MYK’da birinci gündem maddesinin Esenyurt olduğunu aktaran CHP kurmayları, 11’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nin tutukluluğun devamına ilişkin yapılan itiraza verdiği ret kararının gerekçesini eleştirdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kurmayların bu konudaki değerlendirmesi şöyle:
Gerekçede, ‘Yapmış olduğu telefon görüşmeleri tek başına delil olarak değerlendirilmese de Rojin Şenses konserinde atılan sloganlar onu bağlamasa bile, yaptığı taziye telefonu tek başına örgüt üyeliği anlamına gelmese bile, kendisi dışında gelişen süreçlerde adının bir yerlerde anılıyor olması kendi bilgisi dahilinde olmasa bile... Ancak 9/8 maddesi gereğince gizli tanığın ifadeleri doğrultusunda tek başına bu deliller olmadığında, tek başına gizli tanıığın ifadesi de tutuklanmak için yeter ve gerek şart olmadığı halde tutukluluğunun devamına karar verildi’ deniyor. Bu gizli tanık, 12 sene önce ölmüş. İddia edilen görüşmelerin tamamı 2013-2014 yıllarında yapılmış. TBMM, Ahmet Özer’i çözüm sürecinde akil adam olarak görüşmeye çağırmış. Ahmet Bey devletin resmi arabulucu heyetinin içinde olanlardan biri.
''Esenyurt’taki milyarlarca liralık bir rant operasyonudur''
Kayyumun bir başka ilçeye değil de Esenyurt’a atanması ve belediye meclis üyelerinden bir başkan vekili seçilmemesini de değerlendiren kurmaylar, şöyle devam etti:
Esenyurt, Türkiye’nin en büyük kent suçları müzesidir. Plan nüfusu 500 bin olan bir ilçeye 1 milyon 400 bin insanın yerleşebileceği kadar kaçak yapılaşma yapılmıştır. Esenyurt konut mağdurları diye 30 bin insan var. O nedenle iktidarın Esenyurt’taki temel hedefi, Esenyurt’taki bu kirli rantı kayyumla kapatmak. Kaçak binaların tamamını yasallaştırmaya çalışacaklar. Planların tamamını Çevre Şehircilik Bakanlığı’ndan geçirerek askıya çıkarıp uygulamaya koyacaklar. Buradaki milyarlarca liralık büyük bir rant operasyonudur. O nedenle belediye başkanının yerine, belediye meclisinden bir vekil seçilmiyor. Esenyurt konut mağdurları sorununu çözecek olan iktidarın ta kendisi.
Esenyurt'ta Atatürk'ü anma programında kayyum protestosunu da değerlendiren kurmaylar, “Baltayı taşa vurdular. Türkiye’nin en büyük ilçesine uydur kaydır gerekçelerle kayyum atadılar. Neresinden tutarsanız tutun, lime lime dökülen bir dosya. 10 milyar 450 milyon liralık bir bütçeyi denetimsiz olarak yönetmek birilerinin iştahını kabartıyor. En yüksek dördüncü ilçe bütçesi” ifadelerini kullandı.
“Türkiye demokrasisine yapılacak en büyük kötülük”
CHP’nin Mardin ve Batman’a atanan kayyumlara ilişkin yaklaşımının eleştirilere maruz kalmasına rağmen doğru olduğunu savunan kurmaylar, ''Demokrasiden bir kere vazgeçmeyeceksin. Kayyuma karşıysanız nerede varsa orada karşı olacaksınız. KHK’yla terörle ilintili görevden almadan kaynaklanan yasa, FETÖ terör örgütü üyelerinin yerine kayyum atanması amacıyla getirilmişti ve şimdi bu Türkiye’de bütün muhalifleri terörle iltisaklı sayarak yerine atanmış başkanvekilleriyle yönetmeyi getiriyor. Bu, Türkiye demokrasisine yapılacak en büyük kötülük” dedi.
Kurmaylar, kayyum konusunda CHP ve DEM Parti’nin ortak gösterdiği tavrın eleştirilere neden olması hakkında, olmayan bir olgu üzerinden eleştirildiklerini, DEM Parti’yi şeytanlaştırarak bir politika üretmeyi doğru bulmadıklarını ve şeffaf olarak görüştüklerini söyledi. Kurmaylar, şunları kaydetti:
DEM Parti muhalif bir parti, biz de bir başka muhalefet partiyiz. Muhalefet partilerinin ortaklaştığı alanlar bellidir, ayrıştığı alanlar bellidir. DEM Parti, CHP’ye yakın bir siyasi parti değil ki. DEM Parti’nin kimi konulardaki açıklamaları için ‘CHP’liler siz ne söylüyorusunuz’ biçimindeki değerlendirmeler doğru değil, o başka bir parti. Biz onun seçilmiş belediye başkanına atanan kayyum noktasında bir karşı duruş gösteriyoruz. Esenyurt’ta da zaten bir kent uzlaşısı vardı. CHP üyesi, 2019 Genel Seçimlerinde CHP’den milletvekili aday adayı olmuş, daha sonra CHP’de siyaset yapmış bir akademisyeni biz aday yaptık. Temel nedeni de şu: Esenyurt, Doğu ve Güneydoğu Anadoluluların yoğun olduğu bir ilçe. Birinci nüfus Vanlı, 120 bin Vanlı yaşıyor. Ahmet Hoca da Vanlı. Vanlıların oyunu aldığımız anda seçimi kazanacağımızı da gördük. Onu adaylaştırdık. DEM Parti de Güneydoğulu birinin batıda belediye başkanlığını değerlendirdi, bunu uygun gördü ve aday çıkarmadı. Ama İstanbul’un 24 ilçesinde DEM Parti aday çıkardı zaten. Biz 15 ilçede kent uzlaşısı falan yapmadık.
Kurmaylar, İstanbul ve Ankara’ya kayyum atanmasının ise mümkün olmadığını vurguladı.
''AK Parti’yi yüzde 22’nin üzerinde hiç ölçmüyoruz. Biz ise yüzde 26’nın altını hiç görmedik”
MYK’da partinin yaptırdığı son anketlere ilişkin değerlendirmeler de yapıldı. Parti kurmaylarının anketlere ilişkin değerlendirmesi ise şöyle:
Biz AK Parti’yi yüzde 22’nin üzerinde hiç ölçmüyoruz. Biz ise kararsızlar dağıtılmadan yüzde 26’nın altını hiç görmedik. AK Parti, Türkiye’de dönemini tamamlamaya eğilimli bir siyasal hareket ve buradan toparlaması da mümkün değil. Gider ayak kaybettiği seçimleri, gider ayak yönetemediği yerlerde, mahkemeler eliyle seçim kazanmaya başladı. Şu anda Hakkari’yi, Batman’ı, Mardin’i üç ili yönetiyor. Üç il kazanmış oldu şu anda. İlçeleri yönetiyor. Bu doğru değil. 31 Mart’ta milletin attığı tokadın daha anlamını kavramadıklarını görüyoruz. Biz, CHP olarak her yaptığımız davranış, uygulama, organizasyon, açıklama, izlediğimiz stratejiyi haftalık olarak değerlendiriyoruz, geri bildirimler alıyoruz. Bu bir biçimiyle bize toplum tarafından nasıl karşılandığını ölçmeye çalışıyoruz. AK Parti nasıl ölçemez?
“Gündemimizde kurultay yok”
CHP kurmayları, parti içindeki bazı milletvekillerinin çağrı yaptığı seçimli kurultayın MYK’da gündeme gelmediğini söyledi. 2025 yılında bir kurultay olmasının mümkün olmadığını belirten kurmaylar, ''2023 Kasım’da bir kurultay yaptık. Bir daha 2026’da olağan kurultay yapacağız. Kurultaydan çıkan irade de partiyi genel seçimlere götürecek. Tüzük kurultayını da gerçekleştirdik. Bir program kurultayı yapacağız 2025’te. Gündemimizde kurultay yok. Milletvekili grubu içindeki sayısı iki elin parmaklarını geçmeyen sayıda milletvekilinin ortaya attığı bir iddia var, beklenti içindeler” ifadelerini kullandı.
''Gündemimiz kurultay değil” ana fikirli 81 il başkanın yaptığı açıklamayı da değerlendiren kurmaylar, “Kurultay çağrısı yapan milletvekilleriyle birlikte hareket eden il başkanları dahil bugün bir kurultay talebi içinde değiller. Genel Başkan, eylül ayında yaptığımız tüzük kurultayında, seçimli olabilmesinin yolunu açtı ama 36 imzadan fazlaya çıkamadılar. CHP içinde muhalefet olmaması diye bir durum söz konusu olamaz ama kurultay gündemimizde yok” dedi.
Kurmaylar, kurultay talebinin sosyal medyadaki yansımlarına yönelik de değerlendirme yaptı. Kurultay talebiyle ilgili sosyal medyada taramalara başladıklarını aktaran kurmaylar, ''Bu talebi dile getirdiği görülen sosyal medya hesaplarının yaklaşık yüzde 90’ının sahte hesap olduğunu tespit ettik. Yapay zekayla çok profesyonalce hesaplar oluşturuluyor. Tweetleri atanlar gerçek ama cevap verenler ve dolaşıma sokanlar, yaygınlaştıranlar sahte hesaplar. Sosyal medya üzerinden kasıtlı bir saldırı var. İlçelerde, illerde bir kurultay talebi yok. Örgüte açık toplantılar yapıyoruz, bir kişi bile kurultay demiyor” dedi.
81 ilde esnaf ziyareti
2025 Bütçe görüşmeleri sürerken ve asgari ücrete yapılacak yeni yıl zammı gündemdeyken CHP MYK, ekonomi meselesini gündemde tutma kararı aldı. Kurmaylar, “Ekonomiyi gündemde tutmaya dair çalışmalar olacak. Asgari ücretle ilgili, miting olmasa bile bir çalışma yapmayı planlıyoruz. Ekonomiyi konuşmamak için yaratılan sis perdesini dağıtmak için bunlara ağırlık vereceğiz. Sokakta olan tek parti CHP” ifadelerini kullandı.
CHP TBMM Grubu, bu kampsamda hafta sonu 81 ilde esnaf ziyaretleri yapacak. Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın koordinasyonunda yapılacak olan ziyaretlere ilişkin Başarır, MYK’da konuya ilişkin bilgi verdi. MYK’dan uygun olan MYK üyelerinin de programa katılması kararlaştırıldı.
ANKA