HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, TV100’de Talat Atilla’nın sorularını yanıtladı.
Partisinin kadın hakları konusuna bakışı ile ilgili konuşan Yapıcıoğlu, “Ben bir kadının oğluyum, ben bir kadının eşiyim, ben bir kadının babasıyım, ben bir kadının kayınpederiyim. Ben nasıl bir kadına düşman olabilirim? Ben şimdi kendi anneme, kendi eşime, kendi kızıma, kendi gelinime düşman mıyım? Benim eşim haftanın birkaç günü dışarıda. Çalışmıyor ama nereye gittiğini de sormuyorum. Çalışmaya ihtiyacı yok ama çalışmak isterse de önünde bir engel yok” dedi.
Kadının iş hayatında olması konusu ile ilgili ise Yapıcıoğlu, “Koca ölünceye kadar eşinin nafakasından sorumludur. Boşanırsa ailesi sorumludur. Ben kadın kendi nafakasını temin etmek zorunda kalmasın diyorum. Devlet kendi nafakasını temin edemeyen kadına bakmak zorundadır” diye konuştu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
“Kapımızı herkese açık”
İmralı görüşmesi sonrası DEM Parti heyetinin Meclis’teki partileri ziyaret etmesi, HÜDA-PAR’ı ziyaret etmemesi ile ilgili Yapıcıoğlu, “Niye gelmediklerini bilemiyorum. Ama bizim ‘gelin bizimle de görüşün’ şeklinde bir talebimiz olmadı. Onlardan da bize herhangi bir görüşme talebi gelmedi. Bundan sonra da olur mu, olmaz mı bilemem. Bugüne kadar bize gelen herkese kapımızı açtık, kimseye kapımızı kapatmadık. Bize bir talep gelmedi, bizim de bir davetimiz olmadı” ifadelerini kullandı.
"Kürt meselesi vardır ve mutlaka çözülmeli"
Kürt meselesi tartışmaları ile ilgili ise Yapıcıoğlu şunları kaydetti:
Kürtler kardeşlik hukukuna uygun hareket ettiler bundan sonra da uygun hareket edeceklerdir. Kürtler bu ülkenin, bu cumhuriyetin asli kurucu unsurudur. Bu devlet zaten Kürt’ün de devleti fakat Kürt’ün bunu hissetmesi lazım. Buna kalıcı biz çözüm bulmamız lazım. Nedir bu çözüm? Diyalog kurulmalı. Silahlar kayıt şartsız bırakılmalı, iç cephemiz güçlendirilmeli. Bunun da çözümü kardeşlik hukukudur. Anayasa'da değişiklik mi gerekiyor, hep beraber konuşalım.
Independent Türkçe