Adrien Brody, meşhur bir skecin ardından Saturday Night Live'a (SNL) geri dönmesinin yasaklandığı iddialarına yanıt verdi.
Kısa süre önce The Brutalist'teki rolüyle Altın Küre kazanan aktör, Mayıs 2003'te SNL'i sunmuştu ve ABD'deki skeç programında bir daha hiç yer almadı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yıllar içerisinde Brody'nin bir daha konuk alınmamasının bölümündeki tartışmalı bir an yüzünden olduğu iddia edilmişti. New Yorklu olmasına rağmen Brody, Jamaika'nın başkenti Kingston'da doğmuş rapçi Sean Paul'u, rasta peruğu takarak abartılı bir Jamaika aksanıyla beceriksiz bir şekilde sunmuştu.
Yeni filmi "bir başyapıt" diye nitelenen aktöre, programın yapımcıları tarafından bir daha geri dönmesinin yasaklandığına dair söylentiler sorulduğunda Brody, Vulture'a durumun aslında böyle olmadığını söyledi.
Ancak bir daha programı sunmak üzere çağırılmadığını da kabul etti:
Yani, ne diyebilirim bilmiyorum.
Brody, Paul'u bu şekilde tanıtma fikrini ortaya attığında tüm yapımcıların "kelimenin tam anlamıyla şaşıp kaldığını" ama teklifini onaylayarak ona peruğu temin ettiklerini açıkladı.
Aktör, kostümlü provada yapımcı Lorne Michaels'ın "biraz abartmış olmasından memnun kalmadığını" ama sonuçta Paul'u bu şekilde sunmasına "izin verildiğini" söyleyerek ekledi:
Tuhaf bir şekilde bunu yapmak için oranın güvenli bir alan olduğunu düşünmüştüm.
Bu an SNL kayıtlarından neredeyse tamamen silinmişti ve programın resmi sayfalarının hiçbirinde izlenemiyor.
Röportajın başka bir anında Brody'ye kariyerindeki bir başka tartışmalı an, 2003'te Piyanist'le (The Pianist) En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını alırken Halle Berry'yi aniden öpmesi soruldu. Ancak yayın kuruluşu, Brody'nin bu gönderme karşısında "dehşete düştüğünü" ve "bu konuda bir şey söylemeyi reddettiğini" belirtti.
Aktörün, pazar günü (5 Ocak) Altın Küre'de Drama Dalında En İyi Film ve Brady Corbet'la En İyi Yönetmen ödüllerini kazanan The Brutalist'teki rolüyle Oscar'a aday olacağı tahmin ediliyor.
30 yıllık bir süreyi anlatan film, Macaristan doğumlu Yahudi mimar László Tóth'un (Brody) Holokost'tan kurtulup eşiyle (Felicity Jones) birlikte ABD'ye göç ettikten sonra, hayatının akışını değiştiren gizemli Harrison Lee Van Buren'la (Guy Pearce) karşılaşmasını konu alıyor.
Daha önce Bir Liderin Çocukluğu (The Childhood of a Leader) ve Vox Lux gibi filmleri çeken Corbet "1950'lerin geniş ekran deneyimlerini yansıtmak" için 70 mm lensle çekilen ve 15 dakikalık bir araya sahip olan 215 dakikalık epik yapımı 7 yılda tamamlamıştı. Filmin senaryosunu The World to Come'ın yönetmeni Mona Fastvold'la yazmıştı.
Birleşik Krallık'ta 24 Ocak'ta gösterime girecek film, Türkiye'de 31 Ocak'ta sinemalarda.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
independent.co.uk/arts-entertainment
Independent Türkçe için çeviren: İdil Barım
© The Independent