İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, “Sayın Bahçeli benzer çıkışlar, zaman zaman karakteriyle mütenasip olmayan, ideolojik geçmişi, müktesebatıyla ilgili olmayan, ilişkilendirilemeyen çıkışları yapar” dedi.
Cumhuriyet’e konuşan Dervişoğlu, Bahçeli’nin Öcalan çıkış için şu değerlendirmeleri yaptı:
Bahçeli’nin konuşmalarında özneyi seçemezsiniz. 1999 seçimlerinden sonra der ki ‘Fazilet ve DYP dinlensin’. Cümlenin öznesini ‘Fazilet ve DYP’ zannedersiniz. Gerçek özne Ecevit başbakan olsundur. Cumhurbaşkanı seçimi olur 2017’de. ‘Demokrasi, hukuk, adalet ve anayasanın gereklerini yerine getireceğiz ve bu sebeple TBMM’ye gireceğiz’. Özneyi hukuk, adalet, anayasa zannedersiniz ama özne ‘Abdullah Gül cumhurbaşkanı olsun’dur. Burada da özne Meclis kürsüsü olarak gösterildi. ‘Abdullah Öcalan TBMM’ye gelsin, DEM Parti grubunun kürsüsünde konuşsun, terörün bittiğini açıklasın’ dedi. Ama gerçek özne Meclis kürsüsü değil, Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasıdır.
Abdullah Öcalan, Aşağı Ayrancı’da oturmuyor. TBMM’ye gelmesi için önce İmralı’daki mahpushaneden çıkması lazım. Ama bu özneleri saklayarak tefsire muhtaç konuşmalar yapıyor. Türk siyasi hayatına çıktığı andan itibaren de buna benzer işleri yaşama geçiriyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Kendisini vazifeli adletmiş olabilir"
“Tabii ben bunun önceden planlanmış projelere ve belki de önceden verilmiş taahhütlere bağlı olduğuna hükmedebilirim. Abdullah Öcalan teslim edildiğinde o dönem konuşuluyordu. Abdullah Öcalan Türkiye’ye teslim edildi ve 25 yıldan bahsedilmişti. Yani 25 yıl sonra çıkarılmak üzere Türkiye’ye teslim edildi” iddiasında bulunan Dervişoğlu şunları söyledi:
Dolayısıyla bir taahhüdü yaşama geçirmek adına atılması icap eden bir adım da gerekebilir. Buna en çok tepki göstermesi muhtemel alanı, tepkileri yönüyle bloket etmek üzere de Türk milliyetçiliği markasının kendisini sahibi zannettiği yani sahibi zannettiği bir kişiye bu telaffuz ettirilebilir. Buna benzer hamleler yapıldığında kendi partisine zarar veren birçok hamle yaptı. Siyaseten partisinin göreceği zararı nazar itibari almak yerine belki de bir taahhüdün yerine getirilmesi noktasında kendisini vazifeli adletmiş olabilir
Dervişoğlu, Bahçeli’nin DEM Partililerle tokalaşmasına yönelik de “Devlet Bey el sıkışmadı, el uzattı. Çünkü el sıkışmayı çok yaşadı Türkiye. Sayın Bahçeli, TBMM’de o yasama yılı açılışında Tayyip Bey’in yaptığı konuşmaya istinaden, durumdan vazife çıkararak DEM’e el uzattığını söyledi. Dolayısıyla Cumhur İttifakı adına el uzattığını da ifade etti. O elin gerçek sahibi Recep Tayyip Erdoğan” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye’deki gerginliğin sebebinin esas itibarıyla Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı adayı olmasını temin edecek altyapı çalışmalarından kaynaklandığına inanıyorum” diyen İYİ Parti Genel Başkanı şu ifadeleri kullandı:
Sayın cumhurbaşkanına öncelikle bir daha aday olamayacağının bütün siyasiler tarafından hatırlatılması lazım. Anayasanın kendisine iki defa cumhurbaşkanı olabilir hakkı tanıdığı Erdoğan 22 yıldır bu ülkeyi yönetiyor. Anayasada bir takım imkânlar kendisine sunulmuş diye bunun arkasından dolanmaya çalışmanın bir anlamı yok.
Cumhuriyet