stokunu artırmış hem yüksek düzeyde uranyum zenginleştirmeye başlamıştı.
Independent Türkçe, Reuters, Guardian