Ünlü yazar Elif Şafak, Financial Times'a Ekrem İmamoğlu'nun hakkındaki yolsuzluk soruşturması kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılıp tutuklanması hakkında bir yazı yazdı.
Türkiye'deki gençlerin başını çektiği protestoların umut verdiğini söyleyerek "Yeni bir jenerasyon, zekice ve yaratıcı yollar bularak Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına itiraz ediyor" dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Şafak, Sınır Tanımayan Gazeteciler'in 2023'te yayımladığı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre Türkiye'nin 180 ülke arasında 165. olduğuna ve pek çok medya çalışanı, akademisyen ve insan hakları aktivistinin hapse atıldığına dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en büyük rakibi olduğu için İmamoğlu'nun üniversite diplomasının iptal edilip tutuklandığını savunarak milyonlarca kişinin bu hamleye karşı hem Türkiye'de hem de yurt dışında harekete geçtiğini hatırlattı.
53 yaşındaki yazar, 81 kentten 55'inde büyük gösteriler yapıldığını ve kadınların bunlarda kilit bir rol oynadığını söyledi:
Hangi arka plandan gelirlerse gelsinler Türkiye'deki tüm kadınlar bir ülke otokrasiye doğru kaydığında ilk kayıplardan birinin kadın hakları olacağını biliyor. Erdoğan'ın AKP'si, ev içi şiddet mağdurlarını koruyan uluslararası bir anlaşma olan İstanbul Sözleşmesi'nden çekildi. Kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin artışta olduğu bir ülkede bu yaşandı.
Elif Şafak derviş kıyafetli, Pikaçu kostümlü ve polisin önünde Jean-Jacques Rousseau okuyan göstericilerle birlikte "Her şey çok güzel olacak" sloganının mucidi Berkay Gezgin'i hatırlatarak gençlerin protestolarda başı çektiğini vurguladı. "Haysiyet, özgürlük ve demokrasiyle yaşamak isteyen yeni bir nesil var ve değişim istiyorlar" dedi.
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat için "Kültür ve sanata bağlılığından dolayı ona teşekkür etmemiz gerekirken hapse atıldı" ifadesini kullandı.
Şafak yazısını şu ifadelerle bitirdi:
Bu bir kırılma noktası gibi. Uzun yıllar boyunca Türkiye geriye gidiyor, demokratik kurumları ve normları ciddi hasar aldı. Ancak seçim sandığımız vardı ve seçim yapmanın bir değeri bulunuyordu. Oy kullanma oranı OECD ülkeleri arasında en yükseklerinden biri. Ancak artık rejimin en popüler rakibinin adil olmayan bir şekilde hapse atılmasıyla sandık da tehlike altında. Türkiye'nin demokrasiye ihtiyacı var ve bunu hak ediyor, otoriterliği değil
Dirençli mizah ve acı birlikte. Bizler anavatanımızı millerce ve kıtalarca uzakta olduğumuz için unutmuyoruz, nereye gidersek gidelim beraberimizde taşıyoruz. Sessizliklerimizde var oluyor. Rüyalarımıza sızıyor.
Independent Türkçe, Financial Times, AA